BBP lideri, kazanın ardından bazı odakların seçimleri erteletmek için devreye girdiğini hatırlatırken referandum öncesinde 'terör kartının' öne sürüleceği uyarısında bulundu. Bu konuda kendisine bazı duyumlar geldiğini belirtti, 'birlik ve beraberlik' çağrısında bulundu. GÖĞÜS GERDİK Topçu, 29 Mart seçimleri öncesinde parti tabanlarına yönelik provokasyonu ise şöyle anlattı: “Üzerimizde baskı kurdular. Neleri göğüslediğimiz kimse tahmin edemez. Biz dinamik bir genç kitleye sahibiz. Provokatörler devreye girdi. Tabanımız tahrik edilmeye çalışıldı. Biz bunlara göğüs gerdik. Sayın Başbakan yaşananları bizden çok daha iyi biliyor. Bizim insanlarımız sokaklara dökülseydi belki seçimlerin ertelenmesi gündeme gelecekti. Ama biz gençlerimize engel olduk. Bunun için büyük çaba harcadık." Topçu, 12 Eylül'de yapılacak referandum için de benzer bir hareketlenme olacağını kaydetti. Bu süreçte terörün artacağını belirten Topçu, şöyle devam etti: “Anayasa paketi Meclis'te görüşülmeye başlanınca terör olaylarında gözle görülür bir artış oldu. Terörü yurt sathına yayma girişimleri görüldü. Demokrasinin kurum ve kuralları ile yerleşmesinden korkuluyor. Terör, hukuk devleti, bağımsız yargı ve vatandaşın işi aşı olmasından korkuyor. Özgürlükleri genişletecek bu adımlardan terör örgütü ile arkasındaki güçler rahatsız oluyor. Türkiye'nin yükselmesini kendilerine engel olarak görüyorlar. Referandum sürecini baltalamak için çabalarını artıracaklar. Bize de bu yönde duyumlar geliyor. Milleti korku kıskacı altına almak için terör olaylarını artırıp referandumu engellemek için her yolu deneyecekler. Burada hükümete çok büyük görev düşüyor. Meclis içi ve meclis dışı siyasi partiler dikkatli olmalı. Terör örgütüne karşı birlik ve beraberliğimizi göstermek durumundayız." OYUNA GELMEYELİM Referanduma ‘evet' diyeceklerini vurgulayan Topçu, BDP'nin 'boykot' çağrısına tepki gösterdi. Topçu, "Hayır, diyecekler de mutlaka demokratik tavrını göstererek sandık başına gitmelidir. Terör örgütü siyasi sözcüleri ve dağdaki eşkıyaları bu süreci engellemek için her türlü yolu deneyecektir. Millet olarak bu oyuna gelmemeliyiz." çağrısında bulundu. YANLIŞ İHBARIN HESABI SORULMALI BBP lideri Topçu, helikopter kazasının ardından yapılan ve kurtarma çalışmalarını aksatan 'Muhsin Yazıcıoğlu bulundu' açıklamasının üzerine gidilmesini istedi. Bugün Gazetesi, içişleri bakanlığı müfettişlerinin raporunu manşetine taşımıştı. Raporda, söz konusu istihbarat notunun sonradan yazıldığı belirtiliyordu. Topçu, Yazıcıoğlu'nun öldürüldüğüne ilişkin halk nezdinde yaygın bir kanaatin bulunduğuna dikkat çekti. BBP lideri, şöyle konuştu: "Teyidi olmayan bir yazı bilgi baskıyla resmi yazıya döküldü. Savcıların mutlaka harekete geçmesi gerekiyor. Bu amir-memur ilişkisi içinde verilmiş bir istihbarat raporu mudur? Yoksa olayın arkasında başka bağlantılar var mıdır? Mutlaka ortaya çıkartılması lazım. Bu istihbarat raporu ile hem Kayseri Valisi hem de Başbakan yanıltıldı. Bu olayların aydınlatılması lazım." MÜFETTİŞLER BİZİ DOĞRULADI Topçu, dönemin Kayseri Emniyet Müdürü Orhan Özdemir'in, Ankara Emniyet Müdürü olarak atanacağı dönemde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı uyardıklarını hatırlattı. İçişleri bakanlığının müfettişlerinin hazırladığı raporun iddialarını doğruladığını sözlerine ekledi.