Brown,
Başkent Londra'da, Türklerle bir araya geldiği parlamento binasındaki gecede yaptığı konuşmada
Türkiye'nin siyasi ve
ekonomik gelişmelerine değindi. Türkiye'nin İşçi Partili Dostları Grubu'nun 3. kuruluş yıl dönümü nedeniyle düzenlenen gecede Brown'ın yanı sıra
Dışişleri Bakanı David Miliband,
İngiliz milletvekilleri Joan Ryan, Richard Howitt, David Lammy, Andy Love, Mary Honeyball ve Türkiye'nin
İngiltere Büyükelçisi
Yaşar Alpogan da yer aldı.
Lammy ve Ryan'ın ev sahipliği yaptığı gecede konuşan Baş
bakan Brown, Türkiye'nin dış dünyada artan saygınlığına dikkat çekti. Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı büyük değişimin, hem Türkiye hem de
Avrupa Birliği (AB)'nin menfaatine olduğuna işaret eden Brown, İngiltere'nin AB'ye üyelik sürecinde Türkiye'ye verdiği desteği anımsattı. İngiltere olarak Türkiye ve Türk halkıyla samimi ilişkilerinden ötürü gurur duyduklarını belirten Brown, "Şunu bir kez daha söylüyorum biz Türkiye'nin AB üyeliğini destekliyoruz. Bunu önümüzdeki yıllarda gerçekleştirmek için de elimizden geleni yapacağız. Şu anda siz burada Türkiye'nin yerinin AB içinde olmasına samimi olarak inanan bir dostunuzu dinliyorsunuz" diye konuştu.
BROWN: ERDOĞAN BU AY İNGİLTERE'Yİ ZİYARET EDECEK
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ay içinde İngiltere'ye resmi bir ziyarette bulunacağını bildiren Brown, "Yeri gelmişken Erdoğan'ın bu ay İngiltere'ye yapacağı ziyareti de duyurmak istiyorum. Ziyarette mevcut derin ilişkilerimizi daha da geliştirerek, İngiltere ve Türkiye olarak Avrupa ile dünyanın barışçıl istikrarına katkıda bulunmayı istiyoruz" şeklinde konuştu.
İngiltere'de yaşayan Türk toplumunun da katkılarından söz eden ve önümüzdeki
Mayıs ayında yapılması planlanan genel
seçimler öncesi Türk seçmenlerin vereceği desteğin önemine vurgu yapan
Gordon Brown, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sizler Türk toplumu içinde
İşçi Partisi'ni, aynı zamanda İşçi Partisi içinde de Türk toplumunu temsil ediyorsunuz. Katkı ve desteklerinden dolayı Türk toplumuna teşekkür ediyorum. Ben 1983 yılında seçim bölgemde parlamentoya
genç ve yeni
adayların gerekli olduğunu savunuyordum. Şimdilerde ise artık parlamentoya yetişkin ve tecrübeli isimlerin gerekli olduğunu söylüyorum. Sizler hem genç hem de deneyimlisiniz. Türkiye'nin İşçi Partili Dostları Grubu'nun önümüzdeki yıllarda daha da büyüyeceğine inanıyorum."
MİLİBAND: TÜRKİYE'NİN YAŞADIĞI DEĞİŞİM SÜRECİ AB'NİN DE YARARINADIR
Gecedeki bir diğer önemli konuşmacı da İngiltere
Dışişleri Bakanı David Miliband'dı. Türkiye-İngiltere ilişkilerinin derinliğine ve Türkiye'nin Avrupa için hayati öneme sahip olduğuna dikkat çeken Miliband, Türkiye'de yaşanan iç gelişmelere de atıfta bulundu. Miliband, "Türkiye'nin şu sıralarda yaşadığı devasa değişim süreci hem İngiltere hem de Avrupa'nın yararına olan bir süreç" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin iç reformlarına yönelik olarak Türk halkını ve Türk hükümetini destekleyeceklerini anlatan İngiliz Bakan, "Batı ile
İslam dünyası arasında bir
köprü, Avrupa için bir enerji üssü ve Ortadoğu'da iki devletli bir çözümün sağlanması yolunda büyük bir ortak olarak gördüğümüz Türkiye ile çalışmaya devam edeceğiz. Geçmişiyle, sahip olduğu laik rejimi ve
Müslüman nüfusuyla gurur duyan bir Türkiye'nin, moderleşme, sosyal bir hukuk devleti olma yolundaki ilerleyişi herkes için çok önemli" ifadelerini kullandı.
Miliband, İngiltere'de İşçi Partisi'nin Türkiye'nin AB üyeliğini en baştan beri istikrarlı bir şekilde destekleyen tek parti olduğunu ve dolayısıyla önümüzdeki seçimlerde de yine İşçi Partisi'nin iktidara gelmesinin önemli olduğunu aktardı. İngiltere'nin Muhafazakar Parti'nin iddialarının aksine iç politikada eğitim, sağlık ve ekonomide büyük ilerlemeler kaydettiğini söyleyen David Miliband, "Dış politikada ise Türkiye örneğinden daha güzel bir örnek olamaz. 1997 yılında Türkiye'nin AB üyeliğine aday olacağını kimse düşünemezdi. Bu burdaki birçok kişiye bir hayal gibi gelirdi. Özellikle 2005 yılından sonra
Tony Blair ve Jack Straw'un büyük çabalarıyla birlikte AB'nin bütün ülkeleri Türkiye'nin üyelik yolunu açtı. Biz İşçi Partisi olarak verilen sözleri yerine getirerek Türkiye'yi AB üyelik süreci yolunda tutmak istiyoruz" sözlerini sarf etti.
TÜRKİYE ARTIK AVRUPA'NIN HASTA ADAMI DEĞİLDİR
İşçi Partisi'nin Avrupa Bakanı Chris Bryant ise, Türkiye'nin son yıllarda ekonomide ve dış politikadaki yükselişini masaya yatırdı. Bryant, "Türkiye artık AB'nin
hasta adamı değildir. Hasta adam olmadığını uzun yıllardır gösteriyor. Türkiye şu anda dünyanın en büyük 16. ekonomisine sahip ve önümüzdeki 10-15 yılda üst sıralara çıkması bekleniyor" dedi.
Avrupa'da Türkiye'nin üyeliğini istemeyen meslektaşlarına karşılık savunduğu tezi dile getiren Chris Bryant, ilginç bir benzetmede bulundu: "Onlara, 'eğer Türkiye'yi AB'ye almazsak Avrupa olarak yüzümüzdeki burnumuzu kesmiş oluruz' diyorum"
Gecede ayrıca Avrupa
Parlamentosu üyesi İngiliz milletvekili Richard Howitt ve Mary Honeyball da birer konuşma yaptılar. Howitt,
Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye ile ilgili zaman zaman yaşanan tartışmaları ve Türkiye'nin üyeliğine verilen kararlı desteği aktarırken, Honeyball ise İngiltere'de okuyan Türk çocuklarının başarısız grafiğine dikkat çekerek buna çözüm bulunması çağrısında bulundu.
(CİHAN)