Her türlü millî ve dinî hassasiyeti kullanan kaçakçılar,
istasyonlarının adını Vatansever koymuş. Kendilerine
hayırsever süsü veren
şebeke,
rafineri vazifesi gören gizli yeraltı tankları bile yapmış.
Rafineri gibi çalışan gizli bir dev tankerin olduğu istasyonlarda uygulanan
kaçakçılık yöntemi denetimcileri bile şaşırttı. Ekipler, deponun içine monte edilen
küçük bölmedeki normal akar
yakıttan numune alıyor.
Gümrük Müsteşarlığı'nın, bir
PKK itirafçısının ihbarı üzerine gerçekleştirdiği
operasyonda
Cumhuriyet tarihinin en büyük akaryakıt kaçakçılıklarından biri ortaya çıkarıldı. 10 ayrı şehirde eşzamanlı gerçekleştirilen operasyonda rakamın büyüklüğü kadar olayın ayrıntıları da şaşırtıcı bilgilerle dolu.
Kaçakçıların, güven sağlamak için her türlü dinî ve millî motifi kullandıkları belirtiliyor. Örneğin
Bilecik ve
Afyon'da 4 ayrı istasyonu bulunan Batmanlı C.U., istasyonlarına 'Vatansever' ismini koymuş. Çevresinde 'hacı' olarak tanınan C.U., fakirlere para dağıtarak 'hayırsever' görüntüsü vermiş. Ofisini
Türk bayrağı,
Atatürk posteri,
Osmanlı arması ve dinî levhalarla süslemiş. Fakat yapılan aramalarda, U.'nun jakuzi bulunan lüks ofisinde porno CD'lerle cinsel sağlık ürünleri ele geçirildi.
"Krallık kurmuşlar." diyen gümrük yetkilileri, vurgunun malî boyutlarını ortaya çıkarmakta zorlanıyor. Son 4 ayda sadece Bozüyük'teki 'Vatansever'den yapılan
satış, 6 milyon litre. Diğer 3 istasyon ve geriye dönük 5 yıllık satışlar dikkate alındığında, pompalardan yapılan satış rakamı 500 milyon yeni lirayı geçiyor. Gümrük Muhafaza yöneticileri ise, "Pompa satışları, işin gösteriş kısmı. Asıl vurgun dışarıya yapılan toplu satışlar." diyor. Yetkililer, kamu kurumlarına bile kaçak akaryakıt satıldığını belirtiyor. 10 şehirde ortaya çıkarılan kaçakçılığın aynı yöntemle yapıldığı, birbirleriyle bağlantılı oldukları ve fabrikaların da içerisinde bulunduğu büyük bir organize
suç örgütü kurulduğu kaydediliyor.
Bir ay önce Gümrük Müsteşarı Bülent Ertem'e ulaşan ihbar,
Türkiye çapında operasyonun başlangıcı oldu. Önce belgeler üzerinde gizlice başlayan operasyon, 19 Nisan'da istasyonlara
baskın düzenlenmesi ile kamuoyunun gündemine düştü. İş makineleriyle istasyonların etrafındaki arazileri kazan gümrük muhafaza ekipleri, yeraltından 70'er tonluk dev tanklar çıkardı. Operasyonda piyasa değeri 200 milyon YTL'yi bulan kaçak yakıt ele geçirildi. Kaçakçılıkta sistemin nasıl işlediği tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarıldı. Buna göre, fabrikalarda kullanılmak üzere yurtdışından getirilen white sprite, base-oil ve hekzan adlı kimyevi maddeler, gümrükten fabrikaya değil, akaryakıt istasyonlarına götürülüyor. Maddeler, istasyonun yakınlarında
toprak altındaki tanklarda birbiriyle karıştırılarak benzin ve motorin haline getiriliyor. Yeraltına döşenen
boru hattıyla pompalara taşınıyor. Dışarıya toplu satılan sahte akaryakıt ise hortumlarla çekilerek tankerlere yükleniyor.
Bu sistemin kurulduğu en çarpıcı örneklerden biri Bilecik Bozüyük'teki bir istasyon.
Bursa yolu üzerindeki istasyonun sahibi Batmanlı. 5 yıl önce, özellikle istasyon açmak üzere bu bölgeye yerleşmiş. Bozüyük'ün yanı sıra Bilecik Vezirhan,
İnegöl Kınık ve Afyon Sandıklı'da da şubeleri var. Bozüyük'teki tesisleri üs olarak kullanan C.U., buraya 'Vatansever
Petrol İstasyonu' adını vermiş. Kâğıt üzerinde asıl işletici, yanında çalışan 2
işçi görünse de istasyonun her tarafı C.U. ve ailesinin fotoğraflarıyla süslü. Verdiği ifadede "Buraya sadece geçerken uğradım." diyen C.U.'nun odasında, adının işlendiği bir
duvar halısı ve fotoğrafları mevcut. 19 Nisan'da istasyonlara el koyan Gümrük Muhafaza ekipleri, her türlü belgeyi didik didik inceliyor. İstasyon sahiplerinin
banka hesapları da mercek altında. Gerekirse ihtiyati
tedbir kararı için müracaat edilecek. Şu ana kadar, kâğıt üzerinde patron görünen iki işçinin de aralarında bulunduğu dört kişi tutuklanırken, C.U. ve ailesine
yurtdışı yasağı konuldu.
"Burada resmen bir krallık kurmuşlar." diyen gümrük yetkilileri, yapılan vurgunun mali boyutlarını ortaya çıkarmakta zorlanıyor. Son 4 ayda sadece Bozüyük'teki 'Vatansever'den yapılan satış, 6 milyon litre. Bu rakam, belgelerden tespit edilebilenler. Fakat bu bile, yaklaşık 14 milyon YTL'lik bir satış anlamına geliyor. Diğer 3 istasyon ve geriye dönük 5 yıllık satışlar göz önünde bulundurulduğunda, sadece pompalardan yapılan satış rakamı 500 milyon yeni lirayı geçiyor. Ancak Gümrük Muhafaza yöneticileri, "Pompa satışları, işin gösteriş kısmı. Asıl vurgun dışarıya yapılan toplu satışlar." diyor. Aynı yetkililer, bu istasyonların dışarıda çok sayıda müşterisinin bulunduğunu, bazı kamu kurumlarına bile kaçak akaryakıt sattıklarını belirtiyor. 10 ayrı şehirde ortaya çıkarılan kaçakçılığın aynı yöntemle yapıldığı, birbirleriyle bağlantılı oldukları ve fabrikaların da içerisinde bulunduğu büyük bir
organize suç örgütü kurulduğu kaydediliyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık
Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından yayınlanan 2005 yılı faaliyet raporunda, kaçakçıların kendilerine 'hayırsever' süsü vermesine değiniliyor. Raporda bu tespite şöyle yer veriliyor: "Son dönemlerde organize suç örgütleri, faaliyetlerini legalize etmek amacıyla ticari alanlara yönelerek, kendilerinin veya yakın adamlarının adına şirket kurmaya başlamıştır. Bu suretle
işadamı kimliğine bürünme çabasıyla, gelir seviyesi yüksek, çeşitli hayır kurumlarına, yardıma ihtiyacı olan insanlara
bağış ve destekle yardımsever vatandaş görünümü sergilemektedirler."
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (
EPDK) da geçen hafta, kaçak akaryakıtla yakalanan ve ceza alanların ömür boyu
lisans alamayacaklarını açıklamıştı.
Zaman