Esenboğa'nın, 10.45'te
uçaktan haber alınamadığını bildirdiği
Bağdat "Bizde bilgi yok" dedi, ancak 15.20'de uçağın düştüğünü açıkladı. Aradaki 5 saatte neler olduğu bilinmiyor.
Piste 200 metre kala çakılan uçaktaki Türkler'in cesetleri dün
Adana'ya getirilirken, uçağın düşme sebebi esrar perdesine büründü. Esenboğa, 10.45'de Bağdat'a Antonov'un kaybolduğunu bildirdiği halde
Irak'ın, ısrarla haberimiz yok cevabı vermesi kafaları karıştırdı.
28'i Türk 34 kişinin hayatını kaybettiği bu
kazanın henüz nedeni tam olarak açıklanmazken, BUGÜN,
Ankara Esenboğa Havalimanı'nda bulunan Yol Kontrol Merkezi (Flight Information Center) ile Bağdat Havaalanı'ndaki Yol Kontrol ünitesinin yaptığı son skandal konuşmayı ele geçirdi. Uçak vuruldu mu yoksa sisten dolayı mı düştü henüz net bir şekilde bu sorunun cevabı bulunamazken, Ankara ile Bağdat Yol Kontrol Üniteleri arasında geçen konuşma tüyler ürpertici. Cevabını arayan en önemli soru Bağdat'ın uçağın düştüğünü niye doğrulamaması ve saatler sonra Türkiye'nin baskısıyla bunu kabul etmesi oldu. Adana'dan 06.30 sularında havalanan Beled-Tanin bağlantılı kargo uçağı, Kaban noktasından Türk Hava sahasını 08.06'da terk etti. Türk
hava sahası içinde hiçbir sorun yaşamayan uçak, Irak Beled Havaalanı'na saat 08.30 sularında
inmesi gerekiyordu. Ancak uçağın inmemesi üzerine, Ankara Yol Kontrol Ünitesi saat 10.45 sularında, Bağdat Yol Kontrol ünitesi ile irtibata geçerek, uçağın durumunu sordu. Ancak hiç beklenmeyen bir cevapla karşılaştı.
İŞTE O KONUŞMA
ESENBOĞA: Türk Hava Sahası'nı 08.06 sularında Kaban noktasından terk eden uçağın akıbeti nedir?
BAĞDAT: Uçağın bizle teması yok!
ESENBOĞA:Uçağın inip inmediği konusunda bilgi istiyoruz
BAĞDAT YOL KONTROL: Bizde bu yönde bir bilgi yok. Şirketle temasa geçin
NEDEN ACİL DURUM VERMEDİ
İşte bu skandal konuşmanın ardından Türk
Dışişleri Bakanlığı'nın da devreye girmesinin ardından Irak'lı yetkililerin uzun süre doğrulamak istemediği
uçak kazası, saat 15.20 sularında doğrulandı. Iraklı yetkililer uçağın düştüğünü kabul ederek, Türkiye'ye '
teknik nedenden' ötürü kazanın yaşandığını bildirdiler. Oysa böyle bir uçak kazasında Iraklı makamların Türkiye'ye acil koduyla durumu
rapor etmesi gerekiyordu.
YOKSA VURULDU MU?
Uçağın 'teknik nedenden mi yoksa vurularak mı düştüğü' henüz netleşmezken,
havacılık uzmanları düşen uçağın sır perdesini aralamaya çalıştı. Havacılık uzmanlarının "
Helikopter gibi uçak" olarak nitelendirdiği 'Antonov 26'
tipi kargo ve yolcu uçağının her türlü yere inme kabiliyeti bulunduğunun altını çizen uzmanlar, "Yoğun sis durumunda,
pilot pisti pas geçerek durumu ilk olarak
kontrol eder. Sonra sisin dinmesini beklemesi gerekir ya da 'Emergency' (
Acil Durum) vererek sadece yedek havaalanı olan 80 km uzaklıktaki Bağdat Havaalanına iniş gerçekleştirir.
Acil durum vermesi durumunda, Bağdat'a inmesi de kolay olur. Çünkü acil durum veren uçaklar öncelik alır. Ancak burada birilerinin bu uçağı indirmeme gibi bir girişimleri de olabilir. Emergency vermeden uçağın düşmesi şaşırtıcı. Bizce düşürülmüş olabilir" diye konuştu.
5. TRAFİK HAKKI İHLALİ
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne de Antonov An- 26 tipi uçağa uçuş izni vermesinden dolayı büyük bir
suçlama yapıldı.
