TBMM'de konuşan
Uras, Onlarca
genç fidanı toprağa düşürecek çatışma politikalarına yeniden dönüşe katkıda bulunmanın hiç bir gerekçesi kabul edilemez. Diyalog ve muhataplık talebi elbette haklıdır ama bu taleplerin karşılanmamış olması iki halkı ötekileştirici politikalarının nesnesi durumuna düşürecek
silahlı tercihlere meşruiyet sağlamaz. İki halkı birbirini yük olarak görmeden henüz
vakit varken bu gidiş durdurulmalıdır. İktidar ve sorunun mağdurları, isterlerse bu çıkmazdan dönüş ve demokratik hamlelerin yeniden
yaşam bulması mümkündür. Bunun için gecikmeden karşılıklı güven verici adımlar atılmalıdır diye konuştu.
Uras,
PKK'dan
silah bırakmasını isterken, hükümetin de
açılımlara devam etmesini istedi. PKK ?aktif
savunma dediği tarzdan vazgeçmeli, tek yanlı ateş keserek barış tavrı ve dilinde devam etmelidir diyen Uras,
Hükümet açılımların içini doldurmalı, mağdurların taleplerini dikkate almalı ve somut adımlar atmalıdır. Tutuklanan
BDP?liler serbest bırakılmalıdır. Çocukların TMK'dan tutuklanmalarına son verilmeli, gerekli düzenlemeler yapılmalı. Açılım kapsamında dağdan gelenlerin tutukluluk hallerine son verilmelidir. Hükümet BDP ile düzenli ilişkiler kurup sorunun çözümüne katkıda bulunacak STK'ların, aydınların, demokratik örgütlerin görüş ve önerileri dikkate alınmalıdır.? çağrısında bulundu.
Uras,
OHAL isteyen MHP lideri Devlet Bahçeli'ye tepki gösterirken,
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugün akan kanın durması için tek kelime bile etmediğine dikkat çekti.
Uras, çözüm yerinin
Meclis olduğuna işaret ederken, MHP liderinin OHAL ve
sınır ötesi operasyon, idam cezası önerileri havada uçuşuyor. CHP lideri ise kan kanla yıkanmaz sözünün arkasına sığınmakla yetiniyor. İktidara gelince biz çözeriz derken, bugün akan kanın durması için tek kelime etmiyor. Sorunun kaynağı içeridedir. Çözüm yeri Meclis!tir. Çözüm, karşılıklı güven ikliminde anayasal vatandaşlık ve onun bütün yasal karşılıklarının adım adım devreye sokulmasındadır. Samimiyet, cesaret ve karşılıklı kararlılık ve toplumsal vicdanın belirlediği zemin hepimize yeter.
Uras, bir gazetecinin, daha önce PKK'ya yönelik Silahları gömmesi gerekir yönündeki çağrısının bugün de devam edip etmediği sorusu üzerine, bu görüşüm bugün de devam ediyor. Özgürlüğün şarkısı hiçbir zaman şiddetin çalgısı ile çalınmaz, şiddet keyfiliktir. Ve aslında kanıksanmış şiddettir. O yüzden ne inkar politikaları, ne şiddet politikası ile bir yere varılamayacağını gördük. Ve herkes aklını başına almalı. Kötülüğe karşı kötülükle mücadele ettiğimizde kötülerden farkımız kalmıyor. Ateş ateşle sönmez. Artık somut adımlar atmak lazım. Önyargılardan kaçınılmalı, açılım asla erteletilmemeli. Siyasetin devreye girmesi lazım. Silahlı
siyaset hiçbir zaman çözüm olmadı. 12 Eylül'ün eşgüdümü olan bu süreci önlemeden, zaman kaybediyoruz, gençlerimiz kaybediyoruz, ben bunu kabul etmiyorum dedi.
Ufuk Uras, OHAL taleplerine ilişkin bir soruya ise OHAL politikalarına dönmenin geri adım atmak olduğunu düşündüğünü ifade etti. Uras, geçmişte izlenen politikalar sonuç verseydi bugün bu tartışmaların yapılmayacağını, bu tür önerilerin aslına bir çaresizlik ifadesi olduğunu söyledi.
Uras, Osman Öcalan'ın PKK'nın son dönemlerde bazı güçlerin yörüngesine girdiği yönündeki değerlendirmesinin hatırlatılması üzerine ise şunları söyledi: Onu bilemeyeceğim. Ama biz neden başka örtülerin ne yaptığından çok ne yapacağımıza odaklanmıyoruz? Esas olan bizim ne yapacağımızdır. Siyaset boşluk kabul etmez. Biz siyaset yapmamızı gerekeni yaparsak başkalarının ne yaptığı üzerinde enerji kaybetmeyiz. Biz dedektif değiliz ki başkalarının ne yaptığını bilelim ama ne ise gerçek ve doğru olan ortaya çıkarılmalı.