Sitenin bir yazarının adı,
bomba soruşturmasına karışınca,
sitenin diğer yazarlarından Doç. Dr Ümit Sayın, artık burada yazmayacağını söyledi ve eski yazılarını da çekti. Bunun üzerine Dr. Sayın’ın sitedeki köşesinin adı "Dr. Şerefsiz Ödlek" olarak değiştirildi.
Komplo teorisi kitaplarıyla da tanınan Dr. Ümit Sayın,
Hürriyet’in sorusu üzerine, "Kişiliğime
hakaret ettiler. Site ve sahibini savcılığa şikáyet ettim" dedi.
GEÇEN yıl mayısın 5’inde, 10’unda ve 11’inde
Cumhuriyet Gazetesi’ne atılan 3
el bombasından yine mayısın 17’sinde yaşanan
Danıştay baskınına, ondan 3 hafta sonra yapılan
Atabeyler Operasyonu’na kadar her olayda aynı isimler gündeme geldi. En son
12 Haziran’da,
Ümraniye’de bir gecekonduda bulunan 27 el bombası da yine aynı yerde düğümlenince, okuyanların esrarengiz bir örgütle karşı karşıya olduklarından neredeyse şüphesi kalmadı. Suçlananlar ise ilk günden beri ısrarla aynı şeyi savunuyor: "Bu olaylar, cumhuriyet tarihinin en büyük
komplosu."
Her ne kadar başlarına gelenlere "komplo" deseler de artan
gözaltı baskılarından sonra "ulusalcı" olarak anılan grup arasında şu aralar derin bir "Şerefsiz Ödlek" bölünmesi yaşanıyor. "Dava"ya sadık olanlar, ayrılanları "şerefsizlik" ve "korkalık" ile itham ediyor.
KOMPLO TEORİSİ SİTESİ
Emekli
Yüzbaşı Muzaffer Tekin ve
emekli
astsubay Oktay Yıldırım’ın başını çektiği gruba, en son 2
7 Haziran’da gözaltına alınan 2 isim daha eklendi: Ayşe Asuman
Özdemir ve
Gazi Güder. Bu kişiler,
Eskişehir’de annesinin yatağının altına ufak bir cephanelik sakladığı iddia edilen, eski özel kuvvetlerci
emekli binbaşı Fikret Emek kadar dikkat çekmedi, ama bu yeni isimlerle birlikte yapıyla ilgili farklı bir boyut daha ortaya çıktı: www.acikistihbarat.com
"Açık
İstihbarat", internette ulusalcı yayınlar yapan ve komplo teorilerinin yazıldığı bir site. Şimdiye kadar burayla sadece Oktay Yıldırım’ın doğrudan ilişkisi vardı. Siteye girdiğinizde sitenin sahibi, "komplo teorisi uzmanı", Robert Kolejli, ekonomist Behiç Gürcihan ile "ideolog" Hüseyin Mümtaz’ın yazılarının altında, sağda bir köşesi duruyordu. Ancak "
Ulusal Köy Kütüphaneleri" adlı bir projenin yürütücüsü olan, sitede yazıları, duyuruları yayınlanan Ayşe Asuman Özdemir ve Gazi Güder ile birlikte sitenin bağlantıları çoğaldı. Her ikisi de 26 Haziran’da gözaltına alındı, 1 gün sonra serbest bırakıldı. Ancak savcının tutuklanması yönünde talebini tekrarlaması üzerine
İstanbul 10. Ağır
Ceza Mahkemesi iki
sanık hakkında yakalama emri çıkardı.
CV’Sİ ETKİLEYİCİ
Özdemir, emekli bir
banka çalışanı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nden "Kardelen projesiyle
PKK’ya
destek veriliyor" deyip gürültülü bir şekilde
istifa etmişti. Gazi Güder ise yüzbaşılıktan istifa etmiş, eski bir
deniz subayı. Askerliği boyunca birçok yerde eğitim almış, bir yüksek bilgisayar mühendisi. 1984’te ayrılınca Tekofaks’a genel müdür oluyor. Sonra bir süre
Garanti Bankası için çalışıp kendi
elektronik şirketi Densan’ı kuruyor. CV’si çok etkileyici.
NASA’nın kullandığı yazılımı Türkçeleştirip
Türkiye’ye uyarlayan adam.
Bu iki gözaltıyla ilgili şimdilik herhangi bir açıklama yok. Ama sadece elinizdeki isimlerin ilişkilerinden ilerlemeye çalıştığınızda bile ortada
küçük bir
casusluk romanı yazabilecek kadar malzeme olduğunu görüyorsunuz:
Muzaffer Tekin,
Danıştay saldırısı sonrasında arandığını,
Fenerbahçe Orduevi’nde arkadaşlarıyla yemek yerken öğrendi.
Polisin evine baskın yaptığı haberi geldi. Eve gidip baktıktan sonra orduevine dönen ve "Telefonunu kapat, pilini çıkar ve ortadan kaybol" diyen kişi, Ertaç Giray’dı. Giray, olay sonrası gözaltına alınan emekli yüzbaşı
Zekeriya Öztürk’ün dışında eski MİT’çi
Mehmet Eymür’ün de
avukatı.
Muzaffer Tekin’in arkadaşları, Tekin’in Danıştay saldırısının ardından kaçak duruma düşüp, kalbine 2 kere
bıçak saplayarak
intihar etmeye çalışmasından Zekeriya Öztürk’ü sorumlu tutuyor. "Giray ve Öztürk komutanı öldürmeye çalıştı" diyorlar.
