İşte köşe yazısının ilgili bölümü...
Göz rahatsızlığı mı stadyum korkusu mu?
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, 18
Mayıs Cumartesi günü
Eskişehir’deydi...
Toplu
Konut İdaresi’nin töreninde muhalefete çattı, AKP’nin Gençlik Şöleni’ne katıldı, şehit yakınlarına yemek verdi...
Hiçbir sağlık sorunu da yoktu...
Ne zaman ki
Ankara’ya dönmek için uçağa bindi, gözlerinden rahatsızlandı!
Gecenin o saatinde hemen “uzman doktor” bulundu ve Başbakan’ın “ertesi günkü
19 Mayıs törenlerine katılmasının kesinlikle sakıncalı olacağı” açıklandı!
Eeee; doktor “Katılma” derse, Başbakan onu kırar mı?
Hemen
Cemil Çiçek’e vekalet verdi ve dünkü törenlere gitmedi!
***
Diyeceksiniz ki “Ne insafsızsın adamsın! Hastalıktan da mı anlamıyorsun?”
Anlarım!
Hele hele “korku”dan kaynaklanan hastalıklardan iyi anlarım!
Diyelim ki herhangi bir devlet yöneticisi, çok değil 10 gün önce ülkenin en büyük stadyumlarından birinde...
Üstelik sırf ismi okundu diye...
Farklı dünya görüşlerinden 25 bin kişi tarafından
koro halinde
protesto edildiyse...
Yuhalandıysa...
O devlet yöneticisinin böylesine “kozmopolit” kalabalıkların önüne çıkmaktan korkacağını, bir daha uzun süre stadyumlara gidemeyeceğini...
Sırf bu yüzden ateşinin yükselebileceğini...
Gözlerinin rahatsızlanabileceğini...
Dizlerinin tutmayabileceğini tahmin edebilirim!
***
Umarım yanılıyorumdur... Umarım Başbakan’ın rahatsızlığı, gerçekten gözündedir...
Çünkü iki damla damlatırsınız; “iltihap” dediğiniz şey geçer...
Normal koşullarda gözünüzü bantla kapatır, zaten hiç çıkartmadığınız güneş gözlüğünüzü de takarsanız; işinize gücünüze bile devam edebilirsiniz!
Ama hastalığınız, “kalabalık korkusu”ndan kaynaklanıyorsa...
Stadyumlardaki insanlara, “Acaba ne zaman beni protesto edecekler de bir tatsızlık çıkacak” diye bakıp duruyorsanız...
İşte o zaman “
rapor” almak ve “kaytarmak” kaçınılmazdır!