Yargı üzerindeki vesayetin kalkmasının önemine vurgu yapan Gürgür, hal böyleyken 'hayır' cephesinde yer alan
MHP'nin süreçte yanlış tercihte bulunduğunu düşünüyor.
Anayasa Mahkemesi'nin başörtüsü konusundaki kararı ile ordudan atılan MHP'li isimleri hatırlatan Gürgür, sadece bu iki mesele yüzünden bile '
evet' denilmesi gerektiğini vurguluyor. MHP'yi özeleştiri yapmaya davet eden Türk Ocakları Başkanı, "MHP'nin bu sonuçları iyi okuyup 8 ay sonraki seçimlere bir iç muhasebesi yaparak hazırlanması gerekir." diyor.
Nuri Gürgür, yargı üzerindeki vesayetin kalKmasıyla
Meclis'in, yani
milli iradenin çalışmasını bloke edecek yapının da ortadan kalktığı inancında. Gürgür, 'cahil' olarak nitelenen halkın 'yanlış' seçimler yapmasını engellemek adına sistemin bazı barajlar kurduğundan söz ediyor. 1960 darbesinin ardından kurulan
Anayasa Mahkemesi'ni buna örnek gösterirken artık bu yapıların, yerini demokratik kurumlara bırakacağını vurguluyor. Türk Ocakları Başkanı, bu tezini, yargı camiasındaki kast sistemini hatırlatarak güçlendiriyor. 1961 Anayasası'nı kastederek, "Öyle bir anayasa vardı ki Meclis'i bloke edebiliyordu." diyen Nuri Gürgür, bu anayasadaki 'kuvvetler ayrılığı' ilkesinin Meclis aleyhine düzenlendiğini dile getiriyor. Gürgür, referandumla birlikte bu durumda nispi bir iyileşme yapıldığı görüşünde. Meclis'in, yeni değişiklikle, yargıya karşı biraz daha güçlendiğinin altını çiziyor. Bu nedenle, demokratik sisteme inanan herkesin anayasa değişikliğinden memnun olması gerektiğini savunuyor.
Buradan sözü MHP'ye getiren Nuri Gürgür, yargı sisteminin Meclis üzerindeki vesayetini en iyi bilen paRtilerden biri olmasına rağmen bu partinin referandumda 'hayır' cephesinde yer almaması gerektiğini savunuyor. Gerekçesini de şöyle açıklıyor: "
AK Parti ve MHP'nin birlikte getirdiği yükseköğretimde kılık
kıyafet serbestisi kanunu, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. O dönemki değişiklikte MHP'nin iradesi bloke edildiğinden değişikliğe
destek vermesi gerekirdi."
YAŞ kararıyla ordudan uzaklaştırılan askerlere yargı yolunun açılmasının önemine değinen Gürgür,
mağdur olan onlarca insanın hakkını arayabileceğini hatırlatıyor. MHP içerisinde de geçmişte ordudan atılıp milletvekilliği yapan kişilerin bulunduğuna dikkat çekerek, "Partinin bu durumu göz önüne alarak 'evet' demesi gerekirdi." diyor. Türkiye'de seçmenin kitlesel olarak yer değiştirebildiğini bir kez daha gördüklerini ifade eden Gürgür, MHP'nin bu sonuçları iyi okuyup 8 ay sonraki seçimlere bir iç muhasebesi yaparak hazırlanması gerektiğini vurguluyor. Diğer yandan, seçmenin kuru sloganlara
prim vermediği ve insanların geleceğe dönük projeler görmek istediği noktasına da dikkat çekiyor.