Muş'un Bulanık ilçesinde yüzü kapalı bir grup PKK yandaşının taş, havai fişek ve molotoflarla saldırıp özel dershaneyi yakması nedeniyle Muş Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunuldu. Lale Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu üyelerinin Muş Adliye Sarayı önünde yapmak istediği basın açıklaması nedeniyle Muş İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürü Hakan Yılmaz ile kurum Avukatı Muhammed Enes Yılmaz arasında tartışma yaşandı. Basın açıklamasını engellemeye çalışan güvenlik şube müdürü, daha sonra Cumhuriyet Savcılığından bilgi almaya gitti.

Bulanık'ta yakılan dershanede güvenlik güçlerinin ihmali ve görevlerini kötüye kullanması nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğunu belirten Lale Eğitim Kurumları adına Fatih Ceyhan, basın açıklamasını okudu. Dershaneye yapılan saldırının bölge halkının umutlarına vurulan bir darbe olduğunu belirten Ceyhan, şunları söyledi: "Lale Eğitim Kurumları bünyesinde hizmet veren Muş ili Bulanık ilçesi FEM Dershanesi'ne 23.08.2014 tarihi ve saat 20.10 sularında yüzleri puşi ile sarılı bir grup tarafından molotof kokteyli ile saldırı düzenlenmiştir. Bu saldırı nedeni ile FEM Dershanesi'nin giriş katı büyük hasar görmüş ve kurumda bulunan 3 öğretmen, 2 öğrenci ve 1 personel yanarak ölmekten son anda kurtarılmış, 1 öğretmen ise olay nedeni ile zehirlendiği için hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınmıştır. Her şeyden evvel bilinmelidir ki, bu saldırı sadece FEM Dershanesi'ne değil Bulanık halkına, Bulanık'ın gençliğine ve geleceğine, kadınına, erkeğine, Muş iline, Muş halkına, bölge halkına, bölgenin gençliğine, geleceğine ve gerçek barış elçilerine yapılan bir saldırıdır. Ve yine bilinmelidir ki, büyük alim Üstad Beddiüzzaman'ın tespit ettiği fakirlik, cehalet ve iftirak hastalıklarının tedavisi için somut projeler üreten bu eğitim yuvalarına yapılan saldırı, bölgenin makus talihini yenmek adına yollara düşmüş eğitim gönüllülerinin ve bu eğitime muhtaç bölge halkının umutlarına vurulan bir darbe olmuştur."

Kuruma bağlı olarak faaliyet gösteren Bulanık FEM Dershanesi'nin ilçe eğimine büyük katkılar sunduğunu belirten Ceyhan, ilçede yüzlerce öğrencinin üniversite okumasına vesile olduğunu söyledi. Sadece geçen sene yurdun farklı illerinde üniversite okuma imkanına sahip olan öğrenci sayısının 170 civarında olduğunu ifade eden Ceyhan, "Dershane öğrencilerinin üniversite sınavlarında gösterdikleri başarılar ve kazandıkları bölümler dikkatte alındığında ise dershanenin eğitime yapmış olduğu katkının ne denli büyük olduğu izahtan varestedir. Eğitim imkanları artırıldığında ve iyi rehberlik yapıldığında Bulanıklı ve Muşlu gençlerimizin ve bütün bölge gençliğinin nasıl başarılı oldukları da herkesin malumudur. Hırsızlık ve yolsuzlukla değil, helal kazancıyla fedakarlık yaparak bu kurumlara destek olan Anadolu'nun babayiğitleri bilmelidir ki ihya ve inşa ettiğiniz bu kurumlar sizi hiçbir zaman mahcup etmemiştir, etmeyecektir." dedi.

Son dönemlerde Başbakan'ın nefret söyleminin halkı Hizmet Hareketi'ne karşı kışkırttığını kaydeden Ceylan, "Doğu Anadolu Bölgesi'nde kuruma ait dershanelere yönelik saldırıların asıl nedenini oluşturduğu kanaatı hasıl olmuştur. Zira son dönemlerde halkın dershanelere çocuklarını göndermemesi yönünde açık bir baskı oluşturulmuştur. Başbakan'ın bu ayrıştırıcı, baskıcı ve yasaklayıcı politikası gerek yazılı gerekse görsel yayın organları tarafından devamlı surette yayınlanmaktadır. Kamuoyunca bilinmelidir ki 23.08.2014 tarihinde dershaneye yönelik saldırılar gerçekleştirilirken İlçe Emniyet Müdürlüğüne defalarca bilgi verildiği ve yardım istendiği halde, kuruma yönelik saldırıya emniyet müdürlüğü tarafından müdahalede bulunulmamıştır. Ne acıdır ki bu, İlçe Emniyet Müdürlüğünün dershaneye yönelik saldırıyı engellememesi yönünde 'bir yerlerden emir almış olabilir mi?' sorusunu akıllara getirmektedir. Bu soruya evet cevabı verilmesi durumunda, Başbakan'ın nefret söyleminin hesabı verilemeyecek olaylara sebebiyet verebileceği de unutulmamalıdır.

