Yargı dahil her yolu deneyeceğiz

Dışişleri Bakanı Gül, TBMM Genel Kuruluna Fransız ayıbıyla ilgili bilgi verdi

Yargı dahil her yolu deneyeceğiz

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Fransa Ulusal Meclisindeki teklifi engellemek için her türlü çalışmayı yaptıklarını belirterek, ''Başka bir yol daha var ki Hükümetimiz o yolu da denemekten kaçınmayacaktır. Uluslararası hukukun sağladığı tüm imkanları, yargı yoluna başvurmak da dahil olmak üzere bütün bunları devreye sokacaktır'' dedi. TBMM Genel Kuruluna, Fransa Ulusal Meclisinde kabul edilen teklifle ilgili bilgi veren Gül, Fransız yetkililerin bir yandan kendi tarihlerindeki tartışmalı olayların tarihçilerin değerlendirmesine bırakılması gerektiğini söylerken, diğer yandan da tarihsel dayanağı olmayan Ermeni iddialarının geçerliliğini sorgulayarak, buna ilişkin yasal düzenlemeler yaptığını belirtti. Osmanlı tarihi konusunda bilgisi olmayan meclislerin bu konuda yorum yapması ve uzman tarihçi ve bilim adamlarının fikir özgürülüğünü kısıtlama yoluna gitmesinin demokratik bir ülkede var olması gereken düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlamaktan başka bir şey olmadığını kaydeden Gül, bilimsel gelişmenin en büyük düşmanı olan zihinlerin tutsaklaştırılmasına karşı olduklarını, bu nedenle gerçeklerin ortaya çıkabilmesi için bilimsel araştırmanın önündeki her genelin ortadan kaldırılması için devlet olarak ellerinden gelini yaptıklarına işaret etti. -''AB DEĞERLERİNİ TÜMÜYLE ZEDELEMEKTEDİR''- Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, bu kapsamda 1915 olaylarının Türkiye'de serbestçe tartışıldığını belirtti. ''Biz geçmişinden emin olan bir milletiz' diyen Gül, Türkiye'nin gizli ve askeri arşivlerde dahil olmak üzere tüm arşivlerini yerli-yabancı herkese açtığını hatırlattı. Geçen yıl Türk ve Ermeni tarihçilerden oluşacak ve 1915 olaylarını etraflı olarak sadece iki ülke arşivinde değil, 3. ülke arşivinde de araştıracak bir ortak tarih komisyonu kurulmasının önerildiğini ve bunun TBMM'de kabul gördüğünü kaydeden Gül, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde utanılacak hiçbir husus olmadığını yineledi. ''Alnımız aktır'' diyen Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Fransa'nın sözde Ermeni soykırımıyla ilgili Türkiye'deki özgürlük ortamını görmeyerek ve gerçeklerin ortaya çıkarılması yönündeki çabalarını gözardı ederek, bir taraftan ifade özgürlüğünün kısıtlandığı gerekçesiyle ülkemizi eleştirmekte, diğer tarafta uzman tarihçilerin bile üzerinde mutabık olmadığı sözde Ermeni soykırımını inkar edenlere cezai yaptırımlar getiren yasayı Meclisinde kabul etmektedir. Bu durum anlaşılabilir değildir. Türkiye'de bireysel hak ve özgürlüklerin en geniş şekilde yerleşmesi için çaba harcadığımız ve ifade özgürlüğü alanında bazı eksikliklerimizden dolayı haklı veya haksız eleştirilere maruz kaldığımız bir sırada, AB kurucusu olan bir ülkenin bu ilkeyi açıkça ihlal etmekte olması, AB değerlerini tümüyle zedelemektedir. Fransız Parlamentosunda ileri sürüldüğünün tam tersine, Türkiye'de 1. Dünya Savaşı sırasında Anadolu'da vuku bulmuş trajik olaylar hakkında her türlü görüş, özgürce ifade edilebilmektedir ve bunlar kanunca da serbesttir.'' -''FRANSA TARİHİ BİR KAVŞAKTA...''