Uzanlar'ın Enerji Bakanlığı aleyhine açtığı 10,1 milyar dolarlık Libananco davası Türkiye lehine sonuçlanırken, Enerji Bakanı Taner Yıldız, davanın arka planını anlattı. Kamuoyunda 'Uzanlar'ın ÇEAŞ, Kepez şirketlerine el konulduğu' yönündeki algının yanlış olduğuna dikkat çeken Yıldız, yükümlülüklerini yerine getirmediği için bu şirketlerin imtiyaz hakkının elinden alındığını vurguladı. "Yoksa ÇEAŞ ve Kepez, domates satabilir." diyen Yıldız, 1995'te ilk el koyma işlemine dönemin Cumhurbaşkanı Demirel'in imza atmadığının altını çizdi. Uzanlar'ın rüşvet verilen isimleri not ettiğine de dikkat çeken Bakan, "Bu kara defteri tekrar inceleyeceğim." uyarısında bulundu. Türkiye, elektrik dağıtımı özelleştirmelerine 4 şirketle başladı. ÇEAŞ, Kepez, Aktaş ve Kayseri Elektrik özelleştirilirken ÇEAŞ, Kepez ve Aktaş'ın aldıkları elektrik dağıtım imtiyazları iptal edildi. Kayseri Elektrik ise faaliyetine devam ediyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, elektrik dağıtımında ilk özelleştirmelerin yaşandığı dönemde Kayseri ve Civarı Elektrik Dağıtım AŞ'nin genel müdürü olarak görev yapıyordu. ÇEAŞ ve Kepez'e el koyma sürecini en iyi bilenlerden olduğunu vurgulayan Yıldız, "Bugüne kadar konuştuğumuz her şeyi Uzanlar mahkemede kullandığı için susmuştuk. Dava sonuçlandı, artık konuşabiliriz." dedi. ÇEAŞ-Kepez'in devrinin 1993 yılına dayandığını ve Uzanlar'ın sahteciliğinin o döneme kadar uzandığını vurgulayan Bakan Yıldız, 1995'te ilk el koyma işlemine zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in imza atmadığını söyledi. Yıldız, "Şimdi bu iradeyi gösteren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan'a çok şey borçluyuz." dedi. Uzanlar'ın işadamından milletvekiline, emniyet görevlisine kadar herkese şantaj yaptığını anlatan Yıldız, "Bu nedenle saat 9'a 5 kala baskına girenler, 09.15'te arka kapıdan çıkıyordu. Türkiye, GSM operatörü sahibi olanların nasıl dinlemeler yapabileceğini gördü." şeklinde konuştu. Taner Yıldız, Uzanlar'ın 2003'te milletvekilliği döneminde kendisini de tehdit ettiğini açıkladı: "Tehdit geldi çok kibar şekilde. Yaşımın genç olduğu, her tür konuya girmememiz gerektiği söylendi. Ben de 'Nezaketimiz sizi aldatmasın.' dedim." Uzanlar'a yönelik 230 milyar dolarlık 5 tahkim davasını kazandıklarını ve bu davalardan 30 milyon dolar tazminat aldıklarına işaret eden Yıldız, bu parayı tahsilatta kararlı: "Bu adamların Fransa'da eğlenmesi, poz vermesi ağırıma gidiyor. Bunlar benim vatandaşımın parası. Bakanlığım Uzan davalarından 30 milyon dolar tazminat kazandı. Son kuruşuna kadar alacağız inşallah. O arkadaşın eğlence paralarından bile alabiliriz. Uzanlar kadar kuralsızlığı kural haline getiren, kanun üstü çalışan bir yapı yoktu. Dava sürecinde çalışma ekipleri arasına FBI'dan ajan aldıklarını söylediler. Psikolojik baskı açısından tehdit gibi avukatının lakabı 'köpekbalığı'ydı. Acayip, dava kaybetmezmiş. Bizim avukatlarımız öyle değil ama davayı kazandı." Enerji Bakanı Yıldız'ın açıklamasına göre, Libananco'nun Tahkim Mahkemesi'ne sunduğu deliller, kriminal incelemeye tabi tutuldu ve bu inceleme Türkiye'nin haklılığını, Libananco'nun sunduğu evraklarının geçersiz olduğunu ortaya koydu. Kimse Akdeniz'de bizi test etmesin İsrail ve Güney Kıbrıs'ın Akdeniz'de ortak petrol arama çalışmaları konusunda da değerlendirmelerde bulunan Enerji Bakanı Taner Yıldız, kimsenin Türkiye'nin kararlılığını test etmemesi gerektiği uyarısında bulundu. Dünyada derin deniz aramacılığıyla ilgili 14 bin kuyu bulunduğunu vurgulayan Yıldız, "Böyle bir riskli yatırıma bu kadar kuyu arasında girilmeyeceğine inanıyorum. Özel sektör daha az riskli yatırımları tercih eder. Sözlerimizin Noble tarafından takip edildiğine inanıyorum. Statüsü belirlenmemiş, adreslenmemiş bir yer, münhasır ekonomik sahası belirlenmemiş bir yer. Ben olsam niye burada arama yapayım? Giderim statüsü adresi imarı olan bir yerde yaparım." dedi.