İstanbul merkezli 9 ilde eş zamanlı yapılan
operasyonda yakalanan asker ve
sivil şüphelilerin
şantaj ve tehditle devletin güvenliğine ilişkin çok önemli belgeleri ele geçirdiği öne sürülüyor.
İddia sadece "ele geçirmekle" sınırlı değil. Bunların
yabancı gizli servislere verildiği de iddia ediliyor.
Sabah gazetesi ise çetenin bir başka faaliyet alanını deşifre etti.
Habere göre şüpheliler Yüksek
Asker Şura'ya da müdahale ediyordu. Şantajla bazı üst rütbeli subaylar kıskaca alınıyor ya çetenin şartlarını kabul ediyor ya da
emekli oluyordu. İddialara göre çete öncelikle
terfi bekleyen subayları
hedef almıştı.
Terfi listesindeki subayların durumunu ele almak için
Nisan 2010'da bir toplantı bile yaptılar. O toplantıda terfi sırasındaki Amirallerin kadın, para ve makam düşkünü olup olmadıklarının belirlendiği dünya görüşlerinin konuşulduğu öne sürülüyor.
İddialara göre çete öncelikle terfi bekleyen subayları hedef almıştı. Terfi listesindeki subayların durumunu ele almak için Nisan 2010'da bir toplantı bile yaptılar. O toplantıda terfi sırasındaki Amirallerin kadın, para ve makam düşkünü olup olmadıklarının belirlendiği dünya görüşlerinin konuşulduğu öne sürülüyor.
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral
Eşref Uğur Yiğit böyle diyordu. Ancak gözaltına alınan emekli
Albay İbrahim S.'de ele geçirilen bir
hafıza kartı onun da hedefteki isimlerden olduğunu ortaya çıkardı. Kartta Yiğit ve ailesine ait
elektronik posta kayıtlarının bulunduğu iddia ediliyor.
Bu kayıtların Oramiral Yiğit'e şantaj amaçlı kullanılacağı öne sürülüyor. Savcılık, şimdi Deniz Kuvvetleri ve
Donanma Komutanlığı'nda etkin bir yapılanmaya giden çeteyi tamamen deşifre etme peşinde. Askeri casusluğun hangi boyutta olduğu bu
soruşturma sonunda ortaya çıkacak.