Genelkurmay Başkanı
Org.neral
İlker Başbuğ'un
Andıç operasyonunun şüphelisi 1.
Ordu Komutanı
Orgeneral Hasan Iğsız'ı Kara
Kuvvetleri Komutanlığı'na getirerek de
Güner'in önünü açmayı
hedeflediği belirtildi. Başbuğ'un Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yıllar sonraki
terfi sistemini tamamen etkileyecek girişim için yoğun uğraş verdiği görüldü. Başbuğ'un,
YAŞ'ın üçüncü gününde Iğsız ve Güner ile çok gizli bir toplantı yaptığı, burada toplu
istifa kararı aldıkları ancak bu önerinin daha sonra bir araya gelinen Kuvvet Komutanları'nın bir kısmı tarafından riskli bulunarak sonuç vermeyeceği gerekçesiyle kabul görmediği öğrenildi. Bunun üzerine Başbuğ'un nazik kişiliği ile tanınan Orgeneral Atilla
Işık'a
emekli olması için
baskı kurduğu iddia edildi.
KARARGAH'TA ÇOK GİZLİ ZİRVE
YAŞ'ın üçüncü gününde kamuoyuna yansımayan kritik bir gelişme yaşandı. Genelkurmay Karargahı'nda Başbuğ, Iğsız ve Güner üçlüsü tarafından çok gizli bir zirve gerçekleştirildi. Hiçbir kuvvet komutanının alınmadığı zirvede YAŞ'ta
sivil kanadın istediklerini yapmaması halinde istifa restinin kullanılması gündeme geldi. Ancak komuta kademesinde yoklanan istifa nabzı riskli bulunarak sonuç vermeyeceği değerlendirildi. Bunun üzerine emeklilik dilekçesi baskısı devreye girdi.
IŞIK PAŞA'YA EMEKLİLİK BASKISI
"TSK'nın geleceği için birlikte hareket etmeliyiz, hükümet senin üzerinden oyun kuruyor" gibi argümanlar kullanılarak
Kara Kuvvetleri Komutanı olmasına kesin gözüyle bakılan Org. Atilla Işık'a baskı kuruldu. Kamuoyunda nazik, saygılı ve polemiklerden uzak kişiliğiyle bilinen Org. Atilla Işık'ın bu yönlerinden istifadeyle emeklilik dilekçesini vermesi sağlandı.
İSTİFA KABUL EDİLMEYEBİLİR
Ancak hukukçular
Hükümet kanadının emeklilik dilekçesini kabul etmeme hakkının bulunduğuna dikkat çekiyor. Orgeneral Işık'ın başarılı kariyerini değerlendiren Hükümet kanadının emeklilik dilekçesini kabul etmeyeceği değerlendiriliyor. Işık'ın
Kara Kuvvetleri Komutanı olması halinde Org. Başbuğ'un ileride kendisini sıkıntıya sokacak süreçlerden kurtulmak için, bütün
teamülleri v
e devlet geleneğini altüst etme pahasına uyguladığı planın sistemi altüst edebileceği öne sürülüyor.
BAŞBUĞ GÖREVDEN ALINABİLİR
Başbuğ'un kritik girişimlerine karşı Hükümetin ikinci bir seçeneği masaya koyduğu belirtiliyor. Andıç Operasyonu'nun 'şüphelisi' Iğsız'ın adı için ısrar eden ve sivil otoritenin yetkilerine 'teamül' adı altında hukuki hiçbir dayanağı olmayan bir argümanla müdahale etmeye kalkan Başbuğ'un istifa etmesi ya da görevden alınmasının gündemde olduğu aktarılıyor. Hükümetin bu çerçevede imzaları tamamlayıp
görevden alma kararnamesini Köşke sunmasının yeterli olduğu belirtiliyor. Buna göre,
Başbakan ve Bakanların imzalarını taşıyan iki kararnamenin hazırlandığı bildiriliyor. Kararnamelerin biri, 30 Ağustos'ta emekli olacak Başbuğ'un görevden alınmasını, diğeri ise Orgeneral Işık Koşaner'in Başbuğ'un yerine atanmasını içeriyor.
HEDEF HÜKÜMETİN KARARLILIĞINI KIRMAK
Görevini bitirmeye sayılı günler kalan
Genelkurmay Başkanı Başbuğ tarafından üst rütbeli subaylar üzerinde abluka kurulduğu, Kara Kuvvetleri Komutanı olması için önü sonuna kadar açık olan Işık'ın emeklilik dilekçesi vermesi için baskı altına alındığı süreçte, gözler yeni Genelkurmay Başkanı olacak olan Orgeneral Işık Koşaner'e çevrildi. Koşaner'in kendi çalışacağı ekibi korumak için insiyatif almaması ise dikkat çekiyor. Karşılıklı hamlelerin atıldığı süreçte konunun sistemli bir şekilde devlet krizine çevrilmesi ve Hükümetin, atamalar konusundaki kararlılığının kırılması hesaplanıyor.