Türk, "
Başbağlar katliamcılarını yakaladık,
Erzincan DGM'den gelen yazıyla tekrar serbest bıraktık." diye konuştu.
Bu şekilde birçok karara tanıklık ettiğini belirten Türk, "O zamanlar 21 yaşında bir
astsubaydım. Çok sağlıklı düşünemiyordum.
Ergenekon davasıyla yaşadığım her şeyi çok daha iyi anlamaya başladım." dedi.
Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyü'nde
PKK tarafından 5 Temmuz 1993'te 33 sivilin öldürüp köyün ateşe verildiği katliam günlerinde bölgede astsubaylık yapan Türk, "Başbağlar katliamının köyü basan 100'e yakın PKK'lı teröristin gerçekleştirdiğini söyledi. Olaylarla ilgili olarak 16 kişiyi gözaltına aldıklarını aktaran Türk, şöyle devam etti: "3 gün süresince Erzincan
Alay Komutanlığı'nda sorgulandılar. Sorgulama esnasında, yakalanan teröristlerin suçlarını
itiraf ettiklerini istihbaratçı arkadaşlarımızdan öğrendik. Karakolda
nöbetçi astsubay olduğum Pazar günü, Erzincan DGM'nin verdiği kararla suçlarını itiraf eden 16 kişinin serbest bırakılması kararı geldi. 16 kişi tek tek yanıma gelerek kimliklerini, kemerlerini ve
ayakkabı bağcıklarını aldı. Hatta 2 kişi de tokalaşmak istedi.
Bu teröristlerle tokalaşmayı gururuma yediremedim. Suçlarını itiraf eden bu teröristlerin neden serbest bırakıldığına bir türlü anlam verememiştim. Üstüne üstlük bu teröristlerin başlarına bir şey gelmesin diy
e devlet imkanlarıyla Erzincan terminaline götürdük. Ertesi gün 2 kişi hakkında yakalanma kararı çıktı. O zamanlar 21 yaşında bir astsubaydım. Çok sağlıklı düşünemiyordum. Ergenekon davasıyla yaşadığım her şeyi çok daha iyi anlamaya başladım. Bu yaşadığım olaylardan sadece bir tanesi."
28
Şubat kararlarından sonra 16 Haziran'da Türkiye'de en çok askerin disiplinsizlik nedeniyle ordudan
ihraç edildiğini ifade eden Türk, Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş görevindeyken 12 başarı belgesi sahibi olmasına rağmen görevinden uzaklaştırıldığını aktardı. Türk, 12
Eylül referandumunda '
evet' çıkması halinde ülkemizde yepyeni bir çağ yaşanacağını söyledi. Yaş mağduru
Sabri Türk, görevinden alındığı günleri şöyle anlatıyor: "Ordu'dan ihraç edildiğim dönemler hayatımın en kötü dönemleridir. Hem maddi hem de manevi zorluklar yaşadım. Aileme, yakın çevreme askeri disiplinsizliğimin eşimin başörtüsünden ve namaz kılmamdan kaynaklandığını anlatmakta zorlandım.
Bu durumuma en çok eşim üzüldü. Eşim başımı açsaydım sen bu zorluklara düşmezdin dedi. İhraç edilme kararımla hayatımda zor bir dönem başladı. Eşim hastalandı, hastaneye sağlık güvencemiz olmadığı için gidemediğimiz günler oldu. İş bulmak için çalmadığım kapı kalmadı. En kötüsü de severek çalıştığım bir işyerinden biraz çalıştıktan
iş yeri sahibi tarafından sen askeriyeden bir suçun vardır diye atılmışındır denilerek suçlanarak çıkarılmamdı. Bugünleri unutmam mümkün değil."
Orduya 1992-1998 yılları arasında yedi yıllık hizmeti olduğunu ifade eden Türk, "Yine çağrılsa yine dönerim. İhraç edilmemin
faturasını Peygamber ocağı olarak bildiğim askeriye kesmiyorum.
Askeriyede devletin diğer kurumları gibi kurumdur. Çalışanların acziyetini devlete fatura etmenin kimseye kazandıracağı bir şey yoktur. Ancak mağduriyetimizin giderilmesini, iade-i itibar istiyoruz." dedi.
ALAY KOMUTANIM HAKKINI HELAL ET DİYEREK İHRACIMI BİLDİRDİ
12 Eylül'de referandumda evet çıkmasının ülkeye çok önemli kazanımlar katacağını kaydeden Türk, "
Askeriyeden askeri disiplinsizlik adı altında, suçunu dahi öğrenemeden namuslu ve haysiyetli
yaşam sürdüren bir sürü vatan evladı ihraç edildi. Bu arkadaşlarımızın söyleyeceği çok şey var. Türkiye'nin evet kararıyla 13 Eylül'de herkes suskunluğunu bozacaktır." diye konuştu.
Bursa'nın
İnegöl ilçesinde kendine ait
mobilya firması bulunan
YAŞ mağduru Sabri Türk, "Disiplinsiz bir asker olsaydım Alay Komutanım bana 'hakkını
helal et, sen başarılı bir astsubaysın ama yukarıdan çok
baskı var' diyerek, ihraç kararımı bildirir miydi?" ifadelerini kullandı.