Vali Muşmal, Elazığ Öğretmenevinde kaymakam ve resmi kurum müdürlerinin katıldığı toplantıda, yaklaşan kış nedeniyle kentte her yıl yaşanan hava kirliliği konusunda yapılması gerekenler hakkında çeşitli uyarılarda bulundu. Jandarmanın geçen yıl yaptığı ve bu yıla kadar devam eden kaçak yakıt operasyonunu hatırlatan Muşmal, o dönemde valilik bünyesinde bölgede hiçbir ilde olmayacak şekilde tahlil yapabilen laboratuvarı ziyaretini anlattı. Ziyaret sırasında kendisine ''İlimizdeki tüm kamu kuruluşları maalesef bu işin içinde'' dediklerini ifade eden Muşmal, ''Bu insanı gerçekten üzüyor aslında. Bütün kurum ve kuruluşlarımız bu yakıt yolsuzluğunun şöyle veya böyle içerisinde. Kimi bilerek veya bilmeyerek. Kimi ortaklaşa çalışarak. Ama bir vesileyle her kurum maalesef işin içinde'' dedi. Standart dışı yakıtların şehre giriş yöntemlerini anlatan Muşmal, şöyle dedi: ''Şeytanın bile zorlanacağı çeşitlilikte maalesef yolsuzluklar yapılıyor. Ben hiçbir kurumumuzu zan altında bırakmak için söylemiyorum hiç kimseyi suçlamıyorum. Ama Türkiye genelinde yapılan işler... İnsanın olduğu yerde her şey olabilir. Benim hayat felsefem insanın aklından geçen her şey de yapılabilir. (Şu kurumda yapılmaz, bu kurumda tamamen yapılır) işin orasında değilim ama bu yapılıyor. İlimizde bu işe bulaşmış kurum müdürü, elamanı, hizmetli de olabilir ama bu yapılıyor. Bunu engellememiz lazım önemli olan bu.'' Muşmal, bu konuda 18 Eylülde tüm kurum ve kuruluşlara nasıl davranacakları konusunda Valilik olarak yazı yazdıklarını belirterek, şöyle konuştu: ''Bu işi önemsersek, üzerine düşersek, evimize aldığımız yakıt gibi sorgular kontrol edersek, devlet adına da iş yaparken bu kadar hassas davranırsak, görevimizi yapmış, şehre hizmet etmiş, birinin hırsızlık yapmasına fırsat vermemiş, ortak olmamış oluruz. Bunu son derece önemsiyorum. Herkes bu işte hassas davransın. Yakıtlarımızın yüzde 20 ila 40'ı gelmiştir. Ama bundan sonra gelecekler konusunda herkes duyarlı olsun. Biz hem ceza konusunda hem yakaladığımız usulsüzlükler konusunda tolerans sahibi değiliz. Onu açıkça söyleyeyim.'' ''MÜSLÜMANIZ DİYORUZ AMA...'' Muşmal, müdürlerin devletin parasını kendi paraları gibi düşünmelerini isteyerek, ''Devlet malını yiyen konusunda bazı imamlar cenaze namazı kılınmaz diyor. Çünkü onun, tüm milletle hesaplaşması lazım. Devletin malını yiyen adamın tüm milletle hesaplaşması lazım. Böyle bir şeye de imkan olmadığına göre, salla bunu cehenneme diyorlar. Devlet malı deniz, yiyen domuz. Bunu bu şekilde değiştirelim her kapıya asalım. Olay bu.'' diye konuştu. Din adamları ile okul öğretmenlerine büyük sorumluluk düştüğünü ifade eden Muşmal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu memleketin yüzde 99'u Müslüman ama yüzde 60'ı hırsız. Böyle bir şey olur mu? Burada hakikaten bir yanlışlık var. Yüzde 99'u Müslüman diyoruz değil mi? Kaçı yalancıdır? Allah aşkına. Yani Müslümanız diyoruz, arkadaş yalancılık bizde, üç kağıtçılık bizde, dolandırıcılık bizde. Ha, dünyada yok mu? Onlarda bizden fazla ama bizde olmaması gerektiğini söylüyoruz.'' Muşmal, 6 yıl ilköğretim öğretmenliği yaptığını anımsatarak, şunları söyledi: ''Çocuklarımıza 10 dakikalık günlük olaylardan ziyade verilebilecek şeyler verilmeli. Fizik öğretmeni, 'oğlum tuvalet böyle kullanılır, haram budur, helal şudur, devletin malı şudur, hırsızlık yaparsan şudur' demesi lazım diye düşünüyorum ben. Aileler çok fazla etkili değil artık çocukların üzerinde. Onun için öğretmenler önemli. Her ders aynı zamanda bir ahlak dersi olmalı diye düşünüyorum. Bugün yolsuzlukları konuşuyorsak bunda biraz din adamlarının biraz öğretmenlerimizin payının fazla olduğunu düşünüyorum. İyi öğretememişiz çocuklara, hırsızlığın çok çirkin insanlık ayıbı, insan haklarını ihlal olduğunu...''