Yakalanışıyla ilgili efsane ve gerçekler

Ergenekon soruşturması başladığından beri gözaltına alınan isimlerle ilgili belli çevrelerce kahramanlık hikâyeleri servis ediliyor.

Yakalanışıyla ilgili efsane ve gerçekler

Örneğin, hemen her operasyonda gözaltına alınan askerlerden biri ile ilgili "Öcalan'ı Türkiye'ye getiren ekipten" başlığı ile haber yapılır. Zannedersiniz ki Öcalan'ı bir ekip değil de bir tabur getirmiş. Bir efsane gibi anlatılan olayların perde arkasında ise çok daha farklı gerçekler yatıyor. Abdullah Öcalan'ın adı üzerinden spekülasyon yapılan ilk isim Temmuz 2008'de tutuklanan emekli Albay Hasan Atilla Uğur oldu. Uğur'un Öcalan'ı Türkiye'ye getiren ekipten olduğu iddia edildi. Ancak Hasan Atilla Uğur'un diğer görevleri ile ilgili bilgilere ise değinilmiyor. Abdullah Öcalan, 11 Temmuz 2008'de avukatlarıyla yaptığı görüşmede 2002 yılından önce Ergenekoncularla defalarca görüştüğünü açıkladı. Öcalan'ın "Buraya gelenlerden biri de tutuklanmış." sözleri ile işaret ettiği kişi Hasan Atilla Uğur'du. Ekim 2008'de Öcalan'ın avukatları şu açıklamada bulundu: "Atilla Uğur, Emre Taner ayrı ayrı İmralı'da ilk dönemde benimle görüşmüşlerdi." Uğur, 2002 yılına kadar İmralı Adası'ndan sorumlu komutanlardan biriydi. Hasan Atilla Uğur'un Öcalan ile yolu ilk kez kesişmiyordu. Öcalan'ın Şam'da yaşadığı dönemde Hasan Atilla Uğur da askerî ataşe olarak Şam'da görev yapıyordu. Uzun yıllar Öcalan'ın en yakınındaki isimlerden biri olan M.Şerif Şener, Öcalan ile Şam'daki askerî ataşenin görüştüklerini belirtiyor. Öcalan ise bu görüşmeyi, asansörde tesadüfen gerçekleşmiş bir karşılaşma olarak yorumluyor. Ateşkesin arabulucusu Göktaş mıydı? Abdullah Öcalan'ın ismi üzerinden speküle edilen bir diğer isim ise emekli Albay Mustafa Levent Göktaş oldu. Ergenekon soruşturması kapsamında Göktaş ile ilgili de Öcalan'ı getiren ekipte yer aldığı yönünde haberler yapıldı. Göktaş'ın Öcalan'ı getiren ekipte yer alıp almadığını bilemiyoruz, ancak Göktaş'a ilişkin başka ilginç iddialar var. PKK terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan, 1999 yılında tutuklu bulunduğu İmralı'da yargılanırken mahkemeye bir tutanak sundu. 2 Haziran 1999'da Star Gazetesi, bu tutanaklara dayanarak, Öcalan'ın bir aracıyla ateşkes için ilişkiye girdiğini iddia etti. Hürriyet, 3 Haziran 1999'da "Kim bu esrarengiz aracı?" sorusunu ortaya attı. 4 Haziran 1999'da Enis Berberoğlu "İstihbarat oyunu Apo'yu kandırdı" başlığı ile yayınladığı makalesinde, askerlerin Öcalan ile yakın temasta bulunduğunu, ama bunun tuzak olduğunu ileri sürdü. Öcalan, yakalandıktan sonra DGM savcılarına verdiği ifadelerde şunları söylüyordu: "Ateşkes önerisi bize Avrupa temsilcimiz Kâni Yılmaz ve Şahin kod adlı Ferhat Abdi isimli arkadaş tarafından getirildi. Abdi Şahin isimli arkadaşımıza da Selim Okçuoğlu isimli ve avukatlık yapan, HADEP'te de faaliyet gösteren kişi getirmiş. Bu belge sanırım şimdi Avrupa arşivimizdedir. Aynı konuda, cezaevleri temsilcimiz Sabri Ok'la bir görüşme yapılmış. Sabri Ok, kendisi ile de görüşüldüğünü ve aynı önerilerin kendisine de yapıldığını söyledi. Yine sanırım Genelkurmay'ın Toplumsal İlişkiler Başkanlığı'nda çalışan bir albay, Brüksel'deki temsilciliğimize kadar gelmiş ve aynı önerileri getirmiş. Ben önerilerin ciddiyetine inandım." Söz konusu askerî yetkilinin Levent Göktaş olduğu iddia ediliyor. Şemdin Sakık, PKK'dan kaçtı Öcalan'ın ismi üzerinden yapılan son spekülasyon ise Balyoz operasyonunda gözaltına alınan emekli Korgeneral Engin Alan'la ilgiliydi. Öcalan'ı Türkiye'ye getiren operasyonu Engin Alan'ın yönettiği iddia edildi. Eğer Öcalan'ı Türkiye'ye getiren operasyonu Engin Alan yönettiyse o zaman şu sorulara da muhtemelen cevap verebilecektir: Kenya'dan 16 Şubat 1999 günü sabaha karşı İstanbul Atatürk Havalimanı'na getirildi. Öcalan'ı getiren uçak yakıt ikmali yaptıktan sonra Bandırma'daki üsse geçti. İki gün sonra ise İmralı adasına gönderildi. Öcalan, bu iki gün nerede tutuldu? Hangi birimde sorgulandı? Bu sorguya neden savcılık makamları veya Emniyet ve MİT dahil edilmedi? Emniyet ve MİT'in talepleri neden reddedildi? Öcalan'ın bu 2 gün boyunca tutulduğu yer, geçtiğimiz aylarda arama yapılan Ankara'daki Seferberlik Bölge Başkanlığı mıydı? Ayrıca Öcalan'ın Türkiye'ye getirilmesinin bir operasyon değil de teslimat olduğunu dönemin Başbakanı Bülent Ecevit bizzat açıklamıştı. Ecevit, "ABD'nin, Öcalan'ı niçin verdiğini anlayabilmiş değilim." demişti. ZAMAN
<< Önceki Haber Yakalanışıyla ilgili efsane ve gerçekler Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER