Yakup Saygılı'dan flaş mektup

Eski Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı, Rıza Sarraf ile Zafer Çağlayan arasındaki excel tabloları ile hesaplandığını ve rüşvetin sistemli olduğunu söyledi.

Yakup Saygılı'dan flaş mektup

17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını yürütürken önce görevden alınan daha sonra da 1 Eylül’de darbe suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilen eski Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına savcı Ekrem Aydıner tarafından verilen takipsizlik kararını T24’e gönderdiği mektupta değerlendirdi.

Eski Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı, Rıza Sarraf ile Zafer Çağlayan arasındaki excel tabloları ile hesaplandığını ve rüşvetin sistemli olduğunu söyledi.

34 MİLYON EURO RÜŞVET

Yakup Saygılı mektubunda şu ifadelere yer verdi:

Rıza Sarraf’ın, legal faaliyetlerinin haricinde İran’ın parasını döndürmek ve altın ihracatı için kullandığı Royal Denizcilik ve Safir Altın isimli firmalarının banka hesaplarına aktarılan paraların binde 4-5’i (%0,4-%0,5) arasında komisyonun Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a rüşvet olarak verildiği,

29.03.2012 tarihine kadar Zafer Çağlayan’a (bunun içinde o zamana kadar Süleyman Aslan için verilen rüşvetlerin de dahil) yaklaşık 34.000.000,00 (Otuz Dört Milyon) Euro civarında rüşvet verildiği,

Bu kadar rüşvetin verilmemesi durumunda şüphelilerin icra ettikleri sisteme müsaade edilmeyeceğini, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan kastedilerek, rüşvet vermeden bu işlemlerin yapılamayacağını, hatta rakipleri Taha Ahmet Alacacı’nın kendileri gibi böyle güçlü bir ilişkilerinin olmaması sebebiyle aynı sistemi yapamadığını söyledikleri anlaşılmıştır.

Eski Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarına verilen takipsizlik kararında, suç örgütünün aslında suç örgütü olmadığını iddia edebilmek için çaresizlik içinde 10 yıl önce yürürlükten kaldırılan bir kanuna atıfta bulunmak zorunda kalındığını söyledi.

"SAVCI 10 YIL ÖNCE YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN KANUNA ATIFTA BULUNMAK ZORUNDA KALDI"

Saygılı, takipsizliğe itiraz gerekçelerini sıraladığı mektupta şu muhalefetleri düştü: Savcı kararında; Sarraf grubunun bir suç örgütü olmadığını, suç örgütünden bahsedilebilmesi için örgütün 4422 sayılı çıkar amaçlı suç örgütleriyle mücadele kanununda bahsedilen  baskı, cebir ve şiddet unsurlarını da kullanması gerektiğinden bahsetmiştir.

İTİRAZ: Savcının Sarraf grubunu suç örgütü iddiasından temizlemek için atıfta bulunduğu 4422 sayılı yasa 31/03/2005 tarih ve 25772 Mük. S.R. de yayımlanan 23/03/2005 tarih ve 5320 sayılı kanunun 18. maddesi ile 1 Haziran 2005 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılmıştır.

Bu kanun yerine örgüt suçu 2004 yılında düzenlenen yeni Türk Ceza Kanununda detaylı olarak anlatılmış, örgüt suçundan bahsedilebilmesi için cebir ve şiddet unsurları bir şart olarak sayılmamıştır.

Savcı polis fezlekesinde lideri, yöneticileri, üyeleri, talimatlarla yürütülen işleyiş yapısı, sistematiği, araçları, yöntemleri, işledikleri suçları eksiksiz ve kusursuz olarak anlatılan suç örgütünün aslında örgüt olmadığını iddia edebilmek için çaresizlik içinde 10 yıl önce yürürlükten kaldırılan bir kanuna atıfta bulunmak zorunda kalmıştır.”

Saygılı “Savcı Ekrem AYDINER, bu dosyanın şüphelilerinden 14 kişiyi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk ederken “ bu dosyadan kim tutuklanırsa tutuklansın, midem bulandı vallaha” ifadesini kullanmıştır.


<< Önceki Haber Yakup Saygılı'dan flaş mektup Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER