Cinayetin arka bahçesi hala karanlık Başı testere ile kesildikten sonra cesedi Etiler'de bir çöp konteynırına atılan 18 yaşındaki Münevver Karabulut'un öldürülmesi ile ilgili hazırlanan ve 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 6 sanıklı iddianamede anne Tülay Makbule Garipoğlu ile baba Mehmet Nida Garipoğlu'nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndaki ifadeleri de yer aldı. Savcılıkta verdiği ifadelerde anne Tülay Makbule Garipoğlu 3 Mart'ta akşam saat 19.00'da kızları ve bir İngilizce öğretmeni ile eve döndüğünü, saat 21.00 sıralarında ise öğretmenin evden ayrıldığını ifade etti. Anne, Cem'in ise bu sıralarda oturma odasında atari oynadığını belirtti. ‘İÇİP İÇİP KUSTU' DİYE DÜŞÜNDÜM Tülay Makbule Garipoğlu, oturma odasının duvar dibinde kusmuk gibi birşey gördüğünü söyledi. Oğlunun içki içerek kustuğunu zannettiğini ve Cem'i aşağı kata çağırarak “İçki içip kustun mu?” dediğini söyledi. Saat 22.30 sıralarında eşi Nida Garipoğlu geldi. Eşine “Al oğlunla konuş, zannediyorum içki içip kusmuş” dedi. Eşi oğlunu alarak aşağı kata indi. Sonra Cem üzerini değiştirdi. Saat 22.40 sıralarında evden çıktılar. 10-15 dakika sonra polisler geldi. ÜST KATTA KAN İZLERİ VARDI Verdiği ifadeye göre Mehmet Nida Garipoğlu, olay günü saat 09.45 sıralarında Avcılar'daki işyerine gitti. Saat 21.30'da oğlu Cem aradı ve “Baba eve gelecek misin?” diye sordu. Baba Garipoğlu “Bir problem mi var?” dedi. Cem de “Hayır” dedi. Nida Garipoğlu, saat 22.30 sıralarında eve gitti. İçeri girdiğinde eşi “Cem kız arkadaşı ile kavga etmiş. Yukarıda kan izi var” dedi. Bunun üzerine Cem ile aşağı kata indi. Cem evde bir duble votka içtiğini, kız arkadaşının 4-5 duble içtiğini, tartıştıklarını, onu iteklediğini, kafasının komodine değdiğini ve kanadığını, baygınlık geçirdiğini daha sonra ayıldığını ve taksiyle kızı evine yolladığını söyledi. Kızı Münevver'in Garipoğlu ailesi tarafından özel bir ayine kurban gittiğini söyleyen anne Nagihan Karabulut, Münevver'i Garipoğlu ailesinden üç kişinin öldürdüğünü iddia etti. ÜÇÜNCÜ KATİL DE ORTAYA ÇIKACAK Anne Karabulut “Herkes cinayetin nedenini soruyor. Ortada neden yok. Kızımı neden öldürdüler. Satanist bir ayin olabileceğini söylemiştik daha önce. Fakat bu yönde bir bulgu elde edilmedi. Ama ailenin inançları gereğince özel bir ayin ile kızımın kurban edildiğini düşünüyorum. Ayrıca cinayette bulunan üçüncü bir Garipoğlu da vicdanın sesini dinleyip ortaya çıkacak” dedi. İDDİANAMEYİ DUYAN BABA ŞOKTA “Suçluyu kayırmaktan” hakkında 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istenen işadamı Hayyam Garipoğlu iddiaları yalanlarken Garipoğlu ailesinin avukatı Aytekin Kaya Mehmet Nida Garipoğlu'nun ağırlaştırılmış müebbet cezasını beklemediğini söyleyerek “Baba şok olmuş durumda” diye konuştu. ‘Bavulda ceset mi var?' İddianamede bavulu taşıyan korsan taksi şöförünün Cem Garipoğlu'na “Bavul çok ağır, içinde ceset mi var?” dediği yer aldı. Esenyurt'ta korsan taksi durağı işleten Erdal Ş. olay günü Cem'in evine şoför Mehmet C.B'yi