Prof. Dr.
Ahmet Maranki, yaptığı açıklamada, Azerbaycan’da 1997 yılında yapılan Uluslararası
Enerji Kongresi’ni BM adına izlediği sırada, bölgede petrol olduğunu kanıtlayan ABD’ye ait uydu fotoğraflarına Azerbaycanlı bir
bilimadamı aracılığıyla ulaştığını belirtti.
Bunun üzerine 2003 yılında
Kastamonu’ya gelerek bir dizi araştırma yaptığını ve ilginç gelişmelerle karşılaştığını ifade eden Prof. Dr. Maranki, "Bana
yaşlı köylülerin anlattığına göre 1950’lerde Amerikalıların açtığı kuyulardan sarı renkte bir şey fışkırmış. Sonra hemen kuyulara taş doldurup üstüne de
beton döküp kapatmışlar. Bazı köylülere de ’siz petrol denizi üzerinde yaşıyorsunuz’ demişler. Gidip gördüm, Daday Ballıdağ eteklerinde ve Tosya’nın Karadere mevkiinde petrol resmen yerden çıkıyor.
Petrol var ancak çıkartılmıyor. Kastamonu’da petrol denizi üzerinde yüzüyoruz" dedi.
Bu konuyla sadece kendisinin değil,
CHP Kastamonu
Milletvekili Mehmet
Yıldırım’ın da ilgilendiğini ifade eden Prof. Dr. Maranki, sözlerine şöyle devam etti:
"Yıldırım, bölgeye gidip
arama yapılan kuyuları görmüş, yöre
halkıyla konuşmuş. Amerikalıların 1958’de TPAO ile
işbirliği içerisinde yaptığı
sondaj çalışmalarının 11 tanesi tespit edilebilmiş.
Bu 11 tane kuyunun hepsi betonla kapatılmış. Halk kuyulardan petrol çıktığını bizzat görmüş."
YÖRE HALKI İDDİALARI DESTEKLİYOR"
Tosyalı
emekli zabıta memuru Hasan Mısırlı da bölgede petrol olduğuna inanıyor.
Karadere Köyü’nde dere yatağı boyunca akan yanıcı maddenin 1970’li yıllarda ilgilerini çektiğini ve zamanın belediye başkanının bundan faydalanmak için kendisini görevlendirdiğini belirten Mısırlı, "Dere boyunca yıllardır akan bu maddeyi yolda zift olarak kullanmak istiyorduk. Yükleyip getirdik. Denemek için yaktık. Geride hiçbir şey kalmamacasına yandı. Şaşkına döndük. O zaman sesimizi yetkililere duyurmak için çok uğraştık ama kimseye duyuramadık. Bu maddenin incelenmesi gerekiyordu" dedi.