MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, basında yer alan bir habere göre hükümetin Meclis’e sunduğu son yargı paketinin Çankaya Köşkü’nde hazırlandığı yönündeki iddialar için “Başbakanın haberi olmadan ‘paralel’ bir başbakan tarafından yasa teklifleri Meclis’e götürülüyor. Paralel hükümet deniyor ya, işte ‘paralel hükümet’ bu. Çok tehlikelidir bu. Bu, daha önceki dönemlerde yapılmak istendi. Türkiye bundan çok zarar gördü.” dedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM’de gazetecilerle yaptığı basın sohbetinde gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Bir gazetecinin sorusu üzerinee yargı paketinin Köşk’te hazırlandığı yönündeki iddialar için Vural, "Başbakanın haberi olmadan ‘paralel’ bir başbakan tarafından yasa teklifleri Meclis’e götürülüyor. Paralel hükümet deniyor ya, işte ‘paralel hükümet’ bu. Çok tehlikelidir bu. Bu, daha önceki dönemlerde yapılmak istendi. Türkiye bundan çok zarar gördü.” dedi. Anayasaya göre cumhurbaşkanı ve başbakanın görevlerinin tanımlı olduğunu kaydeden Vural, Türkiye’de bir otorite boşluğun yaşandığını belirtti. Süreci ‘zafiyet’ olarak niteleyen Vural, “Bundan sonraki süre içerisinde bürokrasiye ve siyasi iradeye başbakanın hakim olması, yönlendirebilmesi, yönetebilmesi mümkün değildir. Artık ortak bir Bakanlar Kurulu aklı yoktur, Bakanlar Kurulu’na paralel yapılanmaların, Bakanlar Kurulu’nu bypass ederek Meclis iradesi ile fiili bir darbe dönemi yaşıyoruz. Bu, Türkiye’nin hayrına değil.” şeklinde konuştu. Vural, sözlerine “Bu yüzden cumhurbaşkanı kendi işini, başbakan kendi işini yapması gerekiyor." ifadelerini ekledi.
"TÜRKİYE NEREYE GİDİYOR?"
Askerin can güvenliğini dahi koruyamayan bir siyasi irade ile karşı karşıya olduklarını kaydeden Vural, "Terör örgütü karakollar basıyor, mahallelerde özerklik ilan ediyor, mahkemeler kuruyor, adam kaçırıyor, askerlerimiz güpegündüz sokak ortasında arkalarından kalleşçe kurşunlanıyor, yollar kesiliyor, vergi toplanıyor bu musibetleri milletimize göstermek durumundayız. Bu pisliklerin üstünü örterek netice almak mümkün değil. Türkiye nereye gidiyor?" diye sordu. Vahşice öldürülen bir korucu için Genelkurmay Başkanlığı tarafından yayımlanan kınama mesajına tepki gösteren Vural, Genelkurmay Başkanlığı’nın ‘bir kınama merkezi’ olduğunu savundu.
"KUNDAKTAKİ BEBEKLERE KURŞUN YAĞDIRANLARDAN ONUR BEKLEMEK ONURSUZLUK DEĞİL MİDİR?"
Gelinen noktada kimin sorumlu olduğunu soran Oktay Vural, "Demek ki askeri, polisi terör örgütü ile mücadele etmemesini siyasi kararla sağladın. Elini kolunu bağladın. PKK’yı KCK aracılığıyla özerklik zeminini hazırlattın, yargı paketleriyle korudun, kolladın. Silahlarla birlikte var olmasın sağladın." diye konuştu. Çözüm süreci adına eylem ve infazlara hükümetin göz yumduğunu kaydeden Vural, "Karşımıza bir de ‘onurlu terörist’ çıktı, iyi mi?" dedi. "Kundaktaki bebelere kurşun sıkanlardan, öğretmene, hemşireye, ebeye, imama kurşun yağdıranlardan onur beklemek onursuzluk değil midir? Onurdan bahsediyorsun be? 40 bin kişinin katiliyle müzakere etmek, onu muhatap almak, onu meşrulaştırmak, onunla devletin temsilcilerini aynı masaya oturtmak. Bu görüştüklerin kim?" değerlendirmesinde bulundu.
"JANDARMANIN VALİYE BAĞLANMASI İLE YEREL GÜCÜN ARACI HALİNE GETİRİLMEK İSTENİYOR"
PKK terör örgütünün silahlı kalmasını sağlayan hükümetin jandarmanın bu imkânını elinden almak istediğini ifade eden Oktay Vural, Oslo’da PKK’ya verilen sözlerin arasında jandarmanın bölgeden çekilmesi olduğunu savundu. Vural, Büyükşehir yasası ile özerkliğe zemin hazırlandığını ifade ederek, jandarmanın valiye bağlanarak yerel gücün aracı haline getirilmek istendiğini kaydetti.
"BAĞIMSIZ BİR HSYK OLUŞMASI SİYASİ TERCİHLERLE DUMURA UĞRADI"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın HSYK’ye yaptığı atamaların sorulması üzerine MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir ‘parti devleti’ olmadığının altını çizerek, “Partiye mensubiyetin mensubiyetin bir üstünlük, bir tercih aracı olarak kullanılması kabul edilebilir mi? Böyle bir şeyi kabul etmek mümkün değil. Ama BAAS’çı yaklaşım parti devleti yaklaşımı. Bağımsız ve tarafsız bir yargı istiyorum. Bundan sonra verilen her kararda parti mensubiyeti ön plana geçecektir. Bağımsız ve tarafsız bir HSYK oluşması bu siyasi tercihlerle dumura uğramıştır” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın HSYK’ya yaptığı son atamaları milletin vicdanını temsil etmediğini kaydeden Vural, "Bu atamalarda kişisel bir kaygı olduğunu düşünüyorum. Yani rüşvet ve yolsuzluğun ulaşacağı noktalarda ciddi endişeleri olanlar bu süreçleri kontrol etmek istiyor." diye konuştu.