gönderdiğini söyledi. Ertesi gün Mehmet C.B, gazetede Etiler'de bavul ve gitar kutusunda ceset bulunduğunu okuyunca patronu Erdal Ş.'ye “Dün bavulunu taşıdığım yolcuya ‘Bavulun çok ağır, içinde ceset mi var?' diye sordum” dediği belirtildi. * * * Münevver Karabulut cinayeti öncesi ve sonrası yaşananlar, soruşturmayı yürüten savcılarca hazırlanan iddianamede dakika dakika anlatıldı. İddianamedeki kayıtlara göre Münevver Karabulut'un öldürülmesiyle sonuçlanan süreç, ikilinin 27 Şubat 2009 gecesi internet üzerinden yaptığı sohbetle başlıyor. Garipoğlu, Karabulut'u bir sonraki gün buluşmak üzere evine davet ediyor. Karabulut da bu daveti kabul ediyor. Fakat 28 Şubat için planlanan bu görüşme gerçekleşmiyor. İkili arasındaki telefon trafiği 2 Mart'ı 3 Mart'a bağlayan gece hareketleniyor. Garipoğlu ve Karabulut arasındaki mesaj ve telefon trafiği cinayet gününün sabahında tekrar başlıyor ve 07.50 ile 11.32 arasında tam 7 kez mesajlaşıyorlar. İşte dakika dakika cinayetin öncesi ve sonrası: 3 Mart 2009 (Cinayet günü) 00.25 ve 01.03: Karabulut ve Garipoğlu, cep telefonundan iki kere konuştu ve mesajlaştı. Aynı gece MSN üzerinden de konuştular ve buluşmak için sözleştiler. 07.50-11.32 arası: Garipoğlu ve Karabulut 7 kez mesajlaştı. 10:19: Baba Mehmet Nida Garipoğlu, “elinde bir bavul ile yolculuk yapacakmış görüntüsüyle” evden ayrıldı. Baba Garipoğlu'nun cep telefonundan 11.45'te Avcılar'da başlayan sinyaller, saat 13.11'de Lüleburgaz'da, 15.42'de Tekirdağ'da, 17.21'de yine Avcılar'da saptandı. Ancak bu saatten sonra saat 21.27'ye kadar sinyal tespit edilemedi. Kafa karıştıran trafik Büyük boy testere aldı 11.00: Anne Tülay Makbule Garipoğlu ve kızı evden ayrıldı. 12.23: Cem Garipoğlu, Bahçeşehir'deki taksi durağından taksi istedi. 12.25: 34 C 0283 plakalı Mehmet Ali Dursun'un kullandığı araç Cem Garipoğlu'nun oturduğu evin önünde durdu. Garipoğlu, taksiye bindi ve Bahçeşehir alışveriş merkezindeki Çağdaş Yapı Market adlı nalbura gitti. Garipoğlu, merkezin kameraları tarafından görüntülendi. Tanıkların ifadelerine göre, “pala” diye adlandırılan Işıklar marka büyük boy testere satın aldı. 12.40-12.42: Garipoğlu, durağı arayıp taksi istedi. 34 C 0027 plakalı araç ile villaya geri geldi. 13.08: Cem içinde poşet olan testereyle eve girdi. Taksi dışarıda bekledi. 13.10: Kısa süre evde kalan Garipoğlu evden çıktı. Aynı taksiyle Beşiktaş'a gitti. .... 14.09: Cem Garipoğlu, Beşiktaş Bingül Erdem Lisesi'nin çıkış kapısına geldi ve Karabulut'la buluştu. Karabulut'un arkadaşları O.Ş., M.G.Y., P.K.,E.T. ve E.E. tarafından görüldüler. Karabulut ve Garipoğlu, taksiyle okuldan ayrıldı, Bahçeşehir'deki eve gitti. 14.55: Garipoğlu ve Karabulut, kameraların görmediği, villanın bahçesine giden alt yoldan eve doğru yürüdüler. Bahçıvan Refik İmamoğlu, onları gördü. 