SİTEDEN KALDIRILDI
Açık İstihbarat sitesinin yazarlarından,
Adli Tıp Enstitüsü
öğretim üyesi Dr. Ümit Sayın, geçen hafta aniden siteden ayrıldı. Bütün eski yazılarını da kaldırttı. Sitedekiler ise Ümit Sayın’ın köşesinin bulunduğu yere "Dr. Şerefsiz Ödlek" adında, kafasını kuma sokmuş, poposu havada bir adamın fotoğrafını koydular.
KERİNÇSİZ KAVGASI
Ayrışmalar sadece "Açık İstihbaratçılar" arasında değil. 301’den yargılanan yazarların duruşmalarını basan meşhur Büyük
Hukukçular Birliği’nin geçen 10
Kasım’da yaptığı bir toplantıda, Kemal Kerinçsiz ve Oktay Yıldırım arasında da ulusalcıların örgütlenmesi konusunda bir
tartışma çıktı. İddiaya göre Kerinçsiz’in adamı olduğu söylenen biri, eline bir kül tablası alıp Yıldırım’a fırlattı. Yıldırım’ın korneası yırtıldı.
İşin bir de
Ümit Özdağ-
Devlet Bahçeli cephesi var. Özdağ, geçen kasımda yapılan kongrede MHP’ye genel başkan olmak istemiş, ama Bahçeli, "Bu adam
yabancı servislere çalışıyor" demişti. Bahçeli’nin, Kerinçsiz ve yanındakileri Muzaffer Tekin ve adamlarından uzaklaştırdığı, Ümit Özdağ ile konuşmalarına bile müsaade etmediği iddia ediliyor. Muzaffer Tekin’in arkadaşları, şimdi Devlet Bahçeli’ye çok kızgınlar.
Site ve sahibini Şikayet ettim
Adli Tıp Enstitüsü
öğretim üyesi Dr. Ümit Sayın, aynı zamanda "Derin Devletler, Gizli Projeler ve Kirli Gerçekler" ve "Gizli Örgütler,11
Eylül ve Büyük
Ortadoğu Projesi,
Küresel Terörün Perde Arkası" kitaplarının da yazarı. Dr. Sayın, sitede, eskiden kendisine ait olan köşede, kafasını toprağa gömmüş birinin fotoğrafı altında "Yeni yazarımız Dr. Şerefsiz Ödlek yakında bu köşede" ibaresine büyük tepki gösterdi. Hakaretin kendisine yapıldığını belirten Ümit Sayın, şunları söyledi:
"Bir yıl önce gelip benden siteye yazmamı istediler. Ben de ayda bir-iki yazı göndermeye başladım. Operasyonu ve Oktay Yıldırım ismini duyunca yazılarımı çektim. Behiç Bey’e, bu olaylar bitinceye kadar yazmak istemediğimi belirttim. Oktay Yıldırım’ı tanımam, ama bu olaylar sonuçlanana kadar adımın aynı yerde gözükmesini istemem. ’Ayrılıyorum’ dedim. Sonra bu yazı çıktı sitede. Kişiliğime hakaret ettiler. Site ve sahibini savcılığa şikayet ettim."
Siteye göre kim kimdir
Ümraniye operasyonu ve Oktay Yıldırım’ın tutuklanmasıyla ilgili haberleri polis bültenine benzeten Behiç Gürcihan, sitedeki son yazısında, adı geçen isimler ve ilişkileriyle ilgili
rehber hazırladı. Rehberdeki rütbe ve iş karışıklıkları başlığı altında şu bilgiler yer aldı:
Kuvvai Milliye Derneği’nin başkanı Bekir Öztürk, emekli albay değildir. Bekir Öztürk,
Mersin’de çalışan bir sağlık görevlisidir. Kuvvai Milliye Derneği’nin Kuvvayi Milliye Derneği ile alakası yoktur.
Muzaffer Tekin’le birlikte tutuklanan Zekeriya Öztürk, emekli albay değil emekli yüzbaşıdır.
Oktay Yıldırım, helikopter pilotu değil komandodur.
Muzaffer Tekin emekli albay değildir, emekli yüzbaşıdır. Çok uzun seneler önce, ünlü
Tuzla olayı sonrasında ordudan istifa etmiştir.
ARASI AÇIKLAR
İlişkiler Ağı başlığı altında ise herkesin sıfatının "Ulusalcı/milliyetçi" olduğu için adı geçen isimlerin sanki yediği-içtikleri ayrı gitmeyen kişiler gibi göründüğünü vurgulayan Behiç Gürcihan, çeşitli mitinglerde ve toplantılarda çekilmiş fotoğrafları basına yansıyan kişilerin ilişkilerinin zannedildiği gibi olmadığını ileri sürdü. Gürcihan’a göre:
Muzaffer Tekin ile
Veli Küçük’ün arası limoni.
Muzaffer Tekin ile Oktay Yıldırım’ın arası açık.
Oktay Yıldırım ile Zekeriya Öztürk’ün arası açık, görüşmüyorlar.
Oktay Yıldırım ile Kemal Kerinçsiz
kavgalıdır. Kerinçsiz’in bir adamı Oktay Yıldırım’a saldırmıştır. Yıldırım’ın korneası çizilse de
davaya zarar vermemek için olayı basına ve ilgili makamlara bildirmemiştir.
Bekir Öztürk ile Muzaffer Tekin tanışmıyorlar.
Bekir Öztürk ile Kemal Kerinçsiz’in arası açık.
Oktay Yıldırım ile tutuklananlardan Mahmut Öztürk’ün arası açık ve görüşmüyorlar.
İddiaları yalanlayan avukat Kemal Kerinçsiz ise Oktay Yıldırım’ı toplantı ve faaliyetlerden tanıdığını belirterek, "Başka bir bağlantımız yok" dedi.
HÜRRİYET