Trabzon’un başına gelenleri biliyoruz. Mersin’in ondan da kapsamlı bir operasyona uğratıldğına dair kanıtlar ise her gün biraz daha artıyor. Görüntü, Trabzon’un “sağ” milliyetçilik, Mersin’in “sol” milliyetçilik için devşirildiğini düşündürtüyor. NOKTA Dergisi, bu hafta ulusalcı-kuvvacı örgütlenmenin ana kucağı Mersin’e bakıyor… Mersin’de Nevroz sırasında bir çocuk bayrağı tekmelemeye başladı ve bu ülke çapında kriz boyutuna geldi. Bütün yurtta bayrak yürüyüşleri düzenlendi. En sert tepkiyi “sözde vatandaşlar” açıklamasıyla Genelkurmay Başkanlığı verdi. Ama görgü şahitleriyle de sabit olmasına rağmen o çocuğun eline bayrak verip tekmeleten “kahverengi takım elbiseli adam” bir türlü bulunamadı. Bayrak hadisesi Mersin’de kırılma noktası oldu. Mersin adeta, ulusalcı-kuvvacı derneklerin işgaline uğradı. Mersin’in üçte birini oluşturan Türkmenlerin yaşadığı yerlerde, Türklügü yüceltip, Kürtlerin neden yok edilmesi gerektiğini anlatan bildiriler dağıtılmaya başlandı. Köylerde Derin Propaganda Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi Genel Sekreteri Mesut Sezer, Türkmen köylerini dolaşmaya başladı. O köylerden birindeki konuşmasında, şehri PKK’nın eline geçtiği propagandasıyla köylüleri İstiklal savaşı vermeye çağırıyordu. Video kaydıyla sabit görüntülerde Sezer, “İki sene sora Mersin’e Türk şehri diyemeyeceksiniz. Bu bir İstiklal savaşıdır arkadaşar” diyordu. MHP Bile İsyanda Mersinde sahnelenen bu etnik ayrımcılığa dayalı kışkırtıcı ulusalcı-kuvvacı derneklere MHP dahil tüm şehirlileri rahatsız ediyor. Üç dönemdir MHP Mersin İl Başkanı olan Mahmut Tat: “Burada birdenbire ırkçı fikirleri savunan ir takım dernekler türedi ve vatandaşın çatışma ortamına gitmesi için gayret ediyorlar. Biz MHP olarak bu yapılanların karşısında olduğumuzu söylüyoruz. Irkçı söylemlerle sokak çatışması yaratılmak istenmesinden de kaygılıyız. Aynı kaygıyı DTP’liler de dahil diğer siyasi partiler ve tüm Mersinliler hissediyor” diyor. İnanılmaz Irkçılık Türkiye’nin neresinde kurulursa kurulsun her ulusalcı-kuvvacı dernek ilk şubesini Mersin’e açıyor. Hatta çoğunun sadece Mersin’de şubesi var. Örneğin bu derneklerden Elbirliği Derneği, başta Kürtler olmak üzere Türk olmayanları “kendilerini Türk hissetseler bile” üyeliğe kabul etmiyor. Türkçü Toplumcu Budun Derneği ise “Kürt Nüfus artışı durdurulsun” talepli imza kampanyası başlatmasıyla tanınıyor. "Diyarbakır’a Türk Şehri Diyemeyiz" Mersin’deki Bayrak Yürüyüşünden hemen önce çekilen videoda Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Derneği Mersun Şube Başkanı Mesut Sezer şöyle konuşuyor: “Maalesef artık Diyarbakır’a bir Türk şehri diyebilir miyiz arkadaşlar? Mersin’e de artık diyemiyoruz değil mi? İki sene sonra Mersin’e de Türk şehri diyemeyeceksiniz… Sen Mersinliysen arkadaş bu pastadan önce senin yemen lazım. Sen dururken efendim, bana Harranlıyı gösteriyor” Bu konuşma Mersinli Yörükleri kışkırtmak için yapılıyordu. NOKTA DERGİSİ Ulusalcı olarak bilinen Kuvvayı Milliye Derneği'nin üyelerine, bağlılık yemini ettirdiği bir organizasyonun görüntüleri geçtiğimiz günlerde basında yer almıştı. Dernek başkanı Fikri Karadağ sözde sivil bir derneğin üye adaylarına "Ölecek, Öldürülecek, Gerektiğinde Öldüreceksiniz" diyor.