Moldova tescilli uçağın Türk Hava Sahasına girerek, Adana havaalanından yolcu alıp üçüncü bir ülkeye geçmesine kesinlikle Türk Ticari hakkının ihlali olduğunu belirten yetkililer bu iznin verilmesini skandal olarak nitelendirdi. Havayolu taşımacılığı hukukunda '5. Trafik Hakkı' olarak belirtilen bu kuralın bu izin verilerek delindiğine işaret eden yetkililer, "5. Trafik Hakkı, bir ülkenin kendisine tanınmış olan hava sahasını münhasır olarak kendi milli şirketleri vasıtasıyla ticari hava vasıtalarına tekel olarak kullanması hakkıdır. Birinci sırada
bayrak taşıyan şirkete bu önerilir. Burada Sivil Havacılık yetkilileri büyük bir yanlışa yol açmışlardır. Büyük bir yanlışa göz yummuşlardır" derken, bunun için Genelkurmay'dan da izin alınması gerektiğine işaret ettiler. Sivil Havacılık yetkilileri ise, 5. Trafik Hakkı'nın ihlal edildiğini doğrularken, "Türkiye'den hiçbir
havayolu şirketi Irak'a uçmak istemedi. Bu yönde çağrıda bulunduk. Sigorta yaptıramadıkları için Irak'a hiç kimse uçamadı. Biz de orda çalışan
işçileri
mağdur etmemek için bu şirkete izin vermek zorunda kaldık" diye konuştular.
UZMANLAR BAĞDAT'TA
Uçağın neden düştüğünü araştırmak üzere Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden kaza-kırım ekibi de dün Adana Havalimanı'ndan, Kırgızistan'a ait İl-18 tipi kargo uçağı ile Irak'a gitti. Mehmet Sevdim (kontrol pilotu), Mehmet
Emin Akçetin (Mühendis), Özcan Başoğlu'ndan (Mühendis) oluşan
heyet, hem uçaktaki kara kutuyu hem de pilotun kuleyle yaptığı konuşmaları dinleyerek uçağın neden düştüğünü ayrıntılı bir şekilde tespit edecek.
KAZANIN TESELLiSi
Olayın duyulmasından itibaren havaalanına
akın eden yolcu yakınları acılı bekleyiş içindeydi. Ancak Irak'ta düşen uçakta ağır yaralı olarak kurtulan Türk işçi, acılı ailelerin son umudu oldu. Adana Valiliği yaptığı açıklamada yaralı olarak kurtulan kişinin öldüğü sanılan
Abdülkadir Akyüz (35) olduğunu duyurdu. Mardinli vinç operatörü Abdulkadir Akyüz'ün, cumartesi günkü uçağı kaçırdığı için düşen kargo uçağına binmek zorunda kaldığı öğrenildi.
UÇAKLAR GÜVENSiZ
Adana'daki firmanın bir yetkilisi ve 4 çalışanı, uçakta yer olmayınca, zorunluluk dolayısıyla binemediler ve mutlak ölümden döndü. O işçilerden biri olan
Hayri Arıkan (21), yakın olduğu arkadaşlarını kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığını söyledi. Düşen uçakla ilgili olarak daha önce de bazı sorunlar yaşandığını öne sürer Arıkan, "Düşen uçağa daha önce 7-8 kez bindim. Her bindiğimiz de bir problem yaşıyorduk. Uçağın güvenli olmadığını, kazada ölen arkadaşlarımızla kendi aramızda konuşuyorduk" dedi.
İSMAiL KULAK DAHA ÖNCE ÖLÜMDEN DÖNDÜ
Irak'taki uçak faciasında hayatını kaybeden Kulak İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Kulak'ın aynı bölgede daha önce de ölümden döndüğü ortaya çıktı. Düşen uçaktaki Türk işçilerin arkadaşı Hayri Arıkan,
vefat eden patronu İsmail Kulak'ın Irak'ta daha önce de ölümden döndüğünü anlattı. Çalıştıkları
şantiyede bazı Iraklıların, direnişçilere, yapılan işler ve kişilerle ilgili bilgi sızdırdığı yönünde bilgiler edindiklerini belirten Arıkan, şunları söyledi: "Bu şirkette çalışırken İsmail Kulak, şirket muhasebecisi ve 3 işçi, otomobille şantiye dışına çıkacaklardı. Şirkete iş yapan klima ustalarının işi bırakması üzerine, ikna etmek üzere otomobilden indi. Bu sırada, otomobildeki muhasebeci ve diğer kişiler direnişçilerce kaçırıldı. Daha sonra da muhasebeci öldürüldü, diğer kişiler de ayaklarından vurulmuş halde bulundu. İsmail Kulak otomobilde olsaydı, büyük bir olasılıkla o da ölecekti.
