Dün bir kez daha
Seferberlik Bölge Başkanlığı'na gelen
Ankara 11. Ağır
Ceza hâkimi ile cumhuri-yet savcısı 'kozmik oda'daki incelemelerini sürdürdü. Üçüncü
aramada, incelenen evraklar tek tek kaydedilirken, yakalanan
subayların
araç kiraladığı firmanın sahibi de gözaltına alındı.
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddiasıyla ilgili
soruşturma, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'ndaki arama ile yeni bir aşamaya girdi. Özel Kuvvetler'in kalbi olarak bilinen 'kozmik oda'da arama üçüncü günü doldurdu. Ankara 11.
Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi
Hâkimi
Kadir Kayan ve özel yetkili
Cumhuriyet Savcısı
Mustafa Bilgili, önceki gün 28 saat inceleme yaptıktan sonra gece saat 00.45'te çalışmalarına ara verdi. Hâkim Kayan ile Savcı Bilgili, aramaya dün öğle saatlerinde yeniden başladı. Saat 11.40 sularında Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'na gelen hâkim ve savcı, mühürlü evrak odasına ikinci kez girdi. Hâkim ve savcılar, dışarıya
dosya çıkarılmasına ya da kopyalanmasına izin verilmediği için inceledikleri evrakları tutanaklara not ediyor. Çalışmalar, bir yandan da kameraya kaydediliyor. Aramanın bu yüzden uzun sürdüğü belirtiliyor.
Merkez Komutanlığı'nda sorgusu devam eden 7 subay ve 1 erin bugün mahkemeye çıkarılması bekleniyor. Derinleştirilen soruşturmada dün önemli bir gelişme daha yaşandı ve subayların onlarca kez araç kiraladığı şirketin sahibi de gözaltına alındı.
Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'ndaki aramayı
Albay Erkan Yılmaz B.'nin şoförü Serkan T.'nin babası Recep T. ile yaptığı görüşme başlatmıştı. Serkan T.'nin söz konusu görüşmede "Evrakları yakıyoruz" sözü üzerine savcılar harekete geçmişti.
Adli soruşturma kapsamında rent a car firmasından araç kiralayan tüm subayların
teknik takibe alındığı belirtiliyor. Diğer yandan takip ve gözetleme yapmak amacıyla subayların araç kiraladığı Bumerang oto kiralama şirketinin sahibinin dün ikinci kez ifadesi alındı. Öte yandan Albay Erkan Yılmaz B.'nin ajandasından çıkan krokide önemli bir ayrıntının daha gizli olduğu ortaya çıktı. Krokide
Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'in evini gösteren x işaretinin hemen yanında M.A. harflerinin de yazılı olduğu belirlendi. M.A. harfleri ile
Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'in isminin baş harflerinin kodlandığı belirtiliyor. Bu arada
Genelkurmay Seferberlik Tetkik Kurulu Komutanı, arama yapılan iki odada '
devlet sırrı' kapsamında bilgilerin bulunduğunu belirterek, buna ilişkin 'önleme ve
yayın yasağı' talebinde bulundu. Ankara 12.
Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi
Hakimliği, bu talebi reddetti.
'
Türkiye'nin 'karakutu'su aralanıyor'
Paslı mührün açılmasından memnunum
Can Dündar (
Milliyet): TSK bünyesindeki şaibeli yapılaşmayı sorgulamalı, yargılamalı, temizlemeliydi. Bunu yapmadı. Şimdi onun yapmadığını hükümet, yargı ve polis yapıyor. Ben şahsen o kapının paslı mührünün kırılmış olmasından memnunum.
Artık kimseye iltimas yok
Rauf Tamer (Posta): Türkiye 10 yıl önceki, 20 yıl önceki Türkiye değil. Artık Askeri Karargâh'ın bile gece yarısı basılıp kozmik arama yapılabildiği şu Türkiye'de herkes gişedeki kuyruğa girip sırasını bekleyecektir. İltimas yok.
