TSK'nın stratejik öneme sahip projesi asker, polis ve bürokratları
hedef alan
fuhuş çetesinde çıktı. Aralarında
Balyoz ve
Poyrazköy sanığı paşaların da bulunduğu
subayların
Deniz Kuvvetleri'nin hayati projelerinden '
Uzun Ufuklar Projesi'ni çeteye
servis ettiği belirlendi.
Asker, polis ve bürokratları hedef alan fuhuş çetesine yapılan baskınlarda Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ait stratejik önem taşıyan çok sayıda gizli
belge ve dokümanın ele geçirildiği ortaya çıktı. Müşterileri arasında çok sayıda askeri personelin bulunduğu belirlenen fuhuş çetesinin
şantaj yoluyla temin ettiği 'çok gizli' belgelerden birinin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın (DKK) en önemli projelerinden birine ait olduğu belirlendi. DKK'nın 'Uzun Ufuklar Projesi' çetenin arşivcisi Teğmen B. Ç.'nin evinden çıktı.
SERVİS AMİRALLERDEN
Geçtiğimiz ayın başında
İstanbul,
Kocaeli,
İzmir,
Bursa ve Antalya'da eş zamanlı olarak basılan fuhuş evlerinde gizli çekim kameralarıyla birlikte çetenin bağlantılarını gösteren listeler ve şantaj görüntülerinin bulunduğu çok sayıda flash belleğe el konulurken
operasyon sırasında TSK'ya ait 'çok gizli' ibareli belgeler de bulundu. DKK
Araştırma Merkezi Komutanlığı tarafından yürütülen Uzun Ufuklar Projesi, çetenin Kocaeli'ndeki arşivcisi olarak gösterilen Teğmen B. Ç.'nin evinde bulundu. Teğmen Ç.'de yakalanan belgenin üzerindeki nottan dokümanı çeteye ulaştıran kişilerin Tüm
amiral H. M. Ş. ve Tuğamiral Ş. Y. olduğu anlaşıldı. Fuhuş evlerinde ele geçirilen belgelerde çok sayıda DKK personeli subayın imzasının olduğu görüldü. Belgelerde imzası bulunan 15 subayın belgeleri çeteye sızdıran kişiler olup olmadığı araştırılıyor.
BALYOZ SANIĞI İŞİN İÇİNDE
İstanbul Özel Yetkili
Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen
soruşturmada amiral seviyesindeki subayların da şebekenin ağına takıldığı belirlendi. İstanbul ve Kocaeli merkezli faaliyet yürüten çeteye yönelik operasyonda ele geçirilen belgelerde, Tümamiral H.M.Ş'nin de fuhuş çetesinin ağına düşen isimlerden olduğu belirlendi. Çetenin Tümamiral H.M.Ş'ye ilişkiyi önce basit bir kadın-erkek ilişkisi gibi göstermeye çalıştığı, zamanla gerçek yüzünü göstererek isteklerini yaptırmaya çalıştığı tespit edildi. Poyrazköy ve Balyoz davaları sanığı olmasına rağmen 2010 YAŞ toplantısında Tuğamiralliğe
terfi eden Ş. Y. de fuhuş çetesi soruşturması kapsamında geçtiğimiz ay ifade verdi. Soruşturma kapsamında elde edilen bilgi ve belgelerde Tuğamiral Y.'nin çetenin istediği bilgi ve belgelerin elde edilmesinde önemli rol üstlendiği iddia edildi. Çetenin arşivcisi olduğu ileri sürülen Teğmen B. Ç., Ş. Y'den ulaşan belgeleri evinde sakladığı belirlendi.
Sauna çetesi gibi fişleyip örgütlenmişler
İstanbul Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, geçtiğimiz ayın başında eşzamanlı olarak İstanbul, Kocaeli,
Yalova,
Sakarya ve Muğla'da birçok ev ve otele
fuhuş baskını düzenledi. 35 kişinin gözaltına alındığı baskınlarda evlerdeki kapı kilitlerinin arasına gizlenmiş kameralar ve
fişleme dosyaları bulundu.
Moldova,
Azerbaycan ve
Ukrayna gibi ülkelerden
yabancı kadınları Türkiye'ye getirerek zorla fuhuş yaptırdığı belirlenen çetenin aralarında
denizci subay ve astsubayların yanı sıra polislerin de bulunduğu birçok kişinin uygunsuz görüntülerini arşivlediği öğrenildi.
SONUNUZ MÜNEVVER GİBİ OLUR
Asker, polis ve bürokratlara tuzak kuran fuhuş çetesinin şifreli dosyaları açıldıkça, zanlıların şantaj yöntemleri de deşifre oldu. Operasyonda, 'fuhuş neden yapılmalı' başlığını taşıyan ve kız öğrencilerin fuhuşa nasıl zorlanacaklarını anlatan 9 sayfalık bir belge de bulundu. Belgelerde çeteye çalışan erkek öğrencilerin isimlerinin karşılarına, hedef gösterilen kız öğrencilerin adları yazılmış. Fuhuş'a aracılık etmeyen öğrencilere de
Münevver Karabulut cinayeti örnek gösterilerek 'Sonunuz Münevver gibi olur. Başınızı ve bacaklarınızı ayrı ayrı yerlerde bulurlar' tehdidi savrulmuş. Gizli görüntülerini kaydettiği subay ve astsubayların listesini tutan şebekenin, 'görüntüsü var-görüntüsü yok' diye notlar tuttuğu da ortaya çıktı.
'ARA ELEMAN' TEĞMEN
Çetenin komutanlarla bağlantıyı sağlayan ve 'ara
eleman' olarak adlandırılan
genç subayları kullandığı belirlendi. 'Ara eleman'ların kendilerine gelen bilgi, belge ve dokümanları tuttukları özel arşivlerinde şifreli olarak sakladığı ve gerektiğinde ilgilisine ulaştırdıkları tespit edildi.