İzmir'in Karaburun ilçesinde çobanlık yaparak hayatını sürdüren
Oğuz,
PKK ile mücadele ettiği görev yıllarında yaşadığı ilginç bir olayı da anlattı. Teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın avukatı Doğan Erbaş'ın kız kardeşi
Sevgi Erbaş'ı örgütten kurtarmaya çok çalıştığını ifade eden Oğuz, "Sevgi, 'yoz ilişkiye' (erkek teröristlerin cinsel ihtiyacını karşılama) yanaşmadığı için Apo'nun emriyle Şam'da
infaz edilmişti. Tecavüzden kaçan bu canları kurtarmayı çok isterdim" dedi.
KÜÇÜK'LE İLGİLİ HERŞEYİ ANLATTIM
Eski istihbaratçı Oğuz,
Ergenekon tutuklusu
emekli Tuğgeneral Veli Küçük'le ilgili ilginç bir detaya değindi. Oğuz, 'köyümü bastı' dediği Küçük için şunları söyledi: "
Veli Küçük'le ilgili çok şey anlatmıştım.
Yeşil'le ilişkisini, Sakarya'daki üçgeni... Veli Küçük, ben
Susurluk komisyonuna ifade verdikten sonra memleketime
ekip kurmuş gitmiş bir adam. Edirne'deki köyüme. Koyuntepe'ye. Hesap sormak için. Dayımla konuşmuş. 50 lira da para vermiş dayıma. Ben de dayıma kızdım beni elli liraya mı sattın diye. Benim işim olmaz o tür adamlarla. Ben ülkemi seviyorum, vatandaşın düşmanı değilim." Tehditlerin ve sıkıntıların halen devam ettiğini söyleyen Oğuz, "Çok saldırı oldu. Çobanlık yapıyorum sabah geliyorum koyunlarım yok. Köpeklerim öldürüldü. Birçok saldırıyı atlattım. Bu saatten sonra da ne olursa eyvallah" diye konuştu.
UĞUR MUMCU SUİKASTINDA SAVCI ELİ
Oğuz, Susurluk tetikçisi olarak bilinen Doğan Erşahin'i ararken ulaştığı çarpıcı bilgileri şöyle anlattı: "
Malatya il
jandarmadaydım. Doğan Erşahin'i ararken Aydın
Öztürk diye biriyle tanıştık. Konuşmamızda Tekin Coşkuner'in
Ankara Yenimahalle'de
Mumcu suikastında kullanılan C4'leri sakladığını söyledi. Kardeşinin oğlu Ali'nin de onu alıp getirdiğini, hatta Malatya da polisin
gözaltı çektiğini, devreye
Özal suikastını yapan
Kartal Demirağ'ı sorgulayan savcı Uğur Tonik'in girdiğini söyledi. Uğur Tonik'in kim olduğunu
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının iyi bilmesi lazım. Uğur Tonik bir de Tekin Coşkuner'le aynı masada yemek yedik.
Yemekte Tekin, bana Tonik'i göstererek 'O komünisti yok ettiğimizde beni kurtaran kişi bu' dedi."
GATA'DA yüzüme bakmadılar
Yüksekova çetesini ortaya çıkardıktan sonra sürekli sürgüne gönderildiğini belirten Oğuz, "3 ayda 6 ilçe 3 il gezdim" dedi. Yaşadığı sıkıntının sürgünle de kalmadığını kaydeden Oğuz, Kars'ta kar üzerinde yattığı için zarar gören böbreklerinden
tedavi olmak için gittiği GATA'da yüzüne bile bakılmadığını şu ifadelerle anlattı: "1996 yılında GATA'ya gittim.
Muayene olamadan geri döndüm. Demek ki çeteler ağır bastı. GATA'daki muameleyi sorgulamadım hiç. Maaş da alamıyordum. Elazığ'a nasıl döneceğim diye
hesap yapıyordum. Dönüş biletimi arkadaşım almıştı. Emekli olduktan sonra 9 Eylül'de
ameliyat oldum. Yine de küsmüyorum. Ben Jandarma Astsubay Okulu'ndan
mezun olurken ettiğim yemine sadık kaldım."
Yeşil'in yakalanması bence çok yakın
Hüseyin Oğuz, kimlik bilgilerini Susurluk Komisyonu'na ilk kez verdiği Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın yakalanmasının an meselesi olduğunu söyledi. Yeşil'in yaşadığı iddiasını tekrarlayan Oğuz, "Bir ara
İstanbul polisi çok yaklaştı. Bence yakalanması çok yakın" dedi. Oğuz, bu düşüncesinin son dönemde derin yapılara karşı yürütülen operasyonlar ve soruşturmalardan kaynaklandığını sözlerine ekledi.
YENİŞAFAK