Tarhan, "Ana
yasa paketi ile yargısal anlamda tam denetimsizlik
başkanlık sistemi arayışının bir çeşit padişahlık özleminin kesin şekilde dışa vurum biçimidir." dedi.
Çorum Barosu tarafından "
Anayasa Tartışmaları ve
Yargı Bağımsızlığı" konulu bir panel düzenlendi.
YARSAV yöneticilerinin de katıldığı panelde Anayasa'da yapılacak değişiklikler eleştirilirken, yargı
reformuna tepki gösterildi. Anitta Otel'de gerçekleştirilen panele
Vali Vekili Sefa Çetin,
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Zafer Ediş, Çorum
Cumhuriyet Başsavcısı Bayram Eray,
Türkiye Barolar Birliği Başkan Vekili Berra Besler, YARSAV Başkanı Emine
Ülker Tarhan, Başkan Yardımcısı Nuh Hüseyin Köse, yargı mensupları, avukatlar ve vatandaşlar katıldı.
TBB Başkan Vekili Besler'in yönetimindeki panele konuşmacı olarak
İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi
öğretim üyesi Prof. Dr.
Ersan Şen,
Galatasaray Üniversitesi
Ceza Hukuku Anabilim Dalı
öğretim üyesi Doç. Dr.
Ümit Kocasakal ve YARSAV Başkanı
Emine Ülker Tarhan katıldı. Daha önce geleceği açıklanan
Bahçeşehir Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Süheyl Batum ise panele katılmadı.
Açılışta 24 Nisan'da hayatını kaybeden TBB Başkanı
Özdemir Özok ve Zonguldak'ta yaşamını yitiren
madenciler için saygı duruşunda bulunuldu.
Panelin başlangıcında ise YARSAV kurucu başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun mesajı okundu.
Çorum
Baro Başkanı Mahmut Bayatlı'nın açılış konuşmasının ardından kürsüye gelen TBB Başkan Vekili Berra Besler, 1982 Anayasası'nın yürürlüğe girmesinin ardından yargının büyük yara aldığını söyledi. Türkiye'de
yargı reformu ihtiyacının var olduğunu ifade eden Besler, "Gerçekten ihtiyacımız olan yargı reformu bazı temel konularda
anlaşma olmadığı için bir türlü sağlanamamıştır. Her yasa değişikliği reform gibi anlaşılmış ve reformun gerçek anlamından uzaklaşılmıştır. Siyasi
iktidar yargı reformu çalışmalarına anayasada değişiklik yapmak için yola çıkmıştır. İçimizdeki umut ışığı,
Anayasa Mahkemesi ile
HSYK'nın yapısını değiştiren yeni gerginlikler ile sönmüştür." dedi.
Panelde konuşan YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan, birliklerinin kuruluşunu, amacını ve çalışmalarını anlattı.
Anayasa değişikliği paketinin gündeme gelmesinin ardından TBMM'de
broşür dağıtmak istediklerini ifade eden Ülker Tarhan, "Anayasa değişikliği hazırlıkları
demokrasi dışlanarak yapıldı. TBMM'ye gitmek istedik broşür dağıtmak istedik ama
Meclis Başkanı kebapçı broşürlerinin dağıtıldığı Meclis'te bizim broşürlerimizin dağıtılmasını istemedi. Ancak kendileştirdikleri ölçüde bir
sivil toplum örgütü ve yargıya tahammülleri vardı o da Yarsav değildi." diye konuştu.
Anayasa değişikliği paketi konusuna da değinen Tarhan şunları söyledi: "Bakan tarafından denetlenen HSYK oluşturulsun yani yargı güçsüzün koruyucusu olmaktan çıksın iktidarın yargısı olsun denildi. Yargıda hakkınıza ulaşmanın yolu iktidara yakın olmaktır. Yargıda istediklerinizi yapmak için partiye yakın olmak anlamına gelir. Bunun adı politik yargıdır.
Politik yargı dünyada acı örneklerini yaşamıştır. Bu paketle yargı denetiminden yoksun kılan mutlak iktidara düşmemek için güvencelerimiz yoktur. Şimdiden
zafer çığlıklarını atmalarının nedeni de budur. Ülkenin siyasi tarihinin, geçmiş deneyimlerine aykırı bir hukuk sistemi v
e devlet yapısı oluşturmak için planlanan
anayasa paketi ile yargısal anlamda tam denetimsizlik
başkanlık sistemi arayışının bir çeşit padişahlık özleminin kesin şekilde dışa vurum biçimidir."
"CÜBBELERİ GİYİP MEYDANLARA İNMELİYDİK"
Galatasaray Üniversitesi Ceza Hukuku Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ümit Kocasakal ise HSYK'nın yeniden yapılandırılması hakkında
Adalet Bakanlığı tarafından kendilerine de gönderilen kitapçığı eleştirdi. Kocasakal, kitapçıkla bir çok yalan ve yanlış ifadeler yer aldığını iddia etti. Kocasakal, "Anayasa değişikliği konusunda toplumsal ihtiyaç yoktu.
Siyasal iktidarın kendi siyasal önceliklerine göre şekillendi. Sürekli olarak iptal olunacağı bile bile anayasaya aykırı kanunlar yapılarak iptal olunca da ayağa kalkıp yargıya saldırıldı. Yargı milli iradenin karşısındaymış gibi gösterildi. Büyük hatalardan biri 12
Eylül anayasasının değiştirildiği yönündeki belirleme. Bu anayasa kesinlikle
12 Eylül anayasası değil. Bu anayasanın 3'de biri zaten değişmiştir. Yapılan değişiklikler 12 Eylül anayasasının gerisine gitmektir. Daha geriye gidildiğinde ben 12 Eylül anayasasını savunurum. Bu Meclis milli iradenin tamamını temsil etmiyor. Bu şekilde anayasa değişikliği yapılamaz.
Bu paket
ülke sağlığına zararlı. Bu paket kesinlikle hukuk devletine zararlı bir paket. Yapılanlara bizler üniversitedeki öğretim üyeleri ve hukukçular olarak hiçbir tepki göstermedik. Toplu bir açıklama yapıp tepkimizi ortaya koyabilirdik. Cübbeleri giyip meydanlara çıkabilirdik, tepkilerimizi gösterebilirdik."
CİHAN