Başbakan Erdoğan'ın gündeminde
Anayasa değişikliği vardı.Anayasayı toptan değiştirmenin mümkün olmadığını söyleyen Erdoğan bazı değişiklikler için millete gideceklerini söyledi. Kurucu meclis fikrinin ortaya kasıtlı atıldığını söyleyen Erdoğan 'Bu fikir siyasetçinin kendini inkar etmek olur ,Bu mecliste anayasa değişikliği yapacak insan yok mu' Yasama Yürütme
Yargı erklerinin ayrı olduğuna dikkat çeken Erdoğan Yargının sürekli yürütmenin önünü tıkadığından şikayet etti.
BAŞBAKAN'IN KONUŞMASINDAN DETAYLAR
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, ''Her yapılan doğruya karşı çıkmak, her atılan adımın karşısında bir
duvar misali dikilmek,
Türkiye'nin hayrına bir yaklaşım değildir. Bu hükümetin başarı hanesine yazılacak diye ülkenin, milletin hayrına atılan adımlar bile engelle karşılaşıyor. Böyle bir muhalefet yaklaşımı olabilir mi?'' dedi.
Başbakan Erdoğan,
Anadolu Aslanları İşadamları Derneğinin (
ASKON)
Grand Cevahir Otel'de ''Marufun Egemenliği'' ana temalı 6. Genel
Kurul Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ASKON ve yöneticilerine ülkenin ekonomisine, ticaretine, üretimine, ihracatına ve istihdamına yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür etti.
Sağduyunun, aklıselimin, yapıcı ve birleştirici üslubun her zamankinden çok daha fazla anlam ifade ettiği zor bir süreçten geçildiğini vurgulayan Erdoğan, özellikle zor ve hassas dönemlerden geçerken söylenen sözlerin daha farklı bir anlam taşıdığını kaydetti.
Erdoğan,
demokrasi ve hukuk alanında büyük bir mücadelenin verildiği, dengelerin
milli irade lehine değişmeye başladığı bir dönemde kimin nerede durduğu, kimin moral verdiği, kimin de moral bozduğunun ayrı bir önem taşıdığını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Türkiye'nin her meselesi belli kesimler tarafından maalesef büyük bir gürültüyle ve keskin cepheleşmelerle tartışılıyor. Ortaya çıkan her meselede başta muhalefet olmak üzere söz söyleyenlerin çok keskin, adeta köşeli bir duruş sergilediklerini, uzlaşmaz bir tavır takındıklarını, en basit meseleyi bile bir gerilim zeminine dönüştürmek istediklerini görüyoruz. Böyle bir atmosferde ASKON gibi
sivil toplum örgütlerinin sağduyuya ve aklıselime davet eden mesajları önem taşıyor.''
-ELEŞTİRİNİN YAPICI OLANI-
Eleştiriden hiçbir korkuları ve çekinceleri olmadığını vurgulayan Erdoğan, tam tersine, yapıcı
eleştirilerin kendilerine yol gösterici olduğuna, politikalarına ışık tuttuğuna inandıklarını söyledi.
Eleştirinin yapıcı olanının fayda sağlayan, yol gösteren ve ışık tutan olduğunu anlatan Erdoğan, eleştirinin özellikle yıkmak yerine yapmayı, bozmak yerine düzeltmeyi esas aldığı takdirde bir kıymet taşıdığını belirtti.
Erdoğan, ''Eğer eleştiri adı altında aşağılanmayı, tahkiri, çarpıtmayı, aka kara demeyi ön plana çıkartırsak bunun hiçbir kimseye faydası olmaz. Aksine büyük zararı olur'' diye konuştu.
Gökkuşağını bu kadar güzel yapan ve anlamlı kılanın, ihtiva ettiği birbirinden farklı güzel renkleri olduğuna dikkati çeken Erdoğan, orada sadece 7 rengin değil, her rengin farlı tonlarının da bulunduğunu kaydetti.