Klimacıların işi bırakması, hayatını kurtarmış oldu."
EŞi ÖLÜNCE GiTMEDi
Bağdat'ta inişe geçtiği sırada piste 200 metre kala düşen Antonow tipi kargo uçağında mahalle arkadaşı Rıfat Demir'i (39) kaybeden
Yavuz Yolcu, eşi
trafik kazasında öldüğü için Irak'a gitmekten vazgeçince ölümden döndü. 3 çocuk babası Yavuz Yolcu, Irak'ta çalışırken eşi Arzu Yolcu'nun (30) trafik kazasında hayatını kaybetmesi üzerine Türkiye'ye dönmek zorunda kaldığını belirterek, "Uçakta bulunan Rıfat Demir çok yakın arkadaşımdı. Irak'a birlikte gidip geliyorduk. Eşim ölmeseydi, ben de yine aynı uçakla Irak'a dönecektim" dedi.
THY UÇAĞI ELEKTRiK ARIZASI NEDENiYLE GERi DÖNDÜ
Türk Hava Yolları'nın
İstanbul-Denizli seferini yapan TK 236 uçağı, 4 Ocak
Perşembe günü elektrik sistemindeki
arıza nedeniyle
Çardak Havaalanı'na inemedi. İstanbul'dan Denizli'ye gelmek üzere havalanan uçak, elektrik sistemindeki arıza üzerine Çardak Havaalanına inemedi. İstanbul'a geri dönen uçak, teknik yardımla
Atatürk Hava Limanı'na indirildi. THY
Basın Müşaviri Ali Genç, uçağın Çardak Havaalanına inemediğini doğrulayarak, "Arızanın giderilmesi için uçağın İstanbul'a dönmesi gerekiyordu. Bu nedenle döndü. Uçağın Çardak Havaalanına inmemesi yolcuların can güvenliğinin sağlanması içindir" dedi. "Arızanın yolculardan birisinin cep telefonuyla konuştuğu için meydana geldiği iddia ediliyor" sorusuna Genç, "Bizde böyle bir bilgi yok" yanıtını verdi. Öte yandan Çardak Havaalanı'ndaki Aletle İniş Sistemi'nin (ILS) yetersiz olduğu iddia edildi. Sisli havalarda görüş mesafesini artıran bu sistemin Çardak Havaalanı'nda kurulu olduğu, ancak kategorisi 1 olduğundan sisin yoğun olduğu anlarda işlevini tam olarak yerine getiremediği, ILS kategorisinin 2'ye yükseltilmesinin 250 metre dolayındaki görüş mesafesini 350 metreye çıkaracağı ifade edildi. Denizli
Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, sis nedeniyle uçak seferlerinde yaşanan rötar ve iptallere THY'nin bir çare bulması gerektiğini belirterek, "ILS sistemi bir an önce güçlendirilmeli" dedi.
ERZURUM SKANDALININ FATURASI MÜDÜRE KESiLDi
Erzurum Havaalanı kapalı olduğu için THY
ek seferini gerçekleştiren uçağın 20 dakikada havada kalmasına yol açan skandalın ayrıntıları belli oldu.
DHMİ'nin 26
Aralık'da, alanın açık tutulacağını yazıyla bildirdiği ve Erzurum'dan 27 Aralık'ta teyit aldığı ortaya çıktı. "Bana bilgi verilmedi" diyen Erzurum Meydan Müdürü
Hamit Tanıl açığa alındı. Edinilen bilgiye göre, THY'nin
Kurban Bayramı nedeniyle düzenlediği ek seferler nedeniyle hava meydanlarının açık tutulması için DHMİ'ye 26 Aralık’ta bir yazı gönderdi. DHMİ'nin ek seferler nedeniyle meydanların açık tutulacağı yönünde teyit yazısının da 27 Aralık’ta THY'ye ulaştırdığı belirtildi. Bu arada
Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım, 3 Ocak’ta yaşanan olay üzerine, Bakanlığa bağlı Devlet Hava Meydanları
İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne (DHMİ)
soruşturma açılması için talimat verdi. DHMİ Genel Müdürlüğü, olayla ilgili soruşturma başlattı ve bir müfettişi Erzurum’a gönderdi. Erzurum Meydan Müdürü Hamit Tanıl, soruşturmanın selameti açısından açığa alındı. Tanıl, yaptığı açıklamada, "uçuş hakkında daha önce bilgi verilmediği için meydanın açılmadığını, THY’nin ek sefer için herhangi bir uçuş planı bildirmediğini, bu nedenle meydanın
mesai saati içinde açıldığını, bunda bir hatalarının olmadığını" söylemişti.
Bugün