Düzene çekidüzen
Kim söylemişti?
Galiba
Erkan Mumcu... Hükümetten
istifa ettiği zaman “Parti mi kuracaksınız?” diye soran gazetecilere demişti ki:
- Partiyi şahıslar değil, şartlar kurar.
Haklıydı.
Şartlar yeni bir partiyi gerektirmiyordu. Çünkü yelpazede bir boşluk yoktu.
Eski partisine döndü Mumcu.
Doğrusunu yaptı.
Ama sonrasını bilmiyoruz.
ANAP-DYP bütünleşmesinin niye bozulduğu hâlâ bir muammadır.
Her neyse.
***
Şimdi eğer merkez sağda yeni parti kurmak hevesiyle yollara düşecek olan sinsi ve açıkgözler varsa, onlara derim ki:
- Partiyi şahıslar değil, şartlar kurar.
Nedir bugünkü şartlar?
Uygun mudur?
Hayır, değildir.
Çünkü siyasi yelpazede hâlâ boşluk yoktur. Sadece
arıza vardır.
Giderilebilir bir arıza.
***
Hele mevcut partilerden birine tırpan atarak yeni bir parti doğurmak hevesinde olanlar varsa, derim ki sakın ha...
Yakın tarihimizdeki örnekler ortada.
Turhan Feyzioğlu
CHP’den gitti de ne oldu?
Demirel’in AP’sinden kopanlar, gidip Demokratik Parti’yi kurdu da ne oldu?
Demek ki şartlar mühim.
Nitekim,
Menderes’in DP’sinden sonra kurulan AP, sahiden bir “boşluk” yakalamıştı. Aşı tuttu.
Ve
fidan büyüdü. O tamam.
Tüm partiler kapalıyken
Özal’ın kurduğu ANAP da tamam. Zamanlama harika... 12
Eylül ürünüdür ama ne yapalım?
Adalet Partisi de 27
Mayıs ürünüdür. Şartlar cuk oturmuştur.
***
Bugünkü partilerin sadece “ıslâh”a ihtiyacı var.
İktidarından ana muhalefetine kadar, meclis içi, meclis dışı... bütün partilerin “
tedavi”ye ihtiyacı var.
- Eskiler, yenilenmeli.
- Yeniler, tecrübelenmeli.
- Eskimeyenler, ille hayata sokulmalı.
- Kendini yenilemeyenler,
tasfiye edilmeli.
Hepsi o kadar.
Ama “yeni parti” diyorsanız, heveslenmeyin. Düdük gibi ortada kalırsınız. Hele hesaplı, planlı, fırsatçı ve tenezzülcü tarafınız deşifre olmuşsa “Sivas’ın bağları şimdiden gözüktü” demektir.
RAUF TAMER/POSTA