''Gökkuşağı bu kadar farklı olduğu için bir tabiat harikasıdır'' diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Hiç kimseden bizi yüzde 100 desteklemesini, her işimizde, her politikamızda yüzde 100 arkamızda durmasını beklemiyoruz, bekleyemeyiz. İlk insan Hazreti Adem'den bu yana önderler, rehberler geldi. Hiçbirisi yanında yüzde 100'ü bulamadı. Yanında hiç olmayanların olduklarını gördü. Öyleyse bize ne oluyor ki? Hangi havaya giriyoruz ki yüzde 100'ün yanımızda olmasını ve topluca yanımızda olmasını bekliyoruz? Bu hiçbir zaman zaten olmayacak. Öyleyse olması gereken nedir? Uzlaşma denilen yüzde 100'ün bütünleşmesi değil zaten. Ekseriyetin üzerinde
ittifak ettikleri konudur. Bizim görüşlerimize katılırlar, katılmazlar, görüşlerimizi benimserler, benimsemezler ama takdir etmek de bir erdemdir ve biz bu erdemin gösterilmesinin gerçekleşmesini çok arzu ediyoruz. Birbirinin dünyasına sağır kesilmiş, birbirini duymayan, görmeyen, peşin hükümlerle her yapılana karşı çıkan anlayış Türkiye'yi ileriye taşıyacak bir anlayış değildir.''
''ARTIK TÜRKİYE, PATİNAJ DEVRİNİ AŞMIŞTIR''-
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Batı'nın veya vahşi kapitalizmin, siyonizmin, şunun veya bunun eleştirisini yapmanın veya onları sürekli gündemde tutmanın bir şey kazandırmadığını vurgulayarak, ''Biz kaç tane mum yaktık bunu konuşalım. Önemli olan bu. Yıllarımız bununla geçti. Yıllarca hep bunu konuştuk. Tamam da biz ne yaptık, bunu konuşalım'' dedi.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:''Tamam da o bir şeyler kendine göre yapıyor ve şu anda
egemen güç haline gelmiş mi, belirleyici güç haline gelmiş mi? Peki, marufun egemenliğini konuştuğumuz bu toplantıda, marufun egemenliği konusunda dünyaya neyi takdim ettik? Eğer Cevahir'in bu salonunda Farisilerin söylediği gibi 'Oturdular, konuştular ve dağıldılar' mantığından hareketle oturur, konuşur ve dağılırsak kusura bakmayın sadece kendi kendimizi dinleriz, kendi kendimize konuşuruz. Bunu aşmamız lazım. Bunu aşamadığımız sürece varacağımız bir yer yoktur, patinaja devam ederiz. Artık Türkiye, bu patinaj devrini aşmıştır. İşte biz bunu gerçekleştiriyoruz.''
Başbakan Erdoğan, herkesin 7 yıl öncesine göre milli gelirin nerede olduğunu, şu anda ise dünyadaki
finans krizinin
ekonomik krize dönüştüğü bu dönemde nerede olduğunun değerlendirmesini yapması gerektiğini bildirdi.
İş adamlarından da kendi kendilerine ''Acaba ben neredeydim, bugün neredeyim?'' şeklinde bir değerlendirme yapmalarını isteyen Erdoğan, bunu yapanların çok şeylerin değiştiğini göreceklerini vurguladı.
Erdoğan, şöyle devam etti: ''Her yapılan doğruya karşı çıkmak, her atılan adımın karşısında bir duvar misali dikilmek, Türkiye'nin hayrına bir yaklaşım değildir. Bu hükümetin başarı hanesine yazılacak diye ülkenin, milletin hayrına atılan adımlar bile engelle karşılaşıyor. Böyle bir muhalefet yaklaşımı olabilir mi?
Hani cin şişeden çıkmış adama 'dile benden ne dilersen ama sana verdiğimin iki katını komşuna vereceğim' demiş. Adam da 'tek gözümü al' demiş. Bizdeki muhalefetin, eleştirinin zihniyeti maalesef bu.''