Rusya Gürcistan ile giriştiği savaşla, bütün dünyaya çok önemli mesajlar verdi.
Kosova sürecinde "Kosova’ya
bağımsızlık verirseniz
Güney Osetya ve
Abhazya’yı kaşırım" tehdidi savuran Rusya, bu tehdidinin boş olmadığını ortaya koydu.
Turuncu devrimlerin ilkinin yaşandığı Gürcistan’ı uzun süredir Batı’nın
Truva atı olarak gören ve çevresinde oluşturulan tampon bölgenin parçası olarak algılayan Rusya, petrol fiyatları sayesinde toparladığı ekonomisi ve tamamladığı üst dönüşüm ile Batı’ya
cevap vermeye başladı. Putin’in Devlet Başkanlığı koltuğundan inip Başbakanlığa geçmesi,
Medvedev’in de Putin ile uyumlu bir Devlet Başkanı olarak göreve başlaması, Rusya’nın hamleleri için uygun iklimi oluşturdu. Rusya, petrol fiyatlarının uzun süredir yüksek seyretmesinden elde ettiği büyük gelirle ekonomisini de toparladı ve bu alanda Batılı
ülkelere olan borçlarını ödedi. Bu durum da, Rusya’nın atacağı adımların önündeki önemli bir engelin kalkması olarak değerlendirildi.
Yeni dünya düzeni tehlikede
Rusya’nın Kosova’nın bağımsızlığı sürecinde savurduğu tehdidi hayata geçirmesi, uluslar arası düzlemde yeni dünya düzenini tehdit edebilecek gelişmelerin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.
120 doların altını gören dünya petrol fiyatlarının, savaş sebebiyle hiç tahmin edilmeyen yerlere çıkabileceğinden endişe ediliyor.
Türkiye’de
Bakü-Tiflis-
Ceyhan hattında meydana gelen patlamanın bile dünya fiyatlarına etkisinin olduğuna dikkat çeken uzmanlar, "enerjinin en güvenilir hattı" olarak düşünülen Gürcistan’daki savaşın kalıcı travmalar yaratabileceği kaygısında. Gürcistan,
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra oluşturulan Doğu-Batı
Enerji Koridoru projesinin odak noktasındaki ülkelerden birisiydi. Soros
destekli turuncu devrimle bu projeye koşulsuz destek vermeye başlayan Gürcistan’ın bölgede istikrarlı yapısı ile güvenilir bir
transit ülke olacağı düşünülüyordu.
Rusya’nın Güney Osetya’yı gerekçe göstererek Gürcistan’ı bombalamaya başlaması, Gürcistan’ın önümüzdeki yıl NATO’ya girmesinden önce
Kremlin’in bölgedeki planlarını hayata geçirme çabasının ürünü olarak değerlendirildi. Rusya’nın Gürcistan’daki enerji altyapısını çökerterek ABD’nin enerji düzenini de tehdit edeceği yorumları yapılıyor. Gürcistan’ın petrol ve doğalgaz
boru hatlarına ilişkin altyapısı tahrip olur ve zihinlerde bu güzergahın artık güvenli bir güzergah olmadığı düşüncesi yerleşirse, dünya enerji piyasalarını uzun süre sarsacak bir konjonktür başlayabilir.
Bu kış soğuk geçebilir
Türkiye, özellikle doğalgazın kesilmesi ile kışın kötü rüyalar görebilir. Geçen yıl 6 milyar metreküp Azeri gazı, Gürcistan üzerinden getirilerek
İran krizine derman olmuş, Türkiye’nin enerji üretimi ve ısınmadaki krizini çözmüştü.
Savaş sebebiyle bu yıl Azeri gazı krizin kendisi olabilir. Ayrıca son dönemde özellikle Bakü-Tiflis- Ceyhan’a yönelik sabotajlar sebebiyle önemli kayıplara uğrayan Türkiye, hattın uzun süreli olarak çalışmamasına yol açabilecek gelişmelerde bütünüyle zarar görebilir.
Hattan petrol akışının kesilmesi ya da istikrarsız sevkıyat, Türkiye üzerinden dünyaya yapılan ihracatta
kesinti oluşmasına, Türkiye’nin hem geçiş ücreti alamamasına hem de petrol temininde güçlük yaşamasına yol açabilir. Ayrıca
Azerbaycan’dan doğalgaz akışının kesilmesi ile kış aylarında ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Geçtiğimiz yıl İran gazının kesilmesiyle ortaya çıkan kriz, Azerbaycan’dan gelen 6 milyar metreküp gaz ile aşılmıştı. Bu gazın kesilmesinin ciddi sonuçları ortaya çıkabilir. Gürcistan’daki savaş sebebiyle AB’nin
Nabucco’ya tereddütlü yaklaşımının da iyice belirginleşmesi ve projenin çok uzun yıllar boyunca rafa kaldırılması bile olasılıklar arasında.
BUGÜN