- Yakalanan DHKP-C’lilerden biri Sabancı suikastının faillerini saklayan kişi
- Avukat Yüksel’in adı bir kaç isimle birlikte DHKP-C liderliği için geçiyordu.
- Sabancı suikastının tetikçilerinden Mustafa Duyar itiraf etmişti.
Örgütün eski lideri Dursun Karataş’ın avukatlığını da yapan Yüksel’in Fehriye Erdal ve Mustafa Duyar’a yardım ve yataklık yaptığı iddia edildi.
Adalet Bakanlığı bombacısı Hasan Biber ve Mehmet Yayla ile birlikte Sakız Adası yakınlarında şişme botta yakalanan üçüncü kişi Ahmet Düzgün Yüksel’in DHKP-C’nin eski lideri Dursun Karataş’ın avukatı olduğu ortaya çıktı. Bugün Gazetesi'nin haberine göre, Yüksel’in adı Sabancı suikastı olayında da geçti. Suikastın tetikçileri DHKP-C militanları Fehriye Erdal ve Mustafa Duyar’a yardım ve yataklık yapan ismin Yüksel olduğu ileri sürüldü.
DUYAR AÇIKLAMIŞTI
Yüksel’in Sabancı suikastının 2 sanığını cinayetten sonra evinde saklayarak pasaport temin ettiği de öne sürüldü. Sabancı suikastının tetikçilerinden biri olan Mustafa Duyar, teslim olduktan sonra polise verdiği ifadede, arandıkları dönemde Fehriye Erdal ve kendisini avukat Yüksel’in sakladığını ve yurtdışına kaçarken, kullandıkları sahte pasaport ve kimlikleri de yine ondan aldıklarını açıklamıştı.
Cezaevindeki DHKP-C’lilerle dışarıdaki militanlar arasında bilgi akışını da sağladığı öne sürülen Yüksel hakkında, Duyar’ın bu ifadesi üzerine gıyabi tutuklama kararı çıkarılmıştı. Yurtdışına kaçan Yüksel’in yakalanabilmesi için, kırmızı bülten çıkarılması istenmişti. Bunun üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü Interpol Daire Başkanlığı, merkezi Fransa’nın Lyon kentinde bulunan Interpol Genel Sekreterliği’ne başvurmuştu.
ÖRGÜT ÜYELİĞİNDEN TUTUKLANDI
Düzgün, ilk olarak Haziran 1998’de Dortmund’da gözaltına alınmış ancak serbest bırakılmıştı. O dönemde idam cezasının varlığı Türkiye’ye iade edilmesinde engel olarak görülüyordu. Yüksel, son olarak 27 Kasım 2006’da Köln Anadolu Halk Kültürevi çıkışında sivil polisler tarafından gözaltına alındı. Daha sonra tutuklanan Yüksel, Alman Federal Savcılığı’nın açıklamasına göre 2003 senesinden beri aranıyordu.
Stammheim Hapishanesi’nde Mustafa Atalay, Devrim Güler, Hasan Subaşı ve İlhan Demirtaş’la birlikte yargılanan Yüksel, 17 Mart 2008’de Stuttgart Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde yargılanmaya başladı. Savcılık iddianamesinde, tüm sanıkların DHKP-C örgütüne üye olmak, Türkiye devletini yıkmak ve komünist bir düzen kurmak isteyen bir örgütü desteklemek ve Türkiye’deki eylemlerin gerçekleşmesini sağlamak suçlarından yargılanmalarını talep etti. Yüksel bu davada 5 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
LİDERLİK İÇİN ADI GEÇİYORDU
Ahmet Düzgün Yüksel’in ismi en son olarak “Dayı” lakaplı DHKP-C’nin başı Dursun Karataş’ın 2008’de kanserden tedavi gördüğü Hollanda’da ölüm haberinin gelmesinden sonra gündeme geldi. O dönemde terör örgütünün liderliğine kimin geleceği tartışılmaya başladı. Ve avukat Yüksel’in adı, Aslan Tayfun Özkök, Zerrin Sarı, Faruk Ereren ve Remzi Uçucu ile birlikte DHKP-C liderliğinde geçiyordu
POLİSİ ŞEHİT EDEN TERÖRİSTİ SAVUNDU
Avukat Ahmet Düzgün Yüksel, 9 Haziran 1995 tarihinde DYP Şişli İlçe Binası önünde nöbet tutan Rüştü Erdem (23) isimli polis memurunu öldürdükten sonra girdiği çatışmada öldürülen DHKP-C militanı Sibel Yalçın’ın (18) da avukatlığını yapmıştı. Yalçın’ın ailesine dönemin İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı CHP’li Algan Hacaloğlu tarafından başsağlığı dilenmesi tepkilere neden olmuştu. Sibel Yalçın’ın kaldığı evi polise bildirdiği iddia edilen bakkal Hasan Levent sonraki günlerde 3 örgüt üyesi tarafından dükkânında öldürülmüştü.