Uras, Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında,
Türkiye'nin, son 50 yıllık tarihinde askeri
darbelerle,
muhtıralarla v
e devlet erkini elinde bulunduranların hukuk tanımayan keyfi uygulamalarıyla ezildiğini söyledi.
“Türkiye'nin yakın tarihi 'kahraman' olarak ortalıkta dolaşan yargılanmamış darbecilerle, binlerce
kanunsuz operasyonun sorumlusu olan siyasetçi ve devlet memurlarıyla doludur” diyen Uras, siyasilerin cesaretsizliği nedeniyle karanlık ilişkilerin açığa çıkarılamadığını ileri sürdü.
Uras, “
Ayışığı” ve “
Sarıkız” adlı darbe girişimi iddialarının 5
Nisan 2007 tarihinde
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda gündeme geldiğini, milletvekillerinin çoğunluğunun konunun araştırılmasına karşı çıktıklarını söyledi.
“12 EYLÜL DARBECİLERİ YARGILANMALI”
Türkiye'de
demokrasi karşıtı müdahalelerin tarihiyle köklü bir hesaplaşmanın yaşanabilmesi, militarizm ve askeri vesayetin aşılabilmesi için bazı adımların atılması gerektiğini ifadede eden Uras, şunları söyledi:
“Darbeler tarihiyle hesaplaşmak isteyen bir
Mecliste,
Anayasanın geçici 15. Maddesi kaldırılmalı ve 12
Eylül darbecilerinin yargılanması sağlanmalıdır.
12 Eylül Anayasası yerine özgürlükçü, demokratik ve sosyal bir anayasa hazırlanmalıdır. Türkiye, hiçbir demokratik rejimde var olmayan çok başlı bir yargı sistemi ile karşı karşıyadır.
Askeri ve
sivil yargı ikililiği ortadan kaldırılmalı,
disiplin suçları dışında asker kişiler de yerel ve tabii mahkemelerde yargılanabilmelidir. Darbelerin yasal dayanağı olarak değerlendirilen orduya, iç güvenlikle ilgili herhangi bir görev verilmesi imkanı yasal ve idari düzenlemelerle önlenmelidir. Bu amaçla İç Hizmetler Yönetmeliğinin ilgili maddesi değiştirilmelidir.”
“ŞAPKAMIZI ALIP GİTMEYECEĞİMİZE GÖRE...”
Gazetecilerin sorularını cevaplayan Uras, “Bizim arzumuz, orman kanunlarının geçerli olduğu bir
ülke değil, kanun devletinden hukuk devletine geçilen bir ülkede yaşamaktır” dedi. Her türlü hukuk dışı, demokrasi dışı güçlerin caydırıcı kılınması gerektiğini vurgulayan Uras, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bir söz vardır 'yasalar cibinliğe (örümcek ağı) benzer;
küçük sinekleri yakalar,
eşek arıları deler geçer' diye. Biz kimsenin delip geçemeyeceği demokrasiden ve hukuktan yanayız. Biz, Meclisin iradesini savunmak için geldik. Eğer Meclise yönelik bir kasıt varsa Meclis buna karşı sessiz kalamaz, kalmamalıdır. Hukuk, yargı, sivri sineklerle uğraşırken, Meclisin bataklığı kurutması gerekir.
Ergenekon davası gibi önemli bir davanın, komedyenlerin tavrıyla savunarak ele alınmayacağını düşünüyorum.
Halkın iradesini
gasp etmeye çalışanlara karşı
şapkamızı alıp gitmeyeceğimize göre, başkalarına şapka çıkartacak iradenin bu Mecliste mutlaka çıkacağını düşünüyorum. Bu, bizim halkımıza verdiğimiz sözdür, ettiğimiz
yeminin bir parçasıdır. Halkın iradesine saygı duymayanlara karşı bu saygınlığı koruyacağımıza 549 milletvekili olarak yemin ettik. Ne Ergenekon avukatlığına soyunarak, ne 1982 Anayasasını savunarak bu süreçten çıkamayız. Kimse demokrasiye, hukuka karşı odak oluşturanlara el uzatamaz, kollayamaz, kol kanat geremez, avukatlığını üstlenemez,
yardım ve yataklık yapamaz.”
Uras, DTP'li milletvekillerinin imzasıyla birlikte TBMM Başkanlığına sunduğu, Meclis Araştırması önergesine diğer partilerden de
destek istedi.
AA