"Mart ayının ilk haftası itibariyle Ankara'nın sürece yaklaşımının PKK ve DTP'yi Kürt sorunundan izole etme, TRT Şeş ile başlayan kültürel açılımları geliştirme ve bu arada örgütün Kuzey Irak da dahil olmak üzere askeri varlığına hatırı sayılır bir darbe vurma ekseninde geliştiği anlaşılıyor. Bu durumun farkında olan ve son açıklamasında da görüldüğü gibi Bölgesel Kürt Yönetimi'nin desteğini alamayacağını kabul eden PKK'nın ise adeta "son savaş"a hazırlandığı görülüyor. Uluslararası kuşatma altında tarihinin en büyük yalnızlığını yaşayan örgüt, "üzerimize düşeni yaparız" açıklamasıyla Ankara'nın baharla birlikte askeri harekât düzenlememesi halinde kendisinin de tetik çekmeyeceğini hissettiriyor." Cevdet Aşkın/Referans TSK'dan sınıra yığınak, PKK'dan baharda eylemsizlik mesajı Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) Çalışma Grubu tarafından perşembe günü İstanbul'da açıklanan "Türkiye'nin Bugünü ve Yarını" belgesinde Türkiye'nin en çetin sınavının Kürt sorunu olduğu belirtildi. Emekli Büyükelçi İlter Türkmen'in sunumunu yaptığı belgede "Kürt meselesinin üniter devlet temelinde çözülmesi, her şeyden önce Kürt kültürel kimliğinin gerçekten tanınmasına bağlıdır. Resmi toplantı ve temaslar dışında Kürtçenin kullanılmasını engelleyen idari ve adli uygulamalar sona erdirilmeli, okullarda Kürtçe seçmeli ders olarak öğretilebilmeli, üniversitelerde Kürdoloji enstitüleri ve Kürt dili ve edebiyatı bölümlerinin kurulmasına izin verilmelidir. Türkiye ile Kuzey Irak arasındaki ilişkiler çatışmacı değil, barışçı ve yapıcı olmalıdır" denildi. Belgede kurucu meclis tarafından yeni bir anayasa hazırlanması da istendi. Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak cuma günü yaptığı açıklamada, TSK'nın Kuzey Irak'a yönelik hava harekâtlarının ve topçu bombardımanlarının sonucu olarak PKK içinde iç çatışmanın şiddetlendiğini söyledi. Fırat Haber Ajansı cuma günü Irak sınırındaki askeri birliklerin takviye edildiğini bildirdi. Haberde Kuzey Irak tarafındaki Helenya Köyü yakınlarına bir karakol inşa edildiği de ileri sürüldü. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, cuma günü Muş'ta yaptığı konuşmada hükümetin Kürt sorununu Kürtleri hesaba katmadan çözmeye çalıştığını söyledi. Türk, "Kendi dilimizle, kültürümüzle demokratik bir Türkiye amacındayız. 30 yıllık mücadeleyi hiçe sayarak Kürtlere yaklaşamazsınız" dedi. PKK Öcalan, PKK içinde de barıştan yana olmayanların olduğunu söyleyerek Şemdin Sakık'ın Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'la ilişkisinin olduğunu ileri sürdü. Fırat Haber Ajansı tarafından cuma günü verilen habere göre Öcalan, TRT Şeş'i iyi bir adım olarak değerlendirmenin mümkün olduğunu ancak amaç ve içeriğin farklı olduğunu söyledi. PKK tarafından cuma günü yapılan açıklamada Botaş kuyularının açılmaması, sınıra yapılan askeri yığınak, Kuzey Irak'a yönelik topçu ateşi ve keşif uçuşları seçimlerden sonra yaygın bir savaş sürecinin işareti olarak değerlendirildi. Fırat Haber Ajansı'nın cuma günkü haberine göre açıklamada Bölgesel Kürt Yönetimi'ne endeksli bir politika yürütülmediği, her ihtimale karşı hazırlıklı olunduğu belirtildi. Açıklamada "Türkiye'de demokratik, barışçıl bir sürecin gelişmesi için üstümüze düşen sorumlulukları yerine getireceğimizi vurgulamak istiyoruz" denildi. GELİŞMELER NEYE İŞARET EDİYOR Ahmet Türk'ün sözleri, Türkiye'de PKK'nın tasfiyesi ile çakışan Kürt sorununun çözüm sürecinin DTP/PKK'nın dışında gelişiyor olmasından duyulan rahatsızlığı yansıtıyor. BİLGESAM belgesine yansıyan şekilde Kürt gerçeğinin Türkiye'de kabul edilmiş olmasını ve TRT Şeş'in yayına geçmesini PKK'nın 30 yıllık tarihinin sonucu olarak gören Türk, kendilerini dışlayan bir çözümün örgütün askeri olarak ezilmesi anlamına da geleceğini düşünüyor. Mart ayının ilk haftası itibariyle Ankara'nın sürece yaklaşımının PKK ve DTP'yi Kürt sorunundan izole etme, TRT Şeş ile başlayan kültürel açılımları geliştirme ve bu arada örgütün Kuzey Irak da dahil olmak üzere askeri varlığına hatırı sayılır bir darbe vurma ekseninde geliştiği anlaşılıyor. Bu durumun farkında olan ve son açıklamasında da görüldüğü gibi Bölgesel Kürt Yönetimi'nin desteğini alamayacağını kabul eden PKK'nın ise adeta "son savaş"a hazırlandığı görülüyor. Uluslararası kuşatma altında tarihinin en büyük yalnızlığını yaşayan örgüt, "üzerimize düşeni yaparız" açıklamasıyla Ankara'nın baharla birlikte askeri harekât düzenlememesi halinde kendisinin de tetik çekmeyeceğini hissettiriyor. Türkiye en çetin sınavına hazırlanıyor.