Tahliye kararı gereği
akşam saatlerinde
Silivri Cezaevi'nden çıkan Küçük,
Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne bağlı bir
ekip tarafından alınarak Haseki Eğitim ve
Araştırma Hastanesi'ne getirildi. Burada sağlık kontrolünden geçirilen Küçük, daha sonra
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirildi.
Küçük hakkında, yazdığı bir yazı nedeniyle
arama kararı bulunduğu, bu nedenle
emniyete getirildiği öğrenildi. Küçük'ün, işlemlerin tamamlanmasının ardından serbest kalacağı öğrenildi.
AYDIN: HUKUK HAKİM OLMUŞTUR
''
Ergenekon'' soruşturması kapsamında
tutuklu iken
tahliye edilen Prof. Dr.
Yalçın Küçük ve
Bağımsız Cumhuriyet Partisi (BCP) Genel Başkan Yardımcısı Engin Aydın, cezaevinden çıktı.
Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde tutuklu bulunan Prof. Dr. Yalçın Küçük ve Engin Aydın, avukatlarının tutukluluğa
itirazları üzerine mahkemece verilen tahliye kararının ardından cezeevinden salıverildi.
Yerleşkeden polislerce bir otomobile bindirilerek çıkartılan ve
araç içerisinden basın mensuplarına el sallayan Küçük'un hakkındaki başka davalar dolayısıyla Emniyet Müdürlüğüne götürüldüğü belirtildi.
Engin Aydın cezaevi çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, ''hukukun üstünlüğüne her zaman inandığını ve
siyaseti insanlığın en soylu uğraşı kabul ettiğini'' söyledi.
Hep bu soylu uğraş çerçevesinde bulunduğu siyasi partide Cumhuriyetin bekası için uğraştığını anlatan Aydın, şunları kaydetti:
''Bu uğraş; yaşamamın tek süsü, inancım oldu. Bu uğraşı; elbette ki bu ülkeye kendini adayan insanlar gibi sürdürmeye devam edeceğim. Hukuk hakim olmuştur, dilerim hakim olsun ve olacaktır da. Biz bu Cumhuriyeti kolay kazanmadık. Bu yolda mücadelemizi, istiklali tam anlamıyla sürdürmeye devam edeceğiz. Dilerim bütün
siyasi partiler Türkiye'nin bekası için bu ideali sürdürmeye devam etsinler.
Partizanlıklar, demokrasimize çok şeyler çektirdi. Bunlara bir son verilsin ve bu millet el ele güzel günlere doğru yürüyebilsin''
''Ergenekon
terör örgütüne üye olmakla'' suçlandığını belirten Aydın, ''siyasi mücadelede ve
bürokrasi yaşamında meşruiyet dışı hiçbir eyleminin olmadığını'' dile getirdi
Aydın, ''meşruiyet çerçevesinde siyaset yapmaya gayret ettiğini ve bu gayreti sürdüreceğini'' anlattı.
Gazetecilerin, ''kendisine yöneltilen soruların neler olduğu?'' yönündeki sorusuna Aydın, soruları ayrıntılı bir şekilde anlatmaya gerek olmadığını belirterek, ''Sanıyorum hakim unsur, herhalde
İlhan Selçuk ile olan dostluğum, Şener Paşa'ya duyduğum saygı ve birlikteliğim'' dedi.
Engin Aydın, 18 yaşında
CHP Gençlik Kolları'nda siyasete atıldığını ifade ederek, ''Bir tek şeyi hazmedemiyorum. En sonunda
kelepçe de takıldı kolumuza'' diye konuştu.
YALÇIN KÜÇÜK'ÜN AVUKATI
Prof. Dr. Yalçın Küçük'ün avukatı Hasan Fehmi Demir de müvekkili Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinden ayrılmadan önce gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Küçük'ün bugün itiraz üzerine tahliye edildiğini anımsatan Demir, ancak 1994 ve 1995 yıllarından kaldığı söylenen davalarla ilgili düşüm yapılmadığı için yeniden gözaltına alınacağının söylendiğini ifade etti.
Demir, Küçük'ün gazetecilere iletilmesini istediği bir cümleyi söylemek istediğini belirterek, ''Bu cumhuriyet savaşıdır. İçeride veya dışarıda bir şey fark etmez. Bu savaşa devam edeceğim'' dediğini aktardı.
Söz konusu yıllardan kalan davaların bugün devam etmesinin mümkün olmadığını ifade eden Demir, bahsedilen davaların basın davaları olduğunu ve zaman aşımına uğradıklarını anlattı.
Demir, ''Esasında bir hukuk devletinde böyle bir uygulamanın yapılmaması gerekir. Şahsi fikrim odur ki Yalçın Küçük'ün özgürlüğü bir müddet daha sınırlandırılmıştır. Ancak bu gece mahkemeye müracaatımızı diğer avukatlar aracılığıyla yaptık. Gözaltına alınma sebebi eğer bize verdikleri numaralardan ibaretse, bu akşam serbest kalacağını düşünüyoruz'' dedi.