Kendilerini Türkiye'nin tek sahibi gören karanlık kurul, önümüzdeki dönemde memleket üzerine yazdıkları bölücü senaryoyu deşifre etti.
Karanlık kurulda söze başlayan her kişinin
'görevlendirildikleri' alanda elinden gelenin en iyisini verme görünümü gözlerden kaçmadı.
Hain senaryonun aktörleri,
"Son dönemlerde bu kadar iyi bir fırsatın ele geçmediğini" vurguladı. Mevcut durumdan memnuniyetlerini ise "kurum, kuruluş ve şahıslar ikiye bölündü" diyerek belli ettiler. Peki bundan sonra 'bu
cennet vatan' üzerinde nasıl planlar yapıldı.
İşte nefesler tutularak izlenecek KARANLIK SENARYO....
İŞTE ADIM ADIM OYNANACAK KARANLIK SENARYO
Bu süreçte en önemli stratejimiz iktidarı yıpratmak iç ve dış güçlerle arasını açmak olmalı.
Küresel sermayenin gelişini etkilemek için
terörü azdırmalıyız. Terör azmalı ki yatırımcılar kaçmalı.
Medyada ekonominin iyiye gitmediği, bu yıl işlerin zor olacağı, halkın iyice fakirleştiği yazılmalı ve bu şekilde
ümitler yıkılmalı.
Uygun bir zaman bulup halkı kışkırtmalıyız. Ne kadar faydalı işler yaparlarsa yapsınlar bizim kontrolümüzde olmayan
sivil toplum kuruluşları bizden değilse hepsini tehlikeli göstermelisiniz.
Medyadaki etkimizi artırmak için ajanslar kurduralım ve istediğimiz konularda haber paketleri hazırlatalım gelişen olaylara istediğimiz bakış açısıyla bakılmasını sağlayalım.
Radikal dinci
örgütler kurmalıyız. Misyonerlik adı altında bazı itibarlı insanları lekelemeliyiz. Ayrıca bu itibarlı şahsın resimlerini kitaplarını kasetlerini biryerlere koyup oralarda
yasa dışı işler yaptıralım böylelikle
baskın verelim. İlk baskinda birden fazla
kazanç elde edilir. Güdümlü teröristler bulup bu sivil toplumun içersine sokmaliyiz. Bu işi yapacak olan kişi çok sağlam olmali. İşi yaptırdiktan sonra onun da biletini keseriz.
Sürekli anketler yapmalı ve itibar meselesi tazelenmeli. Bu anketlerin birden fazla maksat var. Hem bizim adamlarımızı motive ederiz, hem de halki yönlendirmiş oluruz.
Örgütün yaşadiği süreç; şu an ciddi dağılmalar var çözülmeler var. Katılımlar çok azaldı. Dağdakiler şehirdekilerin rahat olmasından rahatsız. Ve sürekli aralarinda çatişmalar var. Beyler örgüt elden gidiyor. Örgüte dinamizm katacak yeni adim atılması lazım...
Kürtlerle birlikteliğimiz Kürt sevgisinden değil, Türk nefretindendir. Türklerle
Kürtler omuz omuza olduklari dönemlerde canımıza ot tıkadılar. Şimdi intikam zamanı. Önce Türkleri yere çalacağiz. sonra da herkesin nefretini kazanan ve kimsenin yardıma gelmeyeceği Kürtleri.
Devleti sertleştirmek için ucu masumlara da dokunacak eylemler yapmalıyız… Duygusal hareket etmeye başlayan toplum aklını ve sağduyusunu kaybeder. Türklerden de masum Kürtlere yönelik saldırılar başladi mi iş tamam demektir. İç savaş başladı mı, istediğimizi kopartırız...