Son olarak Mersin'in Yörük köylerinde yaptıkları ırkçı propagandayla gündeme gelen
Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Derneği (VKGB) hakkında 1.5 trilyonluk yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla geçen yıl yapılan suç duyurusu işleme konmadı. VKGB'nin Denetleme
Kurulu üyesi Mustafa Alpay'ın 24 Ocak 2006 tarihinde İçişleri Bakanlığı'na yaptığı şikayetle ortaya çıkan yolsuzlukta, 1.5 trilyonluk
dernek gelirlerinin resmi kayıtlara geçirilmediği belirlenmişti. Mülkiye müfettişleri yaptıkları iki aylık incelemede, dernekteki resmi evraklarda sahtecilik, yalan beyan,
usulsüzlük ve
sigorta mevzuatına aykırı
eleman çalıştırma gibi suçlar da despit etmişti. 31 Ocak - 3
Nisan 2006 tarihleri arasında yapılan incelemerin ardından
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına rağmen, dernek hakkında herhangi bir
dava açılmadı. Mustafa Alpay'ın, derneğin başkanı
Taner Ünal'ın derneği kendi çıkarları doğrultusunda kullandığı ve yolsuzluk yaptığı ihbarı üzerine harekete geçen Mülkiye müfettişleri dernek
yönetimi ve iddialarda adı geçen 24 kişinin ifadesini aldı.
MAFYA BAĞLANTISI
Hazırlanan raporda dernek başkanı Ünal'ın 1.5 trilyon liralık dernek gelirinin kayıtlara geçirilmediği, çok sayıda bağışçının elindeki makbuzun dernek kayıtlarında karşılığı olmadığı; derneğin Genel Başkan'ın yakınlarına borçlu gösterilerek paralar
transfer edildiği; otellerdeki toplantıların, Mersin'deki 2 bin metrelik
bayrak yürüyüşü gibi organizasyonlarının maliyetlerinin ve kimler tarafından karşılandığının bilinmediği" iddialarına yer verildi. Raporda, Taner Ünal'ın, "yönettiği konut kooperatifinde bir daireyi birden fazla kişiye sattığı; kooperatifle ilişkisi olan bir kişiyi uzman erbaşlıktan atılan Yakup adlı bir kişi ve adamlarına ayağından kurşunlattığı; olayla ilgili davanın Ankara
Adliyesi'nde devam ettiği" iddialarına da yer verildi.
Raporda, yönetim kurulu üyelerinin sahte imzaları atılarak toplantı yapıldığı da belirtilerek, savcılığın, Dernekler Kanunu'nun 32/e maddesinin "Genel kurul ve diğer dernek organlarında yapılan seçimler ve oylamalar ile oyların sayım ve dökümüne
hile karıştıranlar ve defter veya kayıtları tahrif veya yok edenler veya gizleyenler, altı aydan iki yıla kadar
hapis ve beşyüzmilyon liraya kadar ağır
para cezası ile cezalandırılır" hükmüne göre harekete geçmesi gerektiği önerisine de yer verildi. Bunun üzerine, Ankara Valiliği'ne, Dernekler ve Vergi kanunları gereği "tutulması gereken defter ve kayıtların tutulmadığı" bildirildi. Yaklaşık 1.5 trilyon TL olan gelirin resmi kayıtlara geçirilmemesi, harcamalarının şişirilerek gelirlerin zimmete geçirilmesi konusunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu.
PAŞALARIN TERCİHİ: SUÇA EĞİLİMLİLER
Mustafa Alpay, derneğin başına neden Taner Ünal'ın getirildiğini şöyle açıkladı: "Dış ve iç düşmanlarla mücadele etme, iç ve dış düşmanlarla
işbirliği yapan bölücü, yıkıcı, irticai, terörü
destekleyen ve AB sürecinde ülkemizin aleyhine faaliyetlerde bulunan,
Kıbrıs konusunda milli duyarlılık gösterilmesini engelleyen, dönme, devşirme, vatan haini ve vatan topraklarını parçalamak isteyen gazeteci, aydın, bürokrat,
işadamı, eğitimci, sendikacı ve benzeri kesimlerle mücadele etmeyi hedefleyen derneğimizin başına Taner Ünal gibi sabıkalı, hakkında açılmış bir sürü dava bulunan birisinin getirilmesine
emekli paşalarımız, bürokratlarımız karar verdiler. Yapılacak mücadelede bu kişinin ve suç işlemeye meyilli yandaşlarının daha isabetli olacağını düşündüler."
SUBAYLAR DERNEKTE DE MUVAZZAF
Mustafa Alpay'ın İçişleri Bakanlığı'na yaptığı yolsuzluk şikayeti derneğin amaçlarıyla ilgili başka gerçekleri de ortaya çıkardı.
Ordu ve enmiyette halen görevli bulunan bazı kişilerin de derneğin kuruluşunda ve çalışmalarında yer aldığını
itiraf eden Alpay şunları söyledi: "Bu dernek emekli asker, polis, bürokrat ve benzeri nitelikli insanların bir araya gelmesi ile kuruldu. Kısa sürede ülkenin pek çok yerinde, özellikle
doğu ve güneydoğu bölgesi başta olmak üzere terörle mücadelede güvenlik kuvvetlerine destek sağlamak amacıyla faaliyete geçmiş bulunmaktadır. Bu faaliyetler vatansever emekli askerler, emekli polisler, emekli bürokratlar, halen çalışan
subay,
astsubay, öğretmen, hakim, savcı, doktor,
kaymakam gibi devlet görevlileri ile
sivil toplum yöneticileri eliyle yürütülmektedir."
YENİ ŞAFAK