Suriye’deki muhalif gruplara gönderilmek üzere yola çıkan silahların Adana ve Ege Denizi’nde yakalanmasından sonra güvenlik birimlerinde “Silah sevkıyatını kim ihbar etti” tartışması başladı. Ankara, Adana’da yakalanan füze başlıklarını ve Ege sularında yakalanan 20 bin kalaşnikofu kimin ihbar ettiğini araştırıyor.

Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, batı ülkeleri Suriye’deki muhaliflere silah yardımlarının bir kısmını Türkiye üzerinden gönderiyor. Bu sevkıyatlar, güvenlik birimleri arasında “malûm sevkıyat” olarak nitelendiriliyor.

Taraf'în haberine göre, son dönemde Türkiye’yi silah sevkıyatı konusunda zor durumda bırakacak ihbarlar yapılmaya başlandı. Bunların başında ise geçen hafta Adana’da yakalanan 935 havan topu mermisi geliyor. Söz konusu mermilerle ilgili ihbarda, “uyuşturucu taşındığı” söylendi. Bunun üzerine mermiler, narkotik ekiplerinin operasyonu sonucu yakalandı. Türkiye, bu operasyon ile Suriye’deki muhaliflere özellikle de bu ülkedeki El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide bağlantılı gruplara silah yardımı yapan ülke olarak gösterildi. İkinci olarak, Ege Denizi’nde içinde 20 bin kalaşnikof bulunan bir Türk gemisi yakalandı. Bu kez operasyonu Yunan güvenlik güçleri yaptı. Ancak, Yunan güvenlik güçlerine de gemi ile ilgili ihbarda bulunulduğu öğrenildi. Geminin Türk sularında kalması ve mürettebatının bir kısmının Türk olması, uluslararası arenada yine dikkatleri Türkiye’ye çekti.

Geçen hafta yapılan her iki operasyon da Türkiye’yi zor durumda bıraktı. Operasyonlarla birlikte Türkiye Suriye’deki muhaliflere özelikle El Kaide bağlantılı örgütlere silah yardımı yapan ülke konumuna geldi. Önümüzdeki günlerde bu yöndeki operasyonların artacağı tahmin ediliyor. Bu yöndeki operasyonların sürmesi hâlinde Türkiye’nin terörü destekleyen ülkeler arasına girmesinden endişe ediliyor. 

Türkiye’yi zor durumda bırakan bu operasyonlar, Ankara tarafından mercek altına alındı. Sözkonusu ihbarları kimin yaptığı araştırılıyor. İhbarlar konusunda değişik ihtimaller üzerinde durulurken, ihbarları bir ülkenin istihbarat örgütünün yapmış olabileceğinden endişe ediliyor. Bu konuda ise gözler, Suriye, İran ve ABD gibi ülkelere çevrildi. Hatta bu ihbarları Avrupa ülkelerindeki bazı grupların da yapmış olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.

Güvenlik çevrelerinde, “İstihbarattaki malûm sevkıyat krizi”, ajan krizinin bir devamı olarak görülüyor. Ankara, hükümeti ve MİT’i zor durumda bırakmak isteyen bazı grupların sistemli olarak propaganga faaliyetlerinde bulunduğuna inanıyor. Geçtiğimiz günlerde ABD ve İsrail basınında MİT’in, İsrail istihbarat teşkilatı MOSSAD için çalışan 10 İran ajanını ihbar ettiği öne ,sürülmüştü.