Yolsuzluk operasyonunun ardından çıkan ses kayıtları nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ailesiyle anılan Urla ilçesi Zeytineli köyündeki yıkım kararı bulunan kaçak villaların bulunduğu bölge, tescil değişikliği ile 1. derece sit alanından çıkarılmıştı. Bölgenin 1. dereceden çıkarılma süreciyle aynı zaman diliminde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, dikkat çeken bir ilke karara imza attı. 28 Kasım 2013 günü Ankara’da toplanan Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu’nda, ‘Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik çerçevesinde ve Doğal Sit Alanlarının Değerlendirilmesine İlişkin Teknik Esaslar çerçevesinde Doğal Sit Alanlarının Ön Değerlendirme ve Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporlarının hazırlanması ve incelenmesi esnasında aşağıdaki ilke kararı oluşturulmuştur.” denilerek, 5 maddelik karar alındı.
Kararın sonunda ise “Hazırlanan ve hazırlanacak olan Ön Değerlendirme Raporu ve Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu alan sınırlarının, alanda bulunan diğer koruma statüleri de dikkate alınarak yukarıdaki hususlar çerçevesinde değerlendirilmesine oy birliği ile karar verildi.” denildi. Ankara’da ilke kararlarının alındığı 28 Kasım günü İzmir’de ise uzun süredir kamuoyunda tartışılan Urla’da 1. derece doğal sit alanında bulunan kaçak ve yıkım kararı bulunan villaların yasal hale getirmenin önünü açan önemli bir adım atıldı. Henüz kimler tarafından hazırlandığı açıklanmayan, ‘Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu’nu gündemine alan İzmir 1 Numaralı Tabiat Varlıklarını Korumu Bölge Komisyonu, villaların da bulunduğu 20 hektarlı alanı 1. derece sitten çıkartarak ‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’ olarak tescilledi. Karar, onaylanmak üzere bakanlığa sunularak 25 Aralık 2013’de onaylandı. Bakanlık 'olur'u 29 Ocak 2014 tarihinde İzmir Valiliği’ne gönderilerek 15 günlük askı süreci başlatıldı. Bakanlık tarafından alınan ‘İlke Kararları’ ise 31 Ocak 2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) İzmir Temsilcisi Prof. Dr. Kayhan Kantarlı, villaları kurtaran özel raporun Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu İlke Kararı maddelerinde değişiklik yapılarak sağlandığını iddia etti. Kantarlı, “Bu duruma göre her ne kadar Resmi Gazete'de sonradan (31.01.2014) yayınlanmış olsa da raporla eş zamanlı olarak hazırlanıp ilgili komisyondan geçen ve şimdiye kadar yapıların sit değerlendirmelerinde gerek duyulmayan böyle bir ilkeler reçetesinin, yüzlerce hektarlık Urla Hacılar Koyu’nun yalnızca 20 hektarlık özel bir bölümünün sit durumunu değiştirebilmek için özel olarak hazırlanıp raporu hazırlayacak hocalara verildiği, hocaların da söz konusu alanı 20 hektarın dışına taşmayacak seklinde adeta santimetre hassaslığında değerlendirilerek buranın birinci derece sit olmaktan çıkarılabileceğine karar verdikleri anlaşılmaktadır. Rapor, bu reçeteye göre hazırlandıktan sonra da bakanlık bu rapora dayanarak birinci derece doğal SİT alanının 20 hektarlık bu özel parçasını yapılaşmaya izinli hale getirecek tescil değişikliği yapmıştır.” dedi.
Bilinen mevcut bilimsel ekolojik kriterlerin özel araziyi 1. derece sit olmaktan çıkarmaya yetmeyeceğinin anlaşılması ve bu engeli aşmak için özel bir reçete hazırlama çözümüne başvurulduğunu öne süren Kantarlı, “Yoksa normal koşullarda dürüst uzman kişiler, bakanlığın mevcut ekolojik kriterler bağlamında araziyi inceler ve durumu bilimsel bir tarafsızlıkla ortaya koyabilirlerdi.” diye konuştu. Villaların bulunduğu alanın 1. derece sitten çıkmasına neden olan raporun bakanlığın tanımıyla bilimsel araştırma raporu olduğunun da altını çizen Kantarlı, şaibe iddialarının ortadan kalkması için raporun araştırmayı yapanlarla birlikte kamuoyuna açıklanmasının kaçınılmayacak bir zorunluluk olduğunun altını çizdi.
Villaların bulunduğu alanın sitten çıkarılması amacıyla 6 öğretim üyesine 130 bin TL rüşvet verildiği, paranın elden teslim edildiği iddiasıyla ilgili ses kayıtları ortaya çıkmıştı.