Sular altında kalan
tütün tarlalarında iki dönüm kendisine ait tarla bulunduğunu söyleyen Yılmaz Kaymak, olumsuz durumu kendisi ve yakınları için eğlenceli bir fırsata dönüştürdüğünü ifade etti. Hafta sonlarında yakınlarıyla birlikte
teknesiyle tarlasına giden Kaymak, bölgenin kış aylarında atıl halde durması yerine '
gölet evleri' gibi yapılarla buranın turizme kazandırılabileceğini söyledi. 2008 yılında satın aldığı tarlanın kış aylarında su altında kaldığını bildiğini söyleyen Kaşmak, şöyle dedi:
"Burada tarım yapan vatandaşlarla konuştum ve organik tarım yapmaya karar verdim. Tarlamda domates, biber, kavun ve
karpuz yetiştiriyorum. Toprak öyle bereketli ki tüm akrabalarıma yetecek kadar
ürün veriyor. Fakat kış aylarında tarlamın içerisinde bulunan 500 hektarlık alan sular altında kalıyor. Hiçbir çalışma yapılmadan suyun çekilmesi bekleniyor. Ben de teknemle tarlama gelerek su deposu olarak kullandığım alanda dinleniyorum. Benimle birlikte gelen yakınlarım da gölette tekneyle gezmeyi çok seviyor. Suyun derinliği yer yer 2 metreye ulaşıyor. Denizi ve gölü olmayan il merkezinde tekneyle gezmek ayrı bir zevk. Yazın tütün tarla olarak kullanılan ve kışın su altında kalan bu alanlarda 'gölet evleri' yapılabilir.
Göl manzaralı evler, gecelik konaklamalara açılabilir, bölgede kurulacak
satış noktaları ile yeni iş imkânları sağlanabilir. Şaz aylarında sahillerde belirli süreler içerisinde çalışıyor, kış aylarında kapanıyor. Düğerek mahallesinde bulunan bu
doğal gölet
Muğla ekonomisine katkı sağlayabilir."
Tarlada tekne ile geziye çıkan Engin Atabay (42), denizi olmayan Muğla il merkezinde ilk kez tekneyle gezintiye çıktığını belirterek, "Çok değişik bir duygu. Bu durumu Muğlalıların iyi bir şekilde değerlendireceğini düşünüyorum. Doğal gölet ile hem istihdam sağlanır hem de
alternatif turizm etkinlikleri daha da zenginleşir." diye konuştu. Azra Atabay (6), teknede gezmenin güzel olduğunu dile getirdi. (CİHAN)