Ahmet Necdet Sezer: Laik
Cumhuriyet'e saldırıldı
Dönemin
cumhurbaşkanı Sezer'e göre saldırı rejim karşıtlarının işiydi. Sezer, saldırının ardından yaptığı açıklamada "Bu, aslında laik Cumhuriyet'e yapılan bir saldırıdır. Cumhuriyet tarihine bir kara leke olarak yazılacaktır. Bu saldırıya neden olanlar, davranışlarını yeniden gözden geçirmelidirler.
Türkiye, laik, demokratik bir Cumhuriyet'tir. Laikliği çeşitli biçimlerde yorumlayarak, içini boşaltıp devlet rejimini yıkmaya kimsenin gücü yetmeyecektir." dedi.
Deniz
Baykal: Siyasete kan bulaştı
Olayın hemen ardından
Danıştay binasının önüne gelen
CHP lideri
Deniz Baykal, gerilimi tırmandırıcı açıklamalarda bulundu: "Bu saldırının hedefinde Danıştay vardır,
Anayasa vardır. Türkiye'nin nereye sürüklenmekte olduğunu hâlâ görmeyenlere umarım bir uyarı olur. Türkiye çok tehlikeli bir noktaya sürüklenmektedir. Tür-kiye'de siyasete kan bulaşmıştır. Cumhuriyet'in temel ilkelerini kemirmeye çalışmak, huzuru bozar."
Tansel Çölaşan: 'Allahü ekber' diyerek ateş etti
Dönemin Danıştay Başkan Vekili Tansel Çölaşan, saldırganın 'Allah'ın askeriyim, Allahü ekber' diyerek ateş ettiğini söylemişti. Ancak gazeteci
Emin Çölaşan'ın eşi Tansel Çölaşan'ın bu açıklaması daha sonra odada bulunan ve saldırıya maruz kalan Danıştay üyelerince yalanlandı. Yaralılardan Ayfer
Özdemir hastaneden
taburcu edilirken, katilin böyle bir şey demediğini, sinirli gözlerle tetiğe bastığını aktardı.
Erdoğan Teziç: Cumhuriyet'e meydan okundu
Dönemin YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç başkanlığında toplanan Rektörler Komitesi de yaptığı açıklamada 'saldırının, aslında Türkiye Cumhuriyeti'ne açıkça bir meydan
okuma olduğunu, savundu.
Saldırının laikliği koruyan yargı organlarına karşı yapılmasını dikkat
çekici bulan rektörler, söz konusu açıklamada, "Cumhuriyet'in laik niteliğini çarpıtarak yok etmeye yönelik tutumlar olağanlaştı." ifadelerine yer verdi.
Gerçekler 'Silivri'de ortaya çıktı: Sanıklar uyuşturucu müptelasıymış
Medya, Danıştay'a yapılan saldırıda soğukkanlı davranamadı. Saldırıyı 'Kaşıya kaşıya' başlığı ile okuyucularına duyuran
Hürriyet, manşetinde tetikçinin 'Allah'ın askeriyim, Allahü ekber' diyerek tetiğe bastığını iddia etti.
Milliyet ise 'Laikliğe kurşun' manşetiyle çıktı. 'Bu kez de aynı el' manşetini
tercih eden Cumhuriyet, saldırının rejime yönelik olduğunu iddia etti. Ancak saldırının başörtüsü sebebiyle işlenmediği ortaya çıktı.
Danıştay saldırısı ile birinci
Ergenekon davası birleştirildi.
Danıştay saldırısını
Alparslan Arslan ile birlikte planlamakla suçlanan Osman
Yıldırım, ifadesinde,
eylem kararını barda verdiklerini açıkladı. Danıştay sanığı İsmail
Sağır, Cumhuriyet'e
el bombası attığı gün uyuşturucu aldığını söylemişti. Çapraz sorguya alınan Sağır'a Danıştay saldırısından sonra İstanbul'a döndüğünde bir bayanla yaptığı
telefon görüşmesi soruldu. Sağır, "Sanırım kendimde değildim, uyuşturucu almıştım." karşılığını verdi.
Savunmasını yaptığı esnada diğer bir Danıştay sanığı Erhan Timuroğlu da uyuşturucu kullandığını söylemişti. Bunun yanında Timuroğlu ve Sağır,
Alparslan Arslan'ın, Danıştay saldırısı öncesinde birkaç gün bir şey yemediğini ve halinden, uyuşturucu kullandığının anlaşıldığını söylemişlerdi. Sağır, Arslan'ın Cumhuriyet Gazetesi'ne bombayı atmasının ardından kaçtıklarını ve
akşam bir barda buluştuklarını anlatmış ve, "Alparslan, normal değildi. Ağzı kurumuş, hiç konuşmuyor, bir acayipti. Erhan, 'uyuşturucu almış bu herhalde' dedi. Normal değildi yani." şeklinde beyanda bulunmuştu. ZAMAN