Yargıtay Başkanlığı'nın görüşünde, Yargıtay'daki dosyaların yeterince incelenmeden karar verildiği gerekçesinin haksız olduğu belirtilerek, "Her yıl binlerce dosyayı inceleyen yüksek
mahkemede görev yapan başkanlar, üyeler, hâkimler ve savcılar gece gündüz demeden insan üstü bir çalışma içindedirler. Kendisini
adalet hizmetine adayan yüksek mahkeme memurlarına böyle ağır ithamda bulunulması kabul edilemez bir görüş ve davranıştır." denildi.
Bir
kanun hazırlanırken, uyulması gereken yasal bir prosedür olduğu ve bu yasal prosedür takip edilerek kanun hazırlanması gerektiği ifade edilen görüşte, Yargıtay'ın bir kanun hazırlanırken görüşünün alınması geleneği bulunduğu vurgulanarak, "Yargıtay'ın yapısı ve işleyişi hakkında bir değişiklik yapılmak istendiği zaman ilk önce Yargıtay'ın görüşünün alınması gerekir. Oysa tasarı hazırlanırken Yargıtay'ın görüşü hiç alınmamıştır." denildi.
Yargıtay,
TBMM'ye gönderdiği görüşünde şu bilgilere yer verdi: Yeni daireler kurulup, yeni üyeler seçildikten kısa süre sonra işlerin azalması sonucu Yargıtay'da üye ve daire fazlalığı oluşacaktır.
Ceza davalarında dosyaların birikmesi ve zamanaşımına uğramasının asıl nedeni, ceza ve ceza muhakemesi kanunlarında yapılan değişikliklerdir. Tasarı bir kanunda bulunması gereken genellik, objektiflik, geleceği
düzenleme ve kamu yararı niteliklerini taşımamaktadır. Daire ve üye sayısının artırılmasıyla Yargıtay, içtihat mahkemesi olmaktan uzaklaşacaktır. Yargıtay'ın talebiyle daire ve üye sayısının artırıldığına ilişkin ifade ve açıklamalar gerçeği yansıtmamaktadır. İş yükünün giderilmesi için daire ve üye sayısının artırılması ancak geçici bir çözüm olacaktır. Bölge
adliye mahkemelerinin bir an önce faaliyete geçirilmesi zorunludur. Tasarıdaki Yargıtay'ın yapısı ve işleyişi ile ilgili düzenlemeler ve geçici maddeler Anayasa'ya aykırıdır.