Rejim ordusundan millî orduya doğru
Serdar Akinan (Akşam): Siz, "
egemen bir devletin milli ordusu" değil de "rejim ordusu" olmaya devam ederseniz bu dayağa devam edecekler. Bu arada, "bize karşı
psikolojik harekât var" demeyi de anlayamıyorum.
Çamaşırlar ortaya dökülecek
Murat Yetkin (
Radikal): Yıllarca askerî karargâhların kapısından giremeyen
sivil yargı, ilk girişini deyim yerindeyse bacadan ve doğrudan
yatak odasına yapmıştır. Arınç olayı vesilesiyle karakutu açılmış, çamaşırlar ortaya dökülmeye başlamış görünüyor.
Karanlıkta kalan sayfalar aydınlanabilir
Nazlı Ilıcak (
Sabah): 12 Eylül'deki kavganın ateşleyicileri arasında bu yapı gösterilmektedir. Operasyon, tarimizin karanlıkta kalan bazı sayfalarını aydınlatacak çok önemli bir adımdır. "Karakutu" tam açılmasa dahi aralanıyor.
Ben olsam arşivleri kendim açardım
Eser Karakaş (
Star): Genelkurmay Başkanlığı'nın tüzel kişiliği bu konulara ilişkin söylentilerden,
imaj ve güvenilirlik açılarından o kadar
darbe yedi ki, ben yerlerinde olsam bu arşivleri kendi inisiyatifimle araştırmacılara açardım.
Astronomik cezalara gerekçe olabilir
Mehmet Barlas (Sabah): Bütün kurumlar,
demokrasi ve hukuka saygılı olmak zorunda. Geçmişte böyle olmaması, gelecekte de aynı durumların tekrar edilebileceği anlamına gelmez.
Kozmik büroların sakladığı sırlar astronomik cezalara gerekçe olabilir.
Bu aşamada şeffaflık şarttır
Okay Gönensin (
Vatan): Şeffaflık, yaygın
komplo iddialarını gidermek ve Silahlı Kuvvetler'in "kurumsal saldırı" altında olmadığını göstermek için şarttır. Gizlilik, bu aşamada komplo iddialarını ve kuşkuları besleyip artırmaktan başka bir işe yaramaz.
Sırlı kapılar hakim kararıyla açılıyor
Taha Akyol (Milliyet): Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda adli savcıların gözetiminde iki defa arama yapılıyor. Üzerinde "Devlet sırrı" yazılı kapılar, artık hâkim kararıyla açılıyor. Hukuk devleti kavramında hâlâ sorunlar var ama genel gidiş çağın hukuk devleti yönündedir.
Asıl tehdit İttihatçı artıklarından geliyor
Aziz Üstel (Star): Başbuğ, asıl vatanın bütünlüğüne yönelik tehdidin bu İttihatçı artıklarından geldiğini benden çok daha iyi bilir. TSK bu milletin gözbebeğidir. Ama
çürük elmalar temizlenmedikçe, kuşku ve korkularım artıyor Orgeneralim.
Bizde de 'eyvah' diyenler çıkacaktır
Taha Kıvanç (Yeni
Şafak): Düne kadar ağzını sımsıkı kapatanların, en sağlam saklanan sırlarının ortaya dökülmesine yol açan savcı baskınlarından sonra, dilleri çözülüvermişti İtalya'da... "Eyvah" diyenler çıkacaktır bizde, ama ne yapalım işin doğası böyle...
'Karakutular'da kimlerin ahı kaldı?
Umur Talu (
Habertürk): En azından hafızanızda, hiç değilse vicdanınızda mühürleri açın bir bakın: "Karakutular"da tarih boyunca kimlerin ahı kaldı, kimlerin ruhu hâlâ
adalet ve hakikat arıyor?
SEDAT GÜNEÇ*ZAMAN