Özel yetkili
mahkemelere atanan savcıları saatli
bomba olarak niteleyen Tekin, bu mahkemelerin ileriye dönük siyasi iktidarın isteklerine
hizmet edeceği yorumunda bulunmuştu. Tekin'e tepki gösteren hukukçular, bu sözlerin yargıya güveni sarsacağını belirterek, böyle bir ifadenin bir hakimden gelmesinin ise vahameti daha da artırdığına dikkat çekti.
YARSAV Genel Sekreteri, mahkeme kararıyla yapılan dinlemeleri 'alelacele verilmiş matbu kararlar' olarak tanımlamıştı. Bazı yargı mensuplarını '
linç kampanyasında' görev almakla suçlayan Tekin, sandığın ise 'çağdışı' olduğunu söylemişti.
Tekin'in eleştirisini gerçekçi bulmayan Demokrat
Yargı Eşbaşkanı Orhan
Gazi Er
tekin, "Bu sadece tenkit etmek için yapılmış bir yorum. Özellikle bu tip eleştirileri zamanlaması itibarıyla konjonktüre uygun siyasi açıklamalar olarak görüyorum." diye konuştu.
Hukukçular üzerinden özel yetkili mahkemeleri eleştirmeyi hukuk açısından doğru bulmadığını belirten
Ertekin, "Bu mahkemelerde görev alan arkadaşlarımız kendileri gelmiyor. Atanarak görev alıyor. Böyle bir yorumu bir hukukçunun yapması da daha vahim." açıklamasında bulundu. Demokrat Hukukçular Derneği Başkanı
Kadir Akbaş da açıklamayı esefle kınadığını aktardı. Hiçbir hukuk adamının saatli bomba gibi kullanılamayacağını aktaran Akbaş, "Herkesin bildiği bir gerçek var.
Türkiye'de hakimlerin ve savcıların görevlendirmelerini
HSYK yapmaktadır. Özel yetkiyi hakimlere, savcılara HSYK vermektedir. HSYK kurulunda
bakan ve müsteşarın dahi etkisi yok." ifadelerini kullandı. "Yargı mensubu bir kişi yargıya güvenmeyecekse yargıya kim güvenecek?" diye soran Akbaş sözlerini şöyle sürdürdü: "Yargı mensubu yargıya güvensizlik oluşturuyor. Türkiye bugünlerde yargıyı, yargıcı korumak gibi bir durumla karşı karşıya. Bahsedilen davaya ilişkin
doğal sürece aykırı bir şey yok. Dışarıdan bir hakim ve savcı mı atandı? Mevcut görevli kişilerle bu
soruşturma yürütülüyor. Özel olarak buraya atanmış değiller. Bu tip ifadeler yargıya zarar veriyor."
YARSAV'ın yargı içerisinde ayrışmalar varmış tarzında beyanatlarda bulunmasını eleştiren
Kırıkkale Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Küçük, "
Hakimlerin verdiği kararları beğenmeyebilirsiniz. Kararları eleştirebilirsiniz. Ancak direkt hakimlerin şahsını
hedef alarak onlar için "saatli bomba" tabirini kullanmak doğru değil. YARSAV beyanat verirken sınırlarını bilmeli. Bir hukukçudan böyle bir açıklama gelmesini doğru bulmuyorum." diye konuştu.
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlyas Doğan ise bu şekildeki beyanatlarla yargının yıpratıldığını iddia etti. Hakimler ve savcıların yetkilerini kanunlardan aldığını söyleyen Doğan, sözlerine şöyle devam etti: "Bu kanunlardan aldıkları yetkilerle görevlerini yaparlar. Eğer bu yetkiler keyfi kullanılıyor denilecek olursa yargıya yargılamaya gölge düşer. Bu şekilde beyanatlar yargıyı siyasi taraf yapar. Yargının bağımsızlığına gölge düşürür. Özellikle bir hukukçunun bu ifadeleri kullanması hukuk adına doğru bir durum değil."