14.58: Münevver, annesine “Ben Beşiktaş'tayım, merak etmeyin” şeklinde mesaj attı. Bu, alınan son haber oldu. Baba eve bahçeden girdi Cinayet anı Nida Garipoğlu, 14.55 ve 18.36 saatleri arasında kameralara görünmeden, alt bahçe kapısından eve girdi. Oğluyla birlikte Karabulut'u yaraladı, vücudunda işkence mahiyetinde yaralar açtı. Baba oğul, “otopsi raporlarından anlaşılacağı üzere” Karabulut canlıyken testereyle kafasını kesti, cesedin gövdesini bavula yerleştirdi, kafasını ise gitar kılıfına koydu, kan izlerini silmeye çalıştı. Baba Garipoğlu'na ait olduğu belirtilen bir içlik ve bir gömlekteki kan izleri üzerinde yapılan incelemeler sonucunda “kan izlerinin silme ile oluşmadığı; sıçrama, dokunma ya da değme suretiyle oluşabileceği” tespit edildi. Oysa ki Cem Garipoğlu, ifadelerinde babasına ait giysileri kirli sepetinden alarak, yerleri sildiğini iddia etmişti. Nida Garipoğlu cinayet mahallinden çıkarak Avcılar'daki ofisine 5-10 dakika gibi kısa bir sürede 17.21 sıralarında gitti. Burada 19.00'daki randevusunda görüldü. Cesedi atmaya gidiyor 18.00: Münevver'in annesi, meraklanarak kızını telefonla aramaya başladı. Ancak cevap veren olmadı. 18.15: Cem Garipoğlu, taksi durağını aradı. Villaya araba istedi. Sıradaki Mehmet Ceyhan Benice, villanın önüne gitti. 18.36: Cem Garipoğlu, valiz ve gitar kılıfıyla evden çıktı. Garipoğlu, Mehmet Ceyhan Benice'nin kullandığı taksiye bindi ve Etiler'e gideceğini söyledi. Bavulu arabaya yükleyen Benice, ağır olduğunu fark edince Garipoğlu'na “İçerisinde ceset mi var?” diye espri yaptı.Etiler'deki Mutlu Sitesi'nin önüne geldiklerinde Garipoğlu, arka koltuktaki gitar kutusunu indirdi, ardından da birlikte bagajdaki bavulu indirdiler. Garipoğlu, bavul ile gitar kutusunu ilerideki çöp konteynerine attı.(Benice 2 gün sonra arka koltuktaki kan izlerini fark etti.) 19.00: Garipoğlu'nun cesedi attığı sıralarda anne Tülay Makbule Garipoğlu ve iki kızı eve geldiler. Bu sırada şüpheli anne, evde bodrum katında bulunan kan izlerini silmeye çalıştı. 19.50: Cesedi çöpe atan Cem Garipoğlu ise Akmerkez'e gitti. Burada arkadaşı E.A. ile bir süre sohbet etti. Polis Cem'in peşine düştü 20.00: Hurda ve kağıt toplama işi yapan Emin Delidolu, çöp konteynerinin yanına geldi. Gitar kutusunu gördü ve kanlı poşeti fark etti. İnsan kulağına benzeyen birşey görünce güvenlik görevlilerine gitti ve yardım istedi. Güvenlik görevlisi, polisi aradı. Polis ekipleri ceset üzerinde yaptıkları incelemede “Münevver Karabulut”a ait kimliği buldu. 20.30: Karabulut ailesinin kapısı çalındı. Gelen polisti. Polis, aileye Etiler'de bir genç kızın bıçaklandığını söyledi. Kardeş Enver Karabulut, Münevver'in Cem Garipoğlu adında bir erkek arkadaşı olduğunu polis söyledi. Polis Cem Garipoğlu'nun peşine düştü. 21.30: Cem Garipoğlu eve döndü. 22.30: Baba Mehmet Nida Garipoğlu eve geldi. Cem Garipoğlu'nu alarak Beylikdüzü'ndeki lojmana götürdü ve şüpheliler Mehmet Karakayalı ile Habip Kurt'a teslim etti. Bir süre sonra amca Hayyam Garipoğlu, siyah Passat arabayla geldi. Baba Nida Garipoğlu, Cem Garipoğlu'nu arkaya bindirdi ve araba Edirne istikametine doğru hareket etti. Nida Garipoğlu ise bir başka araçla ayrıldı. 23.00: Polis, Garipoğlu'nun Bahçeşehir'deki evine geldi. Ancak Garipoğlu çoktan evden gitmişti.