Türkiye'de bir çok il çeyrek asrı "Olağanüstü Hal"
uygulaması altında geçirdi. O zaman da
OHAL, huzur için bir reçete olarak bu ülkenin önüne konmuştu. Ancak rakamlar bugün OHAL lobisi tarafından yeniden pazarlanmaya çalışılan uygulamanın çözüm değil problemi büyüten sebep olduğunu ortaya koyuyor.
19 TEMMUZ 1987'DE BAŞLADI
Olağanüstü Hal resmi olarak 19 temmuz 1987'de başladı. Ancak Doğu ve Güney
doğu aslında 12
Nisan 1979'da ilan edilen sıkı yönetimden itibaren
olağanüstü hal şartlarıyla idare ediliyordu.
OHAL 46 KEZ UZATILDI
Uygulama adı üstünde olağanüstüydü. Buraya atanan
sivil ya da asker yöneticilerin de olağanüstü yetkileri vardı. Bölge yıllarca birilerinin iki dudağı arasından çıkan emirlerle yönetildi.
Olağanüstü bir şekilde 46 kez uzatılan OHAL'de koordinasyon kurulu
bölge üzerinde istediği şekilde tasarruf yapabiliyordu. Örneğin;
- BÖLGENİN BELİRLİ YERLERİNDE YERLEŞİMİ, GİRİŞ VE ÇIKIŞI YASAKLAMAK.
- BELİRLİ YERLEŞİM YERLERİNİ BOŞALTMAK VEYA BAŞKA YERLERE NAKLETMEK.
- ÖĞRENİME ARA VERMEK VE ÖĞRENCİ YURTLARINI SÜRELİ-SÜRESİZ KAPATMAK
sıradan uygulamalardı.
YARGILANAMAZ YÖNETİCİLER DÖNEMİ
OHAL Valileri ünlü 430 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararname ile dokunulamaz kılındı. Ortaçağ totaliter rejimlerinde ancak rastlanılabilecek bu uygulama 2002 yılına kadar devam etti. 23 yıl devam eden OHAL'in nasıl büyük suistimaller getirdiği Diyarbakır'da devam eden ve
Kayseri İl Jandarma
Alay Komutan
Cemal Temizöz'ün yargılandığı faili meçhuller davasında açıkça ortaya çıktı.
3 BİN 428 YERLEŞİM BİRİMİ BOŞALTILDI
Terörü bitirme iddiasıyla başlayan uygulamın sonuçları ile ilgili
Meclis Araştırma Komisyonu 1998'de bir
rapor açıkladı. O rapor bugün OHAL'i yeniden Türkiye'ye pazarlamaya çalışanları net bir şekilde yalanlıyor.
1997 yılı
Kasım ayı itibari ile 905'i köy, 2 bin 523'ü mezra olmak üzere 3 bin 428 yerleşim birimi boşaltıldı ve 378 bin 335 kişi yerinden edildi.
OHAL dönemi ile igili hazırlanan bir başka raporda ise işkence ve kötü muameleye ilişkin çarpıcı rakamlar var. Koruculuk sistemi de OHAL'in bir parçası olarak hayata geçti. Genelkurmay'ın verilerine göre 4 binin üzerinde
korucu adam öldürmeden gaspa, köy yakmadan tecavüze kadar yüzlerce suça karıştı.
Uygulama ancak 30 Kasım 2002'de kaldırılabildi.