- Abdullah Gül, dünya siyasi tarihinde çok önemli yeri olan Fransız Devrimi ve onun temel prensibi olan özgürlük, eşitlik ve kardeşlik fikrinin çıktığı bir ülkede, düşünce ve ifade özgürlüğünün savunulmasının beklendiğini kaydetti. Bütün dünyaya özgürlük fikrini yayan bir ulusun, aydınlanmanın beşiği olan bir ülkenin bugün temel insan hak ve hürriyetlerinin başında gelen düşünce ve ifade özgürlüğününü kısıtlaması, zihinlerin cezai yaptırımlarla tutsak edilmesine neden olacak bir yasa çıkarmaya çalışmasının ibret verici olduğunu anlatan Gül, ''Bugün Fransa tarihi bir kavşakta bulunmaktadır. Ya Voltaire'lerin ya da Montesquieu'ların Fransası olacak ya da dünyanın değişik yerlerinde sözde medenileştirme gerekçesiyle hüküm süren bir sömürgeci düşüncenin devamını sergileyecektir'' dedi. -''FRANSA AYRICALIKLI YERİNİ KAYBETTİ''- Türkiye'de geçmişten beri var olan Fransız sempatisinin, yapılan saldırılar nedeniyle gün geçtikçe azaldığını ifade eden Gül, düşünce ve fikir özgürlüğünü rehin alan yasa teklifinin Türk milletini ve Ermeni asıllı vatandaşları derinden zedelediğini kaydetti. 70 milyonluk Türk halkının asılsız iddialara dayanarak düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırlandırılmasını reddettiğini belirten Gül, Fransa'nın Türk ulusu nezdinde yüzlerce yıllık ilişkilerin sonucu oluşan ayrıcalıklı yerini kaybettiğini, bunun sorumlusunun da Fransız siyasetçiler olduğunu söyledi. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, ''Ümit ediyoruz ki bu yasa yarıda kalacaktır. Ümit ediyoruz ki Fransızlar, kendilerine gelecektir. Ümit ediyoruz ki Fransa, sadece Türkiye'den değil, bütün dünyadan ve AB'den gelen tepkileri ve eleştirileri dikkate alacaktır'' diye konuştu. -''FRANSA İÇİN BÜYÜK BİR AYIP OLACAK''- Fransa'nın özgürlüklerin öncüsü, demokrasinin beşiği, dünyaya eşitliği yayan ülke olduğuna dikkati çeken Gül, bu ülkenin aynı zamanda Avrupa değerlerinin beşiği olduğunu vurguladı. ''Fransa böyle bir ülke olmaktan uzağa gitmemelidir'' diyen Gül, Fransa'nın düşüncelerini, tarihi belgeleri, fikirlerini açıklayanların hapse atıldığı bir ülke olmaması gerektiğini kaydetti. Yasa girişiminin yarı yolda kalacağını ümit ettiğini vurgulayan Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Ama bütün bu uyarı ve eleştiriler, dikkat çekmelere rağmen eğer bu kanun gerçekleştirilirse muhakkak ki Fransa için çok büyük bir ayıp olacaktır. Ama bu, Fransa için sadece büyük bir ayıp olarak kalmayacaktır. 2001 yılında Fransa Ulusal Meclisi soykırımı kabul etti. Ondan sonra ilişkilerimizde çok büyük problem çıktı. Ama bu kez bu gerçekleşirse, onun gibi olmayacaktır. Açılan yaralar kesinlikle onarılamayacak. Açıkça Türk, Fransız ve dünya kamuoyuna sesleniyorum; Şüphesiz ki ilişkilerimiz siyasi, güvenlik, ekonomik alanda onarılamaz yaralar alacaktır. Bu açıdan hem Fransa kendi çıkarları için bu işi durdurması gerekir hem de attığı yanlış adımdan dönmesi gerekir. Biz hükümet olarak bu yasayı engellemek için her türlü çalışmayı yapıyoruz. Bunun yanında Türk kamuoyu, siyasi partilerimiz, aydınlarımız, herkes elinden geleni yapıyor. Ama başka bir yol daha var ki Hükümetimiz o yolu da denemekten kaçınmayacaktır. Uluslararası hukukun sağladığı tüm imkanları, yargı yoluna başvurmak da dahil olmak üzere bütün bunları devreye sokacaktır. Bunlarla ilgili titiz çalışmalar yapılmaktadır. Ama bunların zamanlaması şüphesiz ayrı bir husustur. Bundan hepiniz emin olmalısınız ki, gerek bakanlığım gerek hükümetimiz gerek Adalet Bakanlığımız bu konuyla ilgili uzun süreden beri ciddi bir çalışma yapmaktadır. Konuyla ilgili tecrübeli diplomatlarımız, hukukçularımız, Türkiye içinde ve dışındaki uzmanlardan yararlanmaktayız.'' Gül, Fransa'nın kendi kendisine bu darbeyi vurmamasını ümit ettiğini belirterek, ''Bu gelişmeden Türkiye'nin kaybı olmaz. Kaybeden Fransa olacaktır. Prestiji yerle bir olan Fransa olur. Fransa bundan sonra AB, Kopenhag kriterlerini değiştiren ülke olarak tarihe geçer, öyle anılır. o bakımdan bu yanlıştan döneceklerini ümit ediyorum'' dedi.
<< Önceki Haber Yargı dahil her yolu deneyeceğiz Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER