İşte Aziz Üstel'in yazısının o bölümü:
Sanat adına yaptığı tek doğru düzgün iş, o da
Ankara’da Konservatuar öğrencisiyken, Küheylan adlı oyundaki olağanüstü başarısı... Onun dışında kırk yıllık bi süreyi, onun bunun belden aşağısına dil uzatarak, canlı yayında don pantolon indirerek ve eş cinsel taklitleriyle geçiştirmiş... Kendi tercihi... kimse bir şey diyemez... Ben sanatçıyım falan diye ortaya çıkıp gerçek sanatçılarla bir tutulmayı istemediği sürece. Ama çuvalla para ödenip
Türkiye’ye getirilen,
Hilton otellerinin varisi olmanın dışında hiçbir özelliği olmayan,
Paris adlı hatun geç geldi diye
Ergenekon gibi bu ülkenin, gerçekten çok önemli bir sorunuyla dalga geçmeye kalkıştın mı ve de bunu üç beş şapşalı güldürmek adına yaptın mı, adama ‘höst!’ derler. İşte Mehmet Ali’nin bu zırvalarını söyleme hakkını da savunmam.
Çünkü Ergenekon benim halkıma yönelmiş bir çetedir, demokrasiye atılmaya hazırlanan yumrukların sahibidir de ondan!!