Bursa Valisi Harput, öğretmenin çektiği görüntülerin bir kısım kanallar kullanılarak medyaya teşhir edilmesinin kabul edilemeyeceğini ifade etti.
Bursa'nın
Orhangazi ilçesinde okuyan
sınıf başkanı Havva Mutlu ve
yardımcısı
Gizem Bera
Yüksel, öğretmenleri
Cemal Aykaç'ın kaydettiği görüntülerde sınıfta kendilerini dinlemeyen arkadaşlarına serzenişte bulunuyorlardı.
Öğrencilerin görüntülerini çekerek
sosyal paylaşım sitelerine düşmesine sebep olan öğretmenleri Cemal Aykaç ve okul hakkında
soruşturma başlatılırken, öğrencilere ise Valinin talimatı ile
destek verildi.
Öğretmen Aykaç, kaydettiği görüntüleri kendi kızlarıyla paylaşmış, kızları da görüntüyü video paylaşım sitelerine koymuştu. Bir anda
Türkiye genelinde tanınan kızlar, bir televizyon şovuna da konuk olmuştu. Kız öğrencilerden biri hakaretamiz bir ifadeyle Bursa Valisi'nin izin vermediği için öğretmenlerinin programa katılamadığını söylemişti.
Bursa Valisi
Şahabettin Harput, günlerdir kamuoyunu meşgul eden sınıf başkanı ve yardımcısı öğrenciler hakkında düzenlediği
basın toplantısı ile ilgili geniş bilgilendirmede bulundu. Vali Harput, çocukların önceden hazırlanmadan kendi düşüncelerini kendinden emin bir şekilde anlatmalarının takdire şayan olduğunu vurgulayarak başladığı konuşmasında, öğretmenlerin sadece çocukların eğitimi ile ilgili olmadığını ve adeta onların anne babası gibi her hali ile ilgilenmek durumunda olduklarını söyledi.
"ÖĞRETMENİN O GÖRÜNTÜYÜ ÇEKİP TEŞHİR ETMESİ KABUL EDİLEMEZ"
Öğretmenin, öğrencilerin durumunu tespit ettikten sonra sosyal yardımlaşma ve
dayanışma vakıflarından yardım alabilmek için çocuğun onurunu da kırmadan, durumunu ilçe kaymakamına intikal ettirmesi gerektiğine işaret eden Vali Harput, "Öğretmenin o görüntüyü çekip bir kısım kanalları kullanarak medyaya teşhir etmek her bakımdan hem insani, hem sosyal, hem de çocuğun
psikolojik yönü itibari ile kabul edilemez. O çocuk bütün safiyeti ile konuşuyor ama 15 sene sonra bu çocuk kişilik sahibi bir insan haline geldiğinde kendisinin nasıl istismar edildiğini görecek ve üzülecek." dedi.
Olayın medya boyutunda da sorunlar yaşandığını anlatan Vali Şahabettin Harput, "Olayın medyaya çıkarılması ve konuşturulmasından ne amaçlanıyor. Çocuğun teşhir edilmesi ve fakirliğinin bütün dünyaya anlatılması mı isteniyor. Ya da bir kısım merciler suçlanmak mı isteniyor. Üzüm mü yenmek isteniyor, bağcıyı dövmek mi isteniyor." şeklinde konuştu.
Çocuğun ailesinin durumunu da değerlendirdiklerini ve orada da bazı sorunlar tespit ettiklerini anlatan Vali Şahabettin Harput, "Biz tabi çocuğumuzun ihtiyaçlarını giderdik, bununla birlikte diğer çocukların da ihtiyaçlarını gideriyoruz olabildiğince. Biz bu çocuğa en ufak bir şey söylemiyoruz.
Çocuk Allah vergisi yeteneğe sahip. Çocuk, son derece safi düşüncelerle içinde bulunduğu ruh halini biraz da ailesinin özel etkisi ile dışa vuruyor. Ayrıca, çocuğun annesinin babası hakkında şikayeti var kaymakamlığa. Meselenin esası budur." diye konuştu.
Okul ve öğretmenle alakalı soruşturma açıldığını hatırlatan Harput, "
Milli Eğitim Müdürlüğü okul ve öğretmenle alakalı soruşturma yapıyor. Birinci sorumlu ilgili öğretmen ama okulla ilgili araştırma da yapılıyor. Soruşturma ile birilerinin sorumluluğu varsa o konuyu tespit edip gerekli işlemlerin yapılması için ilgili makamlara iletmektir, şu anda çalışmalar devam ediyor." şeklinde anlattı.
"ÇOCUKLAR YATILI OKUTULACAK"
Basın toplantısında, bir basın mensubunun; çocukların katıldıkları televizyon programında kendisi hakkında sarf ettiği 'valinin kalıbına tüküreyim' cümlesi hakkındaki düşüncelerini sorması üzerine ise Vali Şahabettin Harput şu cevabı verdi: "O çocuk valiyi bilmez, ona ben de hayret ettim. Direk valiyi muhatap alan bir ifade kullanması herhalde bir tesadüftür diye düşünüyorum, başka bir şey diyemiyorum."
Çocukların okutulacağını anlatan Harput, "O çocuğa bizim sahip çıkmamız lazım, bu çocuk çok zeki, çok yetenekli, kabiliyetli, kendini ifade edebilen ve lider olma vasfı olan bir çocuk. Bu çocuğa biz sahip olabilirsek belki ilerde çok önemli yerlerde görev alacak. Ben Milli Eğitim Müdürü'ne talimat verdim, bu çocuğu emin bir elde, bir yatılı okul veya başka türlü bir çözümle bu çocukların önünü açacak, bu çocuğu bu ülkeye kazandıracak biçimde nasıl bir yol bulabiliriz, bunu değerlendirmesini istedim. Böyle çocuklar her zaman çıkmıyor." şeklinde konuştu.
(CİHAN)