Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet'e
bomba atılması eylemlerinin azmettiricisi olmakla suçlanan Tekin, ifadesinin büyük bölümünde gazetecileri eleştirdi.
'Yandaş basın, besleme basın, güdümlü basın' gibi sözler sarf eden Tekin, çok sayıda gazetecinin kendisi hakkında
psikolojik harekât yürüttüğünü ileri sürdü.
Veli Küçük'ün elini öperken çekilen fotoğrafın defalarca yayınlanmasını eleştiren Tekin, "
Veli Küçük ile beş altı kez açık hava toplantılarında bir araya geldik. Emekli bir generalin elini öptüğüm için hiçbir şey kaybetmedim. Bununla şeref duydum, gurur duydum. İki yıldır
tecavüz sahnesi gibi tekrar tekrar besleme basın gösteriyor." dedi.
Ümraniye'de ele geçirilen bombalarla alakası olmadığını, kendisi hakkında ifade veren Ali Yiğit'i de ilk kez
Bayrampaşa Cezaevi'nde gördüğünü anlatan Tekin, Danıştay saldırganı
Alparslan Arslan'ı olaydan önce iki üç kez gördüğünü; ancak saldırıyla ilişkisi olmadığını savundu.
Ergenekon davasının sanığı olmaktan gurur duyduğunu ifade eden Tekin, "Ali Yiğit'i izlerken üzüldüm. Asrın davası denilen davanın iddianamesinin trajikomik olduğunu gördüm. Bu iddianamede para,
öfke ve kin, biraz
darbe biraz da
cinayet söylemleri var." dedi. İki yıl önce menfur
Danıştay saldırısının azmettiricisi olarak gündeme getirildiğini dile getiren Tekin, olaydan sonra
intihar girişiminde bulunmasını şöyle izah etti: "Benim şahsımda TSK karalandığı için canıma kıymaya karar verdim, lakin
Allah istemezse
yaprak kımıldamazmış. Bu davranışıma ilişkin yorumlar da şunu gösteriyor ki, onurlu kişinin davranışlarını onursuz kişiler anlayamaz."
Muzaffer Tekin, savunması sırasında ulusalcılığın tanımını da yaparak, detaylı bilgiler verdi.
Avrupa Birliği'nin Türkiye'deki Kemalizmin etkinliğini kırmak istediğini iddia eden Tekin, "Kemalizm ulus devletinin çimentosudur. Bu çimentoya kim sahip çıkıyor:
Ordu, yargı ve ulusalcılar. O zaman bundan sonraki
hedef bu kesimlerin yıpratılması, sonra teslim alınmasıdır. Ama bunu başaramayacaklar." şeklinde konuştu. Tekin bugünkü duruşmasında savunmasına devam edecek.