- Bozdemir: Operasyondan sonraki gelişmelerin süratle çok tehlikeli boyutlara doğru yol aldı.
- "Yargının yıpratılması ve itibarsızlaştırılması son derece tehlikelidir"
- "Adalet terazisinin bozulduğu bir ülkede hiçbir şey doğru kalmaz"
- "Anayasamızda da Türkiye Cumhuriyeti'nin laik demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu açıkça belirtilmiştir"
Demokraside Birlik Vakfı ve İnsani Değerler Derneği Genel Başkanı Mehmet Bozdemir, 17 Aralık 2013 günü İstanbul’da yapılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarından sonraki gelişmelerle ilgili basın toplantısı düzenledi. Balgat’taki vakıf genel merkezinde düzenlenen toplantıda konuşan Bozdemir, 17 Aralık’ta İstanbul'da yapılan operasyonlardan sonraki gelişmelerin süratle çok tehlikeli boyutlara doğru yol aldığını söyledi. Ülkede çok büyük hizmetleri olan Başbakan'ın öfkeli ve çok sert söylemleriyle yargıyı ve bir camiayı suçlamasının toplumda çok ciddi endişeler uyandırdığını kaydeden Bozdemir, “Demokratik bir hukuk devletinde yargıya müdahale, darbelerden daha büyük hasarlar meydana getirebilir. Yargının yıpratılması ve itibarsızlaştırılması son derece tehlikelidir.” diye konuştu.
Adalet terazisinin bozulduğu bir ülkede hiçbir şeyin doğru kalmayacağını ifade eden Bozdemir, “Yargının yıpratılması ülkemizde çok ciddi bir kaos ve anarşi ortamı doğurabilir. Allah korusun, ülkemizi yangın alanına çevirebilir. Son günlerde televizyonlardaki tartışmalarda, sosyal medyada ve bir çok meydanlarda bunun kıvılcımları da görülmektedir. Demokrasilerde en üstün değer hukuktur. Bir yerde hukuk varsa devlet var demektir. Anayasamızda da Türkiye Cumhuriyeti'nin laik demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu açıkça belirtilmiştir. Sayın Başbakan başta olmak üzere bütün siyasilerimiz ve toplumun her kesimini sükunete, ferasete, sağduyuya, aklı selime, barışa, demokrasiye, hukuka ve kardeşliğe davet ediyoruz.” şeklinde konuştu.
"YARGIYA VE DEVLETİN EMNİYET GÜÇLERİNE GÜVENMELİYİZ VE ONLARA YARDIMCI OLMALIYIZ"
Bugün için ülkemizde ciddi bir kriz yaşandığını, Türkiye’nin bu krizi aşacak siyasal ve demokratik olgunluğa sahip olduğunu vurgulayan Bozdemir, şunları söyledi: “Yeter ki ateşe benzin dökmeyelim. Yargıyı ve toplumdaki bir kesimi, bir camiayı açıkça hedef alan kışkırtmalar ve saldırılar bir süre sonra toplumda kalıcı ayrışmalara hatta çatışmalara sebep olabilir. Özellikle İslami veya dindar dediğimiz medyanın hak, hukuk hakkaniyet, adalet ve kardeşlik ölçülerine hiç dikkat etmemesi ve gelişmeler karşısında fanatik bir taraftar durumu sergilemeleri milletimizi çok rahatsız etmektedir. Birkaç istisna yazarın dışında bütün medya adeta yangına benzin dökme yarışına girmiştir. Aynı gemide olduğumuzu unutmayalım. Basit siyasi hesaplar ve ikballer için bu güzel ülkemize yazık etmeyelim. Siyasi ihtirasların, toplumların ve ülkelerin başlarına ne büyük felaketler açığı tarih kitaplarında geniş olarak yer almıştır.”
Bu çağda hiçbir şeyin gizli kalmayacağını, varsa tuzaklar, komplolar, yolsuzluklar, her şeyin eninde sonunda açığa çıkacağını hatırlatan Bozdemir, “Bunun için sabırla yargı kararlarını beklemeliyiz. Yargıya ve devletin emniyet güçlerine güvenmeliyiz ve onlara yardımcı olmalıyız. Bütün bu krizler temelde gelişmiş bir demokrasimizin olmaması ve insani değerlerin hayatımızda yaşamamasından kaynaklanmaktadır. Demokratikleşemeyen bir Türkiye hiçbir zaman normalleşemez. Yeni krizlerin olmaması için sivil, demokratik yeni bir anayasa ile başlayıp, demokrasimizi evrensel normlara ulaştırmak yolunda her türlü hukuki düzenlemeleri bir an önce yapmalıyız.” şeklinde ifade etti.
CİHAN