"Sahte çürük raporu" çetesinin yöneticisi olmak suçundan tutuklanan eski Askeri Savcı Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, Genelkurmay Başkanlığı'na yazdığı mektupta Adli Müşavir Tuğgeneral Çubuklu'yu şikayet etti... Hava Kuvvetleri eski Askeri Savcısı Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'un Genelkurmay Başkanlığı'na skandal önerilerle dolu bir mektup yazdığı ortaya çıktı. "Sahte Çürük Raporu Çetesinin yöneticisi olmak ve "Yağmaya teşvik" suçlamalarıyla hakkında 400 yılı kadar hapis istemiyle dava açılan Üçok, mektubunda Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu'yu verdiği kararlarıyla yerden yere vurdu. Üçok, kendisine ait bilgisayarlarda 'belge temizliği' yaptığı gerekçesiyle soruşturma açılan Çubuklu'yu Ergenekon, Poyrazköy Kafes ve Faili Meçhul Cinayetler davalarında sözde 'krizi iyi yönetememekle' suçladı. Üçok, 24 Şubat 2010'da el yazısı ile yazılan mektubuna 'Komutanım' hitabıyla başladı. Üçok, Hukuk Fakültesi dışında Işıklar Askeri Lisesi ve Hava Harp Okulu mezunu olduğunu, yaklaşık 10 yıl takım ve bölük komutanlığı yaptığını bu nedenle de askerlik kavramını fiilen yaşadığını belirterek,yazdıklarını değerlendirirken bu konuların dikkate alınmasını istedi. "BİZ SORUŞTURALIM" Ergenekon soruşturması kapsamında 2008'te 4 teğmenin gözaltına alındığını hatırlatan Üçok, bu konuyu Çubuklu'ya ilettiğini "Gözaltıların teğmenlerle sınırlı kalmayacağını yüzbaşı, binbaşı ve albay gibi üst rütbelerle de devam edeceğini aktardığını" ifade etti. Karartmakla suçlandığı Karargah Evleri soruşturmasına atıf yapan Üçok, teğmenlerin bu soruşturma kapsamına alınarak askeri soruşturma yürütülmesini önerdiğini anlattı. Teğmenlerin sivil yargıya verilmesi ile tüm muvazzaflar için bu yolun açılacağını aktardığını kaydeden Üçok, teğmenlerle ilgili suçlamalar askeri yargının alanına girmediği halde bu kişiler için askeri savcıların da paralel soruşturma yürütmesini' önerdi. "TEMİZÖZ İÇİN TARTIŞTIK" Faili Meçhul Cinayetler davasında 9 müebbetle yargılanan Albay Cemal Temi-zöz'le ilgili Adli Müşavirlik çalışanlarıyla tartıştığını söyleyen Üçok, onlardan "söz konusu soruşturmaların örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar olduğunu ve askeri yargının görevine girmediği yönünde" cevap aldığı itirafında bulundu. Üçok, karartmakla suçlandığı Karargah Evleri soruşturmasında sivil yargıyla birlikte soruşturma yürüttüğünü ifade ederek, MİT'e ait "Çok Gizli" belgenin doğru olmadığını yürüttüğü soruşturma ile ortaya koyduğunu savundu. Üçok bu yöntemin tüm askeri şahıslarla ilgili sivil savcıların yürüttüğü soruşturmalarda uygulanabileceğini ileri sürdü. Üçok, sivil savcılara ağır bir ithamda bulunarak 'sözde' komplo ve tezgah olduğunu iddia ettiği soruşturmaların böylelikle aydınlatılacağını ileri sürdü. "SİVİL YARGIYI BOŞA ÇIKARMA!" Üçok, Zir Vadisi, Poyrazköy, Kafes ve Temözöz soruşturmalarında Çubuklu'nun askeri savcılara soruşturma emri verilmesine engel olduğunu ileri sürdü. Üçok'un önerdiği yöntemin sivil savcıların yürüttüğü soruşturmayı boşa çıkarma amaçlı olduğu da mektupta yer alan "Askeri savcılarca verilecek Kovuşturmaya Yer Olmadığı kararı hukuki sürece ilişkin kamuoyu algısını çok daha farklı olarak etkileyecektir. Bu imkan askeri savcılara soruşturma emri verilmeyerek ne yazık ki yok edilmiştir" ifadeleriyle gözler önüne serildi. TSK'nın kendisiyle ilgili yürütülen soruşturmanın tamamen dışında kalarak inisiyatifi kaybettiğini savunan Üçok, soruşturmalarla ilgili olarak Genelkurmay Başkanının açıklamaları