Diğer taraftan internet sitelerindeki haberlere göre, KCK yöneticisi Cemil Bayık, Vatan gazetesi yazarı Ruşen Çakır ile yaptığı röportajda 'AKP'nin cemaate karşı yapmış olduğu operasyonu başarılı bulduğunu' söylemiştir. Malum olduğu üzere AKP hükümeti tarafından Hizmet Hareketi'ne karşı son dönemlerde hukuka aykırı faaliyetler yürütülmektedir. Bu faaliyetlerin KCK yöneticisi tarafından başarılı bulunmasını kamuoyunun takdirine sunuyoruz. Başbakan'ın ayrıştırıcı, hedef gösterici bu söylemlerinin kanlı terör örgütü mensuplarından karşılık bulması, adeta Başbakan'ın söylemlerinin terör örgütünce emir telaki edilip eyleme dönüştürülmesi izlenimini vermektedir. Bu izlenim dahi tarihi şan ve şerefle dolu Anadolu medeniyetine yakışmamaktadır. Her fırsatta 76 milyonu kucaklama iddiasını ile getirenlerin, bu iddialara ne kadar samimi(!) oldukları da ortadadır." ifadelerine yer verdi.

Esasen çözüm sürecinin en önemli mimarlarının eğitim gönüllüleri olduğunu vurgulayan Ceyhan, şunları ifade etti: "Çözüm süreci adına yaşanan tablodan son derece kaygılıyız. Nitekim bölgede çözüm süreci ile telif edilemeyecek olaylar zinciri yaşanmaktadır. Dershaneler yakılmakta, askerler şehit edilmekte, şantiyeler basılmakta, insanlar kaçırılmakta, vergi adı altında binlerce esnaf ve köylüden haraçlar toplanmaktadır. Âdeta bölgede terör örgütünce fiili bir egemenlik sahası oluşturulmaktadır. Siyasilerin veya idarecilerin kanunsuz, hukuksuz emirlerini yerine getirenlerin de, hukuk karşısında bir gün elbet hesap vereceği ve kanunsuz emrin yerine getirilmesini suçu ortadan kaldırmayacağı gerçeğini hatırlatmakta fayda görüyoruz. Herkesçe bilinmelidir ki ne AKP, ne de diğer mihraklarca hizmet hareketine karşı yapılan operasyonlar ya da saldırılar, imanlı gönülleri inandığı davadan vazgeçiremeyecek, bu olaylar nedeniyle hukukun gereği olan en sert karşılık verilecek ve bu olayın sorumlularının hesap vermesi için sonuna kadar mücadele edilecektir. Bu olayı gerçekleştirenlerin,- bu olaylara seyirci kalan güvenlik güçlerinin veya bu yönde emir/talimat verenlerin peşini asla bırakmayacağız.

Son söz olarak; müessif eylemlerin bir daha olmamasını temenni ediyor, tüm sivil toplum örgütlerini, vicdanlı ve onurlu insanları bu talihsiz olaylar karşısında tek yürek olarak dik duruş göstermeye davet ediyoruz. Bir daha böyle bir talihsiz olayın gerçekleşmemesi adına güvenlik güçlerimizin bu gibi eylemler karşısında daha dikkatli olacağına, bundan sonra gereken hassasiyeti göstereceğine inancımızı dile getiriyor, kamuoyunu saygıyla bilgilendiriyoruz."

Yapılan suç duyurusu ile ilgili gazetecilere açıklama yapan Lale Eğitim Kurumları Avukatı Muhammed Enes Yılmaz ise "Bilindiği üzere 23.08. 2014 tarihinde müvekkilimiz Lale Eğitim Kurumuna bağlı Bulanık FEM Dershanesi'ne yönelik bir saldırı gerçekleştirilmiştir. Bu saldırı yaklaşık olarak 40 dakika boyunca devam etmiştir. 40 dakika güvenliklerince kolluk kuvvetlerince olaya müdahale edilmemiştir. TCK 257'ye göre kolluk kuvvetlerinin ihmali ve görevi kötüye kullanma söz konusudur. Biz buna yönelik dilekçemizi hazırladık ve suç duyurusunda bulunacağız. Basın açıklamasında belirtildiği üzere Başbakan'ın son dönemlerdeki ayıştırıcı, baskıcı ve hedef gösterici beyanlar nedeniyle suç duyurusunda bulunacağız. Bugün nöbetçi savcı olmadığı için öğle saatlerinden sonra dilekçemizi içeriye vereceğiz." açıklamasını yaptı.

CİHAN