- "Mü'min mü'mine tecessüs (gizlice araştırmak, gizlice bakmak) etmez"
- ''Yolsuzluk ve rüşvet almakla suçlanan kişilerin Hocaefendi'nin duasını beddua olarak almaları çok normal"
- "İnsaflı ilahiyatçıların avazlarının çıktığı kadar Hocaefendi için haykırmaları gerekirdi"
- "Büyük bir ahlaki erozyonla karşı karşıyayız"
İlahiyatçı-yazar Dr. Hüseyin Kara, hizmet hareketi için devlet kavramının kutsal olduğunu belirterek, devlet içerisinde farklı bir yapılanmayla hareket etmesinin akıl dışı bir iftira olduğunu söyledi.
Samanyolu Haber'e değerlendirmelerde bulunan İlahiyatçı-Yazar Hüseyin Kara, "Mü'min mü'mine tecessüs (gizlice araştırmak, gizlice bakmak) etmez" diyerek, ''tecessüs İslam'da ancak uluslararası ilişkilerde yapılabilir, hizmet hareketinin bu şekilde bir yanlış içerisinde girmesinin mümkün değildir'' dedi.
Hocaefendi'nin beddua diye nitelendirilen sözlerinin aslında tam anlamıyla içten yapılmış bir dua olduğunu, kendisi ve hizmete gönül vermiş insanları da içine katarak millet için dua ettiğini dile getiren Dr. Hüseyin Kara, "Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardın haklarında suç isnad edilen kişilerin Hocaefendi'nin duasını beddua olarak almaları çok normal." dedi.
İLAHİYATÇILAR SINIFTA KALDI
İlahiyatçı-yazar Dr. Hüseyin Kara, Fethullah Gülen Hocaefendi'yi onu okuyan tüm İslam alimlerinin yakinen bildiğini ve takdir ettiğini söyledi.
"İnsaflı ilahiyatçıların avazlarının çıktığı kadar Hocaefendi için haykırmaları gerekirdi" diyen Kara, "Türkiye'de birkaç ilahiyatçı ve alimin dışında hiçbir ilahiyatçı kılını bile kıpırdatmadı. Dünyevi kaygılarla gücün yanında yer almaları bir ilahiyatçı olarak beni gerçekten derinden yaraladı. Konuşacak ve Hocaefendi bunları hak etmedi diyecek çok insan vardı. Fakat konuşmadılar. Hatta yapılanlara alkış tuttular. Savruldular. Yazık!" diye konuştu.
Daha önce hizmet hareketi içerisinde bulunmuş ve ayrılmış insanların havuz medyasına çıkıp camia aleyhine ifadelerde bulunmasını 'talihsizlik' olarak niteleyen Kara, "O insanların söylemleri bir psikolog tarafından incelense yalan söyledikleri ve samimi olmadıkları çok net olarak görülecektir. Türkiye'nin yetiştirdiği büyük bir alime yapılan haksızlıklara, maddi kuvvet unsurları dikkate alınarak taraf olanlarını tarih affetmeyecektir." ifadelerini kullandı.
İNSANLAR BÜYÜK BİR AKIL TUTULMASI YAŞIYOR
Toplumun, medyanın da etkisiyle yozlaştığını ve büyük bir akıl tutulması yaşadığını ifade eden Kara, "Hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvet gibi yüz kızartıcı suçların bile normalleşmesi büyük bir tehlikeye işaret ediyor. Büyük bir ahlaki erozyonla karşı karşıyayız. İnsanların yapılanları (yolsuzluk ve rüşvet) normal olarak değerlendirmeleri inanılmaz bir savrulmanın neticesi" şeklinde konuştu.
SAMANYOLUHABER.COM