ile yürütülen sivil yargı sürecine cevaplar verildiğini hatırlatarak, bunun da kamuoyunda farklı değerlendirmelere neden olduğunu öne sürdü. GENERALLER DIŞINDA İSTEDİĞİNİ AL Ergenekon sanığı ve Karargah Evleri yapılanmasında görevli Albay Cengiz Köylü'nün tutuklanmasının ardından yardımcısı Hakim Binbaşı Mehmet Çelik ile birlikte Beşiktaş Adliyesi'ne giderek Cumhuriyet Savcısı Zekariya Öz ile görüştüğünü belirten Üçok, Öz'ün kendilerine anlattığı iddia edilen ilginç bir gelişmeyi aktardı. Ergenekon soruşturması kapsamında hakkında işlem yapılması gereken askerlerle ilgili olarak Öz'ün Genelkurmay Kıdemli Savcısı Albay Cavit Çalış'a sorduğunu onun da bu durumu ilettiği Tuğgeneral Çubuklu'nun "Muvazzaf generaller hariç diğer tüm personele istediğini yapabileceğini söylediğini" aktaran Üçok, "Umarım doğru söylememektedir. Ama muvazzaf generaller haricindekiler ile ilgili bir mutabakat varsa bu izah edilebilir bir husus değildir" dedi. "Kanaatimce adli müşavirliğimiz bu krizi iyi yönetememiştir" diyen Üçok, şunları yazdı: "4 teğmen ile başlayan yanlış uygulamanın geldiği nokta 51 muvazzaf ve emekli general ve subayın gözaltına alınmasına uzanmıştır. Askeri savcılarımı- za soruşturma emri verilseydi ne olurdu, bize kızarlar mıydı? Sadece bir iddiayı soruşturmak hukuku çiğnemek mi olurdu? Zaten iddia doğru ise, savcılarımız kendini görevsiz görürlerse hiç şüphesiz görevsizlik kararı verirlerdi. Ama ne yazık ki görevsizlik kararları askeri savcılarımız yerine Genelkurmay Adli Müşavirliğince en başta hiçbir hukuki soruşturma yapılmadan kendilerine sunulan dosyalar üzerinden verilmiştir." DURSUN ÇİÇEK GÖNDERMESİ HSYK'nın skandal bir kararla Erzurum savcılarını görevden almasından da övgüyle söz eden Üçok, "Özellikle sivil yargının Erzincan olayında gösterdiği haklı duruş herkesin geri çekilmesine neden olmuştur" dedi. Komutanlara ilginç bir de gönderme yapan Üçok, "Alb. Dursun Çiçek soruşturmasında gösterilen tavır di ğer dosyalarda da gösterilseydi kanaatimce hiç kimse hukuku çiğnemekte bu kadar pervasız olamazdı" şeklinde görüş ortaya koydu. Üçok mektubunu "Bilgilerinize arz ederim" ifadeleriyle bitirdi. SKANDALLAR ZİNCİRİ KAYSERİ'YE UZADI Üçok'un karartmakla suçlandığı Karargah Evleri soruşturmasının en önemli sanığı olan tutuklu Havacı Albay Cengiz Köylü ile ilgili skandal bir gelişmede Kayseri 2. Hava İkmal ve Bakım Merkezi Komutanlığı'nda yaşanmıştı. Üçok'un temize çıkarmak için büyük çaba sarfettiği Köylü için 2. Hava İkmal ve Bakım Merkezi Komutanı Korgeneral Rıdvan Ulugüler şifahi olarak yardım toplan- ması talimatı vermişti. Ancak bu talimatın Hava Kuvvetleri Doküman Yönetim Sistemi'ne girilerek ifşa edilmesi üzerine soruşturma açılmıştı. Ulugü-ler'in çağrısı üzerine Üçok bu soruşturmayı yürütmüş ve yine Ulugüler'in bilgisi ve yetkisiyle hipnozcu Yarbay Gürol Doğan şüpheli astsubayların sorgusuna sokulmuştu. Doğan halen "hipnozla işkence yapmaktan' yargılanıyor. ALBAY ÜÇOK'UN YARGITAY FORMÜLÜ Şemdinli davasıyla ilgili Yargıtay'ın verdiği ve büyük tartışmalara neden olan "Askeri mahkemelerde yargılama yapılmalı" yönündeki kararı hatırlatan Üçok, askeri savcıların soruşturmaları yürüten sivil savcılar kadar hukuki hakkı olduğunu ifade ederek, "Kendini görevli sanıp soruşturma açma ve kovuşturmayı yürüten sivil yargının görevsiz olduğu Yargıtay aşamasında tespit edilip askeri yargı görevli kılınırken baştan kendini görevsiz sayıp soruşturma emri verilmemesi kanaatimce hukuki endişelere kapılmaya gerek olmadığını gösterir" görüşünü savundu.