Alpay, bürosunda yaptığı basın toplantısında,
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere
nöbetçi Elazığ Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusu dilekçesi verdiğini,
Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya'nın 13
Eylül'de basın mensuplarına
Anayasa değişiklik paketi için yapılan
referandumla ilgili açıklamalarda bulunduğunu hatırlattı.
Söz konusu açıklamada Yalçınkaya'nın ''Yargıçlar olarak hukuk devletini ve yargıçların bağımsızlığını Anayasa değişse dahi, yazalar değişse dahi korumak azmindeyiz. Çünkü yargı organı
halkın temsilcisidir. Halkımız müsterih olsun. Biz hukuk devletini gerçekleştireceğiz. Bunu engellemek mümkün değildir'' dediğini söyleyen Alpay, bu açıklamanın referanduma sunulan ve halkın yüzde 58'inin '
evet' dediği halk
oylamasından sonra yapıldığını kaydetti.
Yapılan açıklamanın sadece referanduma ait bir görüş olmadığını kaydeden Alpay, ''Bu halkın oylamasına sunulmuş ve halkın yüzde 58'inin çoğunluğu ile kabul edilmiş Anayasa'yı tanımamak, hükümsüz kılmak, yok saymaktır. Bu halkın oyu ile kabul edilmiş Anayasa'ya açık bir başkaldırıştır'' dedi.
Yalçınkaya'nın yaptığı açıklamanın basit bir değerlendirme ve oylama sonucu ile ilgili bir yorum değil, açık bir siyasi duruş ve muhalefet olduğunu öne süren Alpay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''
Abdurrahman Yalçınkaya'nın 'Anayasa değişse, yasalar değişse dahi korumak azmindeyiz' diyerek korumaya azmettiği şey değişiklik yapılan
12 Eylül 1980 askeri darbesi ürünü olan halkın içinde olmadığı askeri ve
sivil vesayet yapımı 1982 Anayasası'dır. Buna karşılık 'Anayasa değişse dahi, yasalar değişse dahi' diyerek karşı çıktığı, direnmeye karar verdiği, yok saydığı halkın oyu ile kabul edilmiş, halkın yaptığı 2010 Anayasa değişikliğidir.''
Şuay Alpay, söz konusu gerekçelerden dolayı,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Abdurrahman Yalçınkaya hakkında gerekli incelemenin yapılarak, görevi kötüye kullanma suçundan yargılanmasını talep ettiğini sözlerine ekledi.