"PKK istedi, hükümet yaptı denilemez ancak" diyen Arslan, "Başbakan ' rant bunun neresinde diye yazanlar var' diyerek benim yazımı da eleştirdi. PKK dershanelerin varlığından rahatsızlığını çok defa dile getirmişti. İktidarın bu adımı PKK'nın daha fazla genci dağa çekmesine olanak sağlayacak bir durum meydana getirecektir." dedi.

Arslan, özellikle bölge şartlarında sürekli gergin bir atmosferde yaşayan gençlerin bu ortamdan biraz olsun uzaklaşıp eğitim aldığı ve geleceğe umutla bakabildiği bir ortam olan dershaneler yalnızca eğitim kurumu olarak değerlendirilemeyeceğini dile getirdi. Arslan, "Terörü bitirme çabasında olan Türkiye'nin bu süreç sonunda çok daha büyük toplumsal sorunlarla yüz yüze geleceği" ifadelerini kullandı.

Başbakan'ın açıklamaları ile son noktanın koyulduğunu ifade eden Arslan, "Başbakan yardımcısı Bülent Arınç ve daha pek çok partilinin açıklamalarının askıda kaldı, hükumet cephesinden henüz hiç kimsenin kapatılma sürecini mantıklı temellerle anlatmış değil. Taslakta kapatılmanın sonrasında açıkta kalan öğretmenlerin durumu sürecin işleyişi gibi durumlar Bakanlar Kurulu kararları ve yönetmeliklerle belirlenecektir ifadeleri yer alıyor. Bu da muallak bir durum oluşturuyor." dedi.

Dershanelerin yasal ve teşebbüs hürriyeti çerçevesinde açılan kurumlar olması sebebiyle kapatılma sonrası dershanecilerin haklarını aramaya yönelik çabaların Türkiye'yi yoğun bir dava sürecine sürükleyeceğini ifade eden Arslan; " Bu dönemde özellikle basında yer alan çirkin yakıştırmaların taraflı söylemlerin sahipleri süreç sonunda tıpkı 28 Şubat medyasının bugün yaşadığı gibi utanç içinde kalacaktır.Sosyal medyanın gücünü fark eden Hükumet, bu iş için ekipler oluşturdu. Twitter üzerinden yapılan açıklamalar sorun teşkil edebilir." dedi.