12 Eylül'deki
referandumda “Evet” oyu verdiği için iş makineleri yakılan
Diyarbakır Sanayici ve İşadamları Derneği (DİSİAD) Başkanı Raif Türk'ten sonra,
şair ve yazar
Yılmaz Odabaşı da “Evet” dediği için
hedef haline geldi. Yüzlerce tehdit e-mail'i aldığını belirten Odabaşı'na CHP'liler de tepki gösterdi. CHP'li belediyeler Odabaşı'nı festivallere davet etmeme kararı aldı. Çatışmaların en yoğun olduğu 1990'lı yıllarda Diyarbakır'da Gündem gazetesi muhabirliği de yapan Odabaşı, başından geçenleri star'a anlattı:
HAYATI İŞKENCE VE HAPİSLERDE GEÇTİ
Gelen maillere inanamazsınız. Ben hayatını işkencelerde, cezaevlerinde geçirmiş bir insanım. Düşüncemi açıkladığım için bunlara maruz kalmamam gerekiyor. Hakarete, tehdide varmasını anlamıyorum. BDP'lilerin yanı sıra CHP'li belediyeler de‘
evet' dediğim için beni festivallere çağırmama kararı almış” dedi.
DARBECİLERE SUÇ DUYURUSU
Yılmaz Odabaşı da Kenan Evren'in yargılanması için suç duyurusunda bulunan isimler arasına katıldı.
Fırsatçı ithamına anlamlı
cevap
Yılmaz Odabaşı en son Doğan Durgun takma adıyla Günlük gazetesinde çıkan bir yazıda hakarete maruz kaldı. Söz konusu yazıda Odabaşı, “Evet” dediği için ‘fırsat düşkünlüğü'yle ve “duruşu olmamak”la itham edildi. Odabaşı ise bu suçlamalara karşın, 1996'da “HADEP'e yapılanlar barbarlıktır” dediği için Ankara'da yargılandığını, duruşmalara tek başına gidip geldiğini ve davanın akıbetinin sorulmak bir yana haber bile yapılmadığını söyledi. Şair Yılmaz Odabaşı, “Günlük Gazetesi, benim için ‘fırsat düşkünü' diye yazı yazılmasına -sırf referanduma evet dediğim için- müsamaha gösteriyor. Hangi fırsat; nerede, nasıl bir fırsat?
Kürtler için, sizler için (de) ömrümce yaşadığım yoksulluklar, işkenceler, yargılanmalar ve mahkumiyetler miydi fırsat? Pek çoğu Kürtler için kapattığım 15
dosya mı?” diye sordu.
Halkoylamasında evet diyeceğini açıklayan Sezen
Aksu da